Maduro ve Esad arasında sıkışan Erdoğan
Bugün Maduro’ya emperyalist bir müdahale, içeriden tezgahlanan bir darbe girişiminden bahsediyorsak ve AKP’liler 15 Temmuz darbe girişimi ile bu durum arasında bir paralellik kuruyorlarsa söz konusu Esad olunca bu çelişki niye?
Esad, AKP’lilere göre diktatör, tıpkı ABD’nin dediği gibi. Emperyalist devletlerin hemen hepsi ve işbirlikçi Körfez Arap devletlerinin ortaklaştığı söylem bu.
ABD, Maduro için de aynı şeyi söylüyor. Yine Fransa’sı, İngiltere’si, Almanya’sı benzer açıklamalar yapıyor, işbirlikçi Latin Amerika ülkeleri de bu koroya katılıyor.
Ama Maduro, Erdoğan’a göre, emperyalist müdahaleye direnen lider.
Esad’a karşı ama Maduro’nun yanında.
Erdoğan, bu iki farklı siyasi tutumun arasındaki gerekçeleri temellendirmeli.
“1 milyon insanın ölümünden sorumlu Esad” bir klişe. Öncelikle Suriye savaşında yaşanan ölümlerin sayısı bu kadar değil. İkincisi, ölümlerin büyük çoğunluğu Suriye devleti askeri, görevlisi ve cihatçı terör tarafından katledilen Suriye vatandaşı. Yani Suriye savaşında katillik, katliam, canilik vs. aranacaksa bakılması gereken yer eline silah verilen, cebine para konulan cihatçı çeteler, siyasal İslamcılardır.
İkinci klişe ise şu: “Kendi halkına karşı kimyasal silah kullandı.” AKP sözcüsü Ömer Çelik, Maduro’ya destek açıklaması yaparken, Batı’nın “halkına kimyasal silah kullanan” ile görüşmesini güya eleştiriyor. Suriye’de kimyasal silahın Suriye devleti tarafından ya da –AKP ağzıyla konuşacaksak- rejim tarafından kullanılmadığını herkes biliyor. Hâlâ neden bu kimyasal silah yalanı? Tersine kimyasal silah provokasyonu yapanların bizzat siyasal İslamcılar olduğu, cihatçı çeteler olduğu bilinen bir gerçek.
Bu iki klişe dışında Erdoğan’ın Suriye ve Esad konusunda söylediği başka bir şey yok. Ama söylemediği çok şey var.
Bugün Maduro’ya emperyalist bir müdahale, içeriden tezgahlanan bir darbe girişiminden bahsediyorsak ve AKP’liler 15 Temmuz darbe girişimi ile bu durum arasında bir paralellik kuruyorlarsa söz konusu Esad olunca bu çelişki niye?
Suriye devleti, emperyalizm tarafından planlanan, gerici Körfez ülkelerinin devreye sokulduğu, dünyanın bilumum noktalarından istihbarat örgütleri tarafından taşınan cihatçıların kullanıldığı bir emperyalist müdahale ile yıkılmak ve parçalanmak istenmiştir. Tıpkı Venezuela’da Maduro’ya yapılan emperyalist müdahale ve tezgah gibi. Tıpkı Arap Baharı aldatmacası gibi… Tıpkı “renkli devrim”ler gibi…
Suriye ve Esad’ı hedef tahtasına oturtan ve yıkmaya çalışan emperyalizmden başkası değildi. Tam da bu yüzden katil Esad propagandası ortaya çıkmadı mı?
Mesele ve çelişki, Erdoğan’ın Suriye noktasında bu emperyalist plana verdiği tam boy destektir.
Erdoğan, Suriye savaşında başından beri ABD emperyalizminin Büyük Ortadoğu Projesi’nin aktif tarafı olmuş, hatta kendisini eş başkan bile ilan etmişti.
Erdoğan, neyi savunuyor?
Erdoğan karar vermeli… Ya emperyalizme karşı duruş ya da ABD ile stratejik müttefiklik…
Bizim kafamız net ama halkın kafası karışmasın…
Ya da kandırıldık diye diye kimse halkı kandırmasın!