Kılıçdaroğlu'ndan Soylu'ya 'anneler' tepkisi: Ne diye gidip oturuyorsun, sen sorunu çözeceksin
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin PM Toplantısı öncesi gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Parti Meclisi Toplantısı öncesi konuştu. Kılıçdaroğlu konuşmasında Diyarbakır HDP binası önündeki eyleme değinerek İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya yönelik ”Ne diye gidip oraya oturuyorsun? Sen acıyı, sorunu çözeceksin. Senin görevin sorunu çözmek. Sen bakansın. Çözeceksin sorunu. Acıyı çözmek. Yetki, imkan, güç, ordu, vali general sende.” eleştirisinde bulundu.
Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından öne çıkan kısımlar şöyle:
“Hep beraber görüyoruz ki iyi yönetilemeyen savrulan bir Türkiye gerçeği var. Hepimize sorumluluklar düşüyor. 82 milyon kişiye, komşularımıza, dünyaya karşı sorumluluklarımız var. Bunun bilincinde hareket etmeliyiz. Güzel haberler de geliyor. Sevinçlerimizi de üzüntülerimizi paylaşacağız.”
”Engelli bir kardeşimiz Sümeyye Boyacı gümüş madalya kazandı. CHP olarak bütün üyelerimiz adına kendisine teşekkür ediyoruz. Bayrağımız göndere çekildi. Onun verdiği katkıyı sıradan bir kişi veremez. Azim ve kararlılıkla sorunu aştı.”
12 EYLÜL AÇIKLAMASI: İKİ TARAF DA YANLIŞLARI GÖRDÜ
”Acılar dedik. Birisi de 12 Eylül. Öncesinde ve sonrasında çok kişi hayatını kaybetti. Fidan gibi gençlerimiz birbirlerini öldürdüler. Sonra bunlar hapishanede buluştular. İki taraf da yapılan yanlışları gördü.”
”Tekin Bingöl, ‘CHP’li olup kaç kişi hayatını kaybetti’ diye bir araştırma yaptı. ‘Canlar Pahasına Özgür Türkiye’ isimli. Bu ilk adım devamının gelmesini isteriz. CHP’liler elit derler ya hep. Anadolu’nun değişik yerlerinde yaşam mücadelesi veren kardeşlerimiz onlar.”
‘KAVGADAN UZAK BİR SİYASET ANLAYIŞI GETİRMEK İSTİYORUZ’
”Yeni bir siyaset anlayışını Türkiye’ye getirmek istiyoruz. Kavgadan uzak bir siyaset anlayışı. Herkesi kucaklayan, her insana saygı duyduğumuz bir siyaset anlayışı. Eleştiri yapacağız, bilgiye dayalı bir eleştiri anlayışı. CHP eleştiriyorsa bir şey olduğunu vatandaş bunu bilmeli. Kimin çıkarı için, bu ülkede yaşayanların çıkarı için. Kimseyi ötekileştirmeyeceğiz. Aynı vatanda yaşıyorsak niçin bir başkasını ötekileştirelim? Yeni siyaset felsefemizin özünde yatan budur. İktidar sahipleri bazen belirgin bir şekilde bu ayrımı yapıyorlar.”
”Şehitler 82 milyonun onurudur. Hepimiz şehit yakınlarına sahip çıkıyoruz. Şehitleri ve şehit yakınlarını 15 Temmuz’da ve diğerleri diye ayırt edemezsiniz. Biz bunlara karşı çıkınca ‘siz 15 Temmuz’u destekliyorsunuz’ dediler. Hayır. şehitler arasında ayrım yapılmasına karşıyız dedik.”
‘ANNELERİN HUKUKUNU SAVUNMAK LAZIM’
”Toplumun gündeminde anneler var. Anne için evladın ne kadar değerli olduğunu ancak anneler bilir. Çocuk hastalandığında anne de hastadır. Hayatı bir anlamda çocuğuna bağlıdır. Kendisinden daha iyi bir yaşam standardı sağlamasını ister. Her çocuk annesinin turnasıdır. Anneler arasında da bir ayrım yapılıyor. Cumartesi Anneleri, Diyarbakır Anneleri. Nasıl bir ayrım? İkisi de çocuklarını istiyor. Bir anne Diyarbakır’da diyor ki, ‘Benim evladım geri gelmeyecek, sizin ki inşallah gelir.’ Bu tabloya baktığımızda annelerin hukukunu savunmak gerekmiyor mu?”
”Cumartesi Anneleri 702 haftadır evlatlarının fotoğrafını taşıyarak kimseye bir söz söylemeden oturuyor. Evlatlarının mezarını istiyor. Diyarbakır Anneleri. Onların da evlatları var? Bu annenin acısı yok mu? Oda ister evladının gelmesini, üretmesini, alın terini dökmesini, evlat sahibi olmasını. Oğlunu askere vatan savunması için göndermiş. Ama terör örgütü kaçırmış. Bakanlarla görüştüler. Ben aktardım yetkililere. Bu çocukların kurtarılması lazım diye. Biz yetkili değiliz, elimizde güç yok. Yetki sahibi olanlar güç sahibi olanlar gitmiş annelerle oturuyor.”
SOYLU’YA DİYARBAKIR TEPKİSİ: NE DİYE GİDİP OTURUYORSUN?
