Okul mu köle kampı mı: Aylardır alacakları ödenmeyen Özel Derece Okulları öğretmenleri anlattı

HABER MERKEZİ

Yeni bir eğitim-öğretim yılının daha başlamasına günler kala özel okul reklamları tv ekranlarından gazete sayfalarına, otobüs duraklarından ilan panolarına kadar her yeri doldurup taşırıyor. Çocuklara “başarılı gelecek” vaadiyle birbiriyle yarışan bu okullardaki çalışma koşulları ise sömürü döngüsünün en yakıcı örneğini oluşturuyor.

Kamusal bir hizmet olarak ücretsiz sunulması gereken eğitim hizmeti, 80’li yıllarla birlikte piyasalaşarak giderek bir ticari faaliyet haline dönüştü. AKP ile birlikte ise bu faaliyetler kat kat büyüyerek oldukça “kâr”lı bir pazar haline geldi. Ancak patronların kasasını dolduran bu “sektör”de manzarayı ter döken emekçiler için anlatmaya ise “ücretli kölelik düzeni” demek bile yetmiyor.

Zira her yıl onbinlerce yeni mezun öğretmenin diğer meslektaşlarıyla aynı akıbeti paylaşarak atanamadığı Türkiye’de durumu fırsata çeviren patronlar eğitim emekçilerini en acımasız şartlarda çalışmaya zorluyor. Patronlar, bir özel okul patronunu Milli Eğitim’in başına getirerek Türkiye’nin “sermaye devleti” olma özelliği perçinleyen AKP iktidarından aldıkları güçle emekçilere ücretlerini dahi ödememe keyfiyetini kendinde bulabiliyor.

İşte İstanbul Anadolu Yakası’nda bir çok şubesi bulunan Özel Derece Okulları da son dönemde öğretmenlere yönelik baskı ve sömürünün en yoğun yaşandığı okullardan biri. Tuzla, Maltepe, Küçükyalı, Cevizli’deki yerleşkelerinde okul öncesi, ilk, orta ve lise düzeyinde eğitim verilen okulda öğretmenler yaklaşık 6 aydır maaşlarını alamadığı gibi hiçbir hakları da ödenmiyor. Ödemeler için sürekli yeni tarihler vererek öğretmenleri kandıran okul yönetimi ise bir taraftan yüzlerce öğrenciyi kayıt etmeye devam ediyor.

Bu tablo karşısında Sınıf Tavrı ile hareket etme kararı alan öğretmenler bugün tüm aynı durumdaki meslektaşlarıyla birlikte haklarını aramak için bir basın açıklaması yapacak.

‘ÇOK KONUŞUYORSUN’ DEYİP GÖNDERDİLER

Maltepe’de düzenlenecek eylem öncesi bu emekçilerden biri olan Emre öğretmenle konuştuk. Okulun Küçükyalı’da bulunan lise şubesinde 1 senedir görev yapan Beden Eğitimi Öğretmeni Emre öğretmen, yaşadığı hak gaspını şu sözlerle anlattı:

“Eski işimden sigortalı olayım diye ayrılmıştım. Okulla sözleşme imzalayıp çalışmaya başladıktan sonra sigortaların asgari ücret üzerinden yatırıldığını, AGİ’ye el konulduğunu, öğretmenlerinin eğitim desteklerinin ellerinden alındığını öğrendim ve çok üzüldüm. İlk aydan sonra eski öğretmenler maaşlarının geciktiğini söyledi. Biz sabrettik. Tekrardan maaşlarımız geç yatmaya başladı. Şubat ayı itibariyle 1 kuruş bile alamadık okuldan.”

Okul yönetiminin dışarıya karşı hiçbir sorun yokmuş gibi görüntü verdiğini söyleyen Emre öğretmen, “Velilere hayal satıp duruyorlardı. Okula gelen velileri ‘yapacağız, edeceğiz’ diye kandırıp gönderiyorlardı. Öğrencilerime ve mesleğime olan saygımdan dolayı, maaşımı alamama rağmen 10 ay boyunca devam ettim.” dedi.

Geçtiğimiz eğitim dönemi bitmeden okuldan ayrılmak zorunda kalan öğretmenlerin de olduğunu belirten Emre öğretmen “Genç, dinamik öğretmenler dönem içerisinde maaşlarını alamayıp gidenler de oldu. Okul yönetiminin ‘sen çok konuşuyorsun, maaş sorununu çok dile getiriyorsun’ diye gönderdiği öğretmenler, dayanamayıp istifa edenler oldu. Psikolojik olarak bizi çok yordular. Yeni işe başlayan öğretmenlerimiz var. Muhattap bulamıyorlar. Okulda kimin ne yaptığı belli değil. Sanki bina yıkılmış da harabenin içinden çıkmaya çalışan insanlar gibiyiz.” ifadelerini kullandı.

Kendilerine hiçbir ödeme yapılmazken yeni kayıt dönemiyle birlikte öğrenci kayıtlarının da devam ettiğini, bu durumun kendilerini endişelendirdiğini belirten öğretmen “Ne malum ‘biz iflas ettik, kapattık’  diyerek bu paraları alıp kaçmayacakları? Kurum sahibi ‘şu gün vereceğim bugün vereceğim’ diyerek sürekli yalan söylüyor. En son pazartesi gününe kadar mühlet vermiştik. Şimdi Cuma diyor ama biz o güne kadar beklemeyi düşünmüyoruz.” dedi.

MODERN KÖLELİĞE KARŞI DESTEĞE ÇAĞIRDI

Salı günü itibariyle okulda nöbet eylemine başladıklarını hatırlatan Emre öğretmen “Biz bu birliği eğitim dönemi esnasında sağlamak için çok mücadele verdik. Bunu velilerimize duyurmaya çalıştık. Fakat okul yönetiminden baskıyla karşılaştık. ‘Bunu duyurursanız, dışarıdaki insanlar duyarsa paralarınızı ödemeyiz’ baskısıyla karşılaştık.” diye konuştu.

Özel okullardaki insanlık çalışma koşullarını “Çoğunda modern kölelik yaptırıyorlar. İnanın 1800 liraya çalışan öğretmen bulabilirsiniz. Bakanlığın verdiği eğitim ödeneklerine el koyan, AGİ’leri yatırmayan, daha fazla çalıştırıp mesaileri ödemeyen okullar var. Tamamıyla bir çaresizlik manzarası yani özel okullardaki çalışma ortamı.” diyerek anlatan Emre öğretmen, bugünkü basın açıklaması için tüm emekçilerin desteğini beklediklerini belirtti.

SINