Kartal'da çöken bina için 'imar affı' başvurusu yapıldığı ortaya çıktı

TMMOB, Kartal’da çöken bina için imar affı başvurusunda bulunulduğunu açıkladı, ‘İmar barışı’ uygulamasına son verilmesini istedi.

Kartal'da çöken bina için 'imar affı' başvurusu yapıldığı ortaya çıktı

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), Kartal’da çöken ve 3 kişinin hayatını kaybettiği apartman için AKP’nin çıkardığı ‘imar affı’ kapsamında ‘yapı kayıt’ başvurusu yapıldığının ortaya çıktığını açıkladı.

TMMOB, bu çarpıcı gerçeğe dikkat çekerek “İçinde yaşayan yurttaşlarımıza mezar olan kaçak yapıyı kağıt üzerinde ‘ruhsat’ sahibi yapmanın vebali, bu yasayı çıkaran siyasal iktidarın üzerindedir” dedi.

TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz imzasıyla yapılan açıklamada “Ülkemizin farklı illerinde her yıl herhangi bir dışsal faktöre bağlı olmaksızın binalar çökmektedir. Mühendislik hizmeti almama, gerekli zemin etüdü yapılmama, denetimden kaçınma, uygun malzeme kullanmama, hatalı proje uygulama ve projede olmayan eklenti ve eksiltmeler yapılma gibi nedenlerle yaşanan bu kazalar büyük can ve mal kayıplarına yol açmaktadır. 84 kişinin yaşamını yitirdiği Diyarbakır Hicret Apartmanı ve 92 kişinin yaşamını yitirdiği Konya Zümrüt Apartmanı facialarının anıları toplumsal hafızamızda tazeliğini korumaktadır” ifadelerine yer verildi.

Kartal Belediyesi’nin beyanatlarına dayandırılan açıklamada, 1992 yılında yapılan Yeşilyurt Apartmanı’na zemin + 5 kat verilmesine rağmen 1998 yılında binaya kaçak olarak 3 kat daha ilave edildiğine vurgu yapıldı ve binadaki projeye uygun olmayan değişikliklerin tespitinin enkaz kaldırma çalışmalarından sonra yapılacağı ifade edildi.

‘YAPI STOKLARIN YÜZDE 60’I KAÇAKTIR’

Aynı bölgede ve Türkiye’nin her yerinde benzer biçimde ruhsatta ve projede yer almayan çok sayıda kaçak katlar ve yapılaşmaların olduğunu sözlerine ekleyen Koramaz, “Halen ülkemizdeki yapı stokunun yüzde 60’ı kaçaktır. Bu binaların tamamı hem içinde yaşayanlar hem de çevreleri için hayati tehlike oluşturmaktadır. Siyasal iktidarlar ve yerel yönetimler tarafından sıklıkla çıkartılan imar afları, bu kaçak yapılaşmaları cesaretlendirmekte hatta ödüllendirmektedir” ifadelerini kullandı.

‘VEBALİ, YASAYI ÇIKARAN İKTİDARIN ÜZERİNDEDİR’

Cumhuriyet döneminde 14 kez imar affı çıkarıldığını sözlerine ekleyen Koramaz, bu afların en kapsamlısının geçen yıl ‘İmar Barışı’ adıyla çıkarıldığı ve 2019 yılı Haziran ayına kadar kaçak yapılara imar affından yararlanma hakkı getirildiğini bildirdi.

Koramaz sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bakanlığın açıklamalarına göre 2018 yılı içerisinde 9 milyon 210 bin bağımsız bölüm bu af kapsamında ruhsatlandırılmıştır. Belediye Başkanlığının açıklamalarına göre Kartal’da çöken Yeşilyurt Apartmanı da bu İmar Affı kapsamında ‘Yapı Kayıt’ başvurusunda bulunmuştur. İçinde yaşayan yurttaşlarımıza mezar olan kaçak yapıyı kağıt üzerinde ‘ruhsat’ sahibi yapmanın vebali, bu yasayı çıkaran siyasal iktidarın üzerindedir.”

“CAN VE MAL GÜVENLİĞİ RİSKE ATILIYOR”

“Yaşadığımız acı deneyimin de gösterdiği gibi ‘imar barışı’ adı altında işletilen hukuksuzluk, toplumun can ve mal güvenliğini riske atan tüm girişimleri aklamaktadır” diyen Koramaz, şu ifadeleri kullandı: “Bir binanın imar affı ile ruhsat sahibi olması, onun güvenli olduğu anlamına gelmemektedir. Binaları güvenli yapan, mühendislik bilgi, birikimi ve uygulamasıdır. Bu gerçekliğe rağmen siyasal iktidar tarafından yapılan bir düzenleme ile 2018 yılı Mayıs ayı içerisinde yapı ruhsatlarında mühendis imzası bulunma zorunluluğunu kaldırılmıştır. Hükümet denetim mekanizmalarını güçlendirmek yerine, mühendislik hizmeti almayan yapı üretimini teşvik etmektedir. Mühendislik ve mimarlık hizmetleri güvenli ve sağlıklı yapılar için bir zorunluluktur. Bilimi ve tekniği, sermaye çevrelerinin ve rant çetelerinin menfaatleri doğrultusunda yok saymak ve bunu yasallaştırmak yapılabilecek en büyük yanlıştır.”

“DERHAL TAHLİYE DİLMELİ, YENİLEME ÇALIŞMALARI YAPILMALI”

Hükümeti “İmar Barışı” uygulamasını derhal son vermeye çağıran Koramaz, “Başta imar affı uygulamasından faydalandırılan yapılar olmak üzere mevcut yapı stoku planlı biçimde incelenmeli ve yönetmeliklere uygun olmayan, deprem güvenliği olmayan yapılar derhal tahliye edilerek gerekli güçlendirme ve yenileme çalışmaları yapılmalıdır.” diye konuştu.