Kılıçdaroğlu, Davutoğlu ve Karamollaoğlu 'patron' etkinliğinde: Sermaye ülkeyi terkediyor
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Saadet Parti Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ve eski Başbakan Ahmet Davutoğlu Avrasya Sanayici ve İş Adamları Derneği'nin 5. Olağan Genel Kurulu'nda biraraya geldi.
Avrasya Sanayici ve İş Adamları Derneği’nin 5. Olağan Genel Kurulu’na CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Saadet Parti Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, eski Başbakan Ahmet Davutoğlu ve CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu katıldı.
HalkTV’de yer alan habere göre, toplantının açılış konuşmasını yapan ASİAD Genel Başkanı Ömer Faruk Başaran,“Organize sanayi bölgesi kurmak gibi amacımız var. Değişim ve gelişim ilkemiz var. Takım çalışması ruhuyla çalışıyoruz. Avrasya çapında AR-GE çalışmaları yapıyoruz. Avrasya’nın teknolojide lider markalar sunması için çalışmalar yapıyoruz” dedi.
KARAMOLLAOĞLU: SERMAYE ÜLKEYİ TERKEDİYOR
Ardından kürsüye çıkan Temel Karamollaoğlu da “Davutoğlu ve Kılıçdaroğlu ile bir araya gelmek çok mutlu edici bir şey. Gerçi millet bizi sürekli buluşturuyor” dedi. Karamollaoğlu, ASİAD’ın dünya siyasetinde önemli bir etkisi olduğunu söyleyerek, “biz tüm dünyayı dikkate almadan bir politika oluşturmamız kolay değildi. Dünyada huzur ve adalet olursa ki ülkemizde de olur. Önce kendi evimizden kendi memleketimizden başlamamız lazım. Başlarsak dışarıda da o kadar sağlam adım atabiliriz. Ülkemizdeki bütün faaliyetlerin temelinde huzur ve refah vardır. Sermaye ülkeyi terkediyor. O sermayeyi faaliyet alanında kullanacak olan fikir sahipleri de gidiyor. Geriye sadece kaba kuvvete boyun eğen veya kaba kuvveti uygulayanlar kalıyor. Ülkede işsizlik artıyor. Resmî rakamlarla 5, gayriresmi rakamlarla 8-9 milyonu aştı zaten. Gelir dağılımlar da adaletsiz. Doğru tespitler yaparak doğru çareler üretilmesi lazım” ifadelerini kullandı.
DAVUTOĞLU: KRİZ YOK DEMEK BASİRETSİZLİK
Toplantıda konuşan Ahmet Davutoğlu da isim vermeden AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı eleştirerek, “Kriz yoktur demek basiretsizlik. Bunlar krizi yönetemeyecek durumda, bu noktada eleştiride bulunanı dış odak ilan ediyorlar. Bu kadar bina diktiler ekonomi mahvoldu. Bina üretmez ki… Krizleri yönetmemiz lazım. Tüm fikirlere açık olmak lazım. Krizi analiz edip engelleyerek süreci yöneceksiniz. Krizin çözülmesinin ötesinde konuşulmasını engelliyorsanız düşünce üretilmesi üzerinden çözüm bekleyemezsiniz. Malesef bugün ülkemizde düşünce özgürlüğü kısıtlanıyor. Tavuz verilmemesi gereken ilk ilkemiz düşünce özgürlüğünün kısıtlanması olmalıdır” diye konuştu.
KILIÇDAROĞLU: BEYİN GÖÇÜ VERİYORUZ
Davutoğlu’nun ardından kürsüye çıkan Kemal Kılıçdaroğlu, “Sizi biraz geriye götüreyim, 1970’li yıllara. Türkiye, Yunanistan, İspanya, Portekiz, Güney Kore aşağı yukarı aynı düzeydeydi. Kişi başına gelirleri de aynı düzeydeydi. İtalya’nın bir parça yüksekteydi. ve biz Güney Kore’den önce otomobil üreten bir ülkeyiz. 50 yıl sonraya gelelim. Yunanistan bizi geçti, Portekiz geçti, İtalya zaten ortada. Ve biz çok geride kaldık. Eğer biz 49 yılda az önce saydığım ülkelerin gerisine düştüysek bunun sorumlusu da siyasetçilerdir” dedi.
Kılıçdaroğlu, “Sayın Başbakan düşünce özgürlüğü olarak açıkladı. Adaletin olmadığı bir ülke gelişmez, büyümez. Eğer ben farklı düşünüyorsam bunu bir zenginlik olarak algılamamız lazım. Yoksa o toplum kalkınmaz. Adaleti görmezden gelirseniz, ‘Benim her söylediğim kanundur, her söylediğim adalettir’ anlayışına teslim olursanız, Türkiye büyümez” diye konuştu.
Türkiye’nin beyin göçü yaptığını vurgulayan Kılıçdaroğlu, “Beyin göçü veriyoruz. Biz alıyoruz, yetiştiriyoruz, okutuyoruz tam verimli çağa geliyor. Türkiye yerine Hollanda’ya, Kanada’ya, Danimarka’ya gidiyor. Maliyet bize, kar onlara. Bu tabloyu yaratan kim? Siyasi anlayış. Buna artık teslim olmayın. Yani ayağınıza kurşun sıkmayın” dedi.
Türkiye’nin üreten bir ülke olması gerektiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, “Türkiye’nin borçlanmaması lazım. Elbette yeri gelir borçlanırsınız. Borçların çevrilebilir olması lazım. Borç aldığınız ülkenin size talimat verir noktaya gelmemesi lazım. Üretmek şudur, her alanda üretmektir. Tarımda, fabrikada, üniversite, sanat alanında üreteceksiniz. Üreten bir toplum zengin bir toplumdur. Üreten bir toplum geleceğe güven ile bakar, üreten bir toplum alın terine değer verir, üreten bir toplumda huzur ve ferah vardır. Yetiyor mu? Hayır. Güçlü bir sosyal devlet. Üretiriz ama hepsini bir kişi alır, üretiriz, bir avuç kişi alır. Bunun adaletle dağıtılması lazım. Fabrikada çalışanın da eve huzur içinde gitmesi lazım. Güçlü bir sosyal devlet olursa, ülkede barış ve huzur olur” dedi.
Toplantının ardından Kılıçdaroğlu, Karamollaoğlu, Davutoğlu ve Kaftancıoğlu basına kapalı görüştü.