”Ne diye gidip oraya oturuyorsun? Sen acıyı, sorunu çözeceksin. Senin görevin sorunu çözmek. Sen bakansın. Çözeceksin sorunu. Acıyı çözmek. Yetki, imkan, güç, ordu, vali general sende. Diyarbakır Annesi’nin elinde sadece bir feryat var. Şimdi anneleri de bölüyorlar. Yazık olan da bu. Anne annedir. İnsanlığın sürdürülebilirliğini sağlayan en önemli bir aktör. Acısını paylaşmak ortak görevimiz.”
‘ADALETSİZLİKTE DÜNYA REKORU’
”Vatandaş oy veriyor. İktidara geliyorsunuz. Vatandaşı bölmeyecek, kutuplaştırmayacaksınız. Bölerseniz ne olur? Adaletin içini boşaltırsınız. Ne demiş Hz. Ali; ‘Devletin dini adalettir’. Kimse kimseye baskı yapmasın diye adalet oluşturulur. Devlet adaletsizliğin kaynağı olursa toplum vicdanı derin yaralar alır. Her insanın varlık nedeni adalettir. Siz adaletsizliği besliyorsanız ciddi sorunlar doğar. Adalete duyulan güven yerlerde sürüklenirse bundan en büyük zararı vatandaş görür.”
”Adalete güvenin yüzde 30’lara düştüğü görülüyor. İktidar sahiplerinin oturup düşünmesi lazım. Adalete sadece bizim ihtiyacımız yok. Bütün canlıların adalete ihtiyacı var. Bu kadar yüce bir kavramın içini hangi iktidar boşaltabilir. Boşalttılar. Son 5 yılda uluslararası araştırmalarda Türkiye hukukun üstünlüğü konusunda 50 basamak geriye düştü. Adaletsizlik konusunda dünya rekoru. Bütün dünya Türkiye’de adaletsizlik olduğunu söylüyor.”
CUMHURİYET DAVASI AÇIKLAMASI
”Cumhuriyet gazetesi çalışanlarının haksız, hukuk yere yattıklarını herkes biliyor. İçeriden çıkamıyorlardı. En sonunda çıktılar. Haksız bir şekilde içeride yatmalarının hesabını kim verecek.”
”Eğer bir ülkede, vatandaşın seçtiği 600 milletvekilinin iradesi değil de, bir kişinin iradesi parlamentoya egemense, o ülkede adalet de yoktur demokrasi de yoktur. Türkiye’nin geldiği nokta budur. Bizim ödediğimiz vergilerle başka ülkenin çiftçisi destekleniyorsa, öncelikle AK Partiye oy veren kardeşlerim diyecekler ki ‘Sana oy verdim, beni perişan etmek için değil.’
”Dünyanın hangi hastanesinde, bir hastaneye ‘hasta garantisi’ verilir? Uçmadığı havaalanının, geçmediği otoyolun, köprünün vergisini de vatandaş ödeyecek. ‘Vatandaşın cebinden 5 kuruş para çıkmayacak’ diyor. Sen onu külahıma anlat. Türkiye yönetilmiyor, Türkiye savruluyor. Sadece vatandaşı değil devleti de borç batağına sürüklediler. Cumhuriyet tarihinde ilk kez “Borçlanma Genel Müdürlüğü” kuruldu.”
‘EREN ERDEM İNANDIĞI YOLDAN VAZGEÇMEZ’
”Eren Erdem. PM üyemiz. Aylardır hapiste. Hiçbir delil yok. Sanıyorlar Eren Erdem fikirlerinden, yazdıklarından vazgeçecek. Eren Erdem’i idam da etseniz, Eren Erdem inandığı yoldan vazgeçmez. O bir yurtsever. Haksızlığa karşı isyan ediyor. Siz FETÖ’yle kucak kucağa gezerken o FETÖ’yü eleştiriyordu. Kitap yazıyordu, yazı yazıyordu. Şimdi hapiste.
”Hala Pensilvanya’dan emir alanlar devlet bünyesinde yer alıyor. Osman Kavala, yazarlar, askeri öğrenciler hapiste. Yeşil dolarları olanlar dışarıda. FETÖ borsasını önce AK Parti kanadından dillendirdiler. Orada da vicdanlı insanlar var.”
DEVLET BAHÇELİ’YE TANK PALET FABRİKASI ÇAĞRISI
”Tank Palet fabrikasını sattılar. Bana dünyadan bir örnek gösterin. Hangi ülke fabrikasını başka bir ülkenin fabrikasına satar. Resmi Gazete’yi gösterdik. Ses çıkmadı.”
”Cumhurbaşkanlığı’nın ikinci bir kararı var 1105 sayılı karar var. Resmi Gazete’de yayınlanmıyor. Bahçeli’ye sesleniyorum 1105 sayılı kararı Erdoğan’dan al ve açıkla. Tarihi görevin. Ya da açıklayacaksın ya da Katar ordusuna fabrikayı peşkeş çeken iktidarı desteklemeyi keseceksin.”
‘SANA NE SURİYE’DEN’
”Erdoğan dedi ki, ‘Efendim bizi yalnız bıraktılar’ bu laf çok ama çok önemlidir. Biri senin sırtını sıvazladı, Suriye’de şunları yap dedi, sonra çekildi. Kim sana oradaki insan katliamlarına bir anlamda detsek ol dedi? Sana ne Suriye’den sana ne.”