Oğlu CİMER'e yazdı, katil zanlısı polis memuru jet hızıyla tahliye oldu

14 Nisan günü Diyarbakır’da parkta polis tarafından öldürülen 20 yaşındaki Recep Hantaş’ın katil zanlısı polis memurunun tahliye edilmesinde, oğlunun CİMER’e yazdığı mektubun etkili olduğu ortaya çıktı.

Kâğıt ve hurda toplayarak hayatını kazanan Recep Hantaş, Diyarbakır’da 14 Nisan 2019 günü sabaha karşı Sümerpark içinde, yanına yaklaşan polislerin açtığı ateşle öldürüldü. Sanık polis memuru K.B., yürütülen soruşturma kapsamında, kasten adam öldürmek şüphesiyle tutuklandı ve cezaevine konuldu.

‘MASKELİ VE ELİNDE SATIR VAR’ DEDİ

Katil zanlısı polis memuru K.B’nin çocuğu A.B., 26 Nisan tarihinde, CİMER’e Hantaş’ın maskeli olduğunu ve elinde satır bulunduğunu yazdı. Şikâyetinde Hantaş’ın ağabeyinin PKK’nin dağ kadrosunda olmasından dolayı, örgüte yakın çevrelerce sahiplenildiğini ve onlarca avukatın davayı takip ettiğini de belirten A.B., babasının tutukluluğunun kendileri için dayanılmaz bir acı olduğunu, sırf birilerinin gönlü olsun diye tutuklandığını savundu. A.B., yaşadıkları ile ilgili mağduriyetlerine son verilmesini, babasının yaşadıklarının tüm görev arkadaşlarının yaşayabileceğini savunup, “hassasiyet” ve tahliye talep etti.

JET HIZINDA KARAR

Bundan sonra CİMER’in jet hızındaki baş döndürücü trafiği yaşandı. CİMER, 24 Mayıs günü öğlene doğru A.B’den gelen hassas tahliye talebini, birçok il emniyet müdürlüğü ile jandarma komutanlıklarına ayrıca Adalet Bakanlığı’na iletti. Adalet Bakanlığı ise başvuruyu, aynı gün Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na ileti. Polis K.B’nin avukatı da yine aynı gün öğleden sonra, üst mahkemeye tahliye talebinde bulundu. Dosyaya bakan 2. Sulh Ceza Mahkemesi daha önce tahliye taleplerini reddediyordu. 5. Sulh Ceza Mahkemesi ise o dakikalarda tahliye talibini yerinde buldu ve tahliyeye karar verdi.

Diyarbakır 2. Sulh Ceza Hâkimliği’nin tutuklama kararının kaldırılarak sanığın tahliyesine, şüpheli hakkında soruşturma tamamlanıncaya kadar CMK 109/3-b maddesi gereğince adresine en yakın karakola her hafta pazartesi ve cuma günleri giderek imza atmak suretiyle adli kontrol ve yurtdışına çıkma yasağı uygulanmasına karar verildiği belirtildi. Hassasiyet talebi üzerine, birkaç saat içinde olup biten bu tahliye süreci çok dikkat çekici bulundu. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, daha önce Hantaş cinayeti soruşturmasında aile avukatının talebi üzerine bilgi ve belgelerin toplanması görevini, polisten alıp, Jandarmaya vermişti. Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi Balistik Şubesi ise Hantaş’ın öldürülmesi olayında, görüntülerde ateş ettikleri sabit olan polislerin svap örneklerinde “atış artığına” rastlanmadığına dair rapor hazırlamıştı. Söz konusu rapor, polislerden svap örneklerinin belirlenen saat içinde alınmadığı ya da olay sonrası temizlendiği şüphesini akıllara getirmişti.