Türk Silahlı Kuvvetleri’ndeki (TSK) atamalarda AKP’ye yakınlığın asıl kriter olduğuna dair CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’ndan çarpıcı bir açıklama geldi.
AKP’li isimlerin akraba ve tanıdıklarının komuta kademesine atandığını belirten Kılıçdaroğlu, “Ordu daha fazla yıpranmasın diye isim vermiyorum ama maalesef durum iç açıcı değil; isteyen araştırıp kendisi de görebilir.” dedi.
Gazeteci Murat Yetkin’in internet sitesine konuşan Kılıçdaroğlu’nun ifadeleri şöyle:
“Ordunun durumuna ilişkin rahatsız edici duyumlar var; hükümetin parti devleti kurma gayretinde sıranın ordunun partileştirilmesine mi geldiği endişesi var. Burada ordunun siyasi otoritenin emrinde olması gereğinden söz etmiyorum, demokrasilerde öyle olacak. Ben ordunun içine günlük sıcak siyasetin sokulmasından ve artık atama ve terfilerde de liyakat yerine parti tercihleri kullanılmasından söz ediyorum. Bu söylemlerden rahatsızlık duyuyorum”
“Komutan terfilerinde liyakatten çok siyasal sadakate yani AKP’den bulunan tanıdıklara, akrabalık bağlarına göre atamalar yapıldı. [“Örnek verebilir misiniz?” sorusu üzerine] Ordu daha fazla yıpranmasın diye isim vermiyorum ama maalesef durum iç açıcı değil; isteyen araştırıp kendisi de görebilir. Bir süre sonra orduda terfi etmek isteyen her askerin siyasetçi peşinde koşmasından endişe ediyorum. Bu durum ordudaki emir-komuta zincirini bozar. Terfisini falanca siyasinin etkisiyle alan bir subay, ya da astsubay artık komutanını dinlemez hale gelebilir. FETÖ olayında bunlar yaşandı… Yaşandı ama ders alınmıyor. Hatalar bilinerek tekrarlanıyor.”
“Bizim ordumuz Orta Doğunun, bölgesinin en güçlü ordusu. Ama maalesef orduya sıcak siyaset girerse düşmanlarımızın yapmadığını bizler yapacağız… İktidara şunu söylemek istiyorum: orduyu günlük siyasetten uzak tutun, günlük siyaseti ve parti etkisini ordudan uzak tutun. Ordumuz bölgenin en güçlü ordusu olarak partinin değil, Anayasal demokrasinin emrinde kalmaya devam etsin. Anayasal demokrasinin kalbi de şüphesiz Türkiye Büyük Millet Meclisidir.”
Bu haber en son değiştirildi 24 Eylül 2019 19:08 19:08
Kadınların Sesi'nin 39. sayısı "Yoksulluğun, gericiliğin, şiddetin karşısında biz varız!" başlığıyla yayınlandı.
Cumhuriyetin 102. yılında bugün hala 102 yıl önce aşıldığı varsayılan tartışmaların aşılamamış olması, bu 102…
MESEM programına katılan çocuk işçiler, işyerinde eğitim olmaksızın verilen her işi yapmak zorunda bırakılmaktadır. MESEM’ler…
10. Yargı Paketi ve hemen ardından gündeme gelen 11. Yargı Paketi’nde çocuklara ilişkin düzenlemeler, çocukların…
11. Yargı Paketi ile tartışmaya açılan yasa taslağı yalnızca LGBTİ yurttaşları hedef almıyor, doğrudan tüm…
Kadınları geleneksel rollerine hapsetmeye çalışan, ısrarla aile içerisinde tanımlayan, cinsiyet eşitsizliğini düstur edinmiş gerici rejim,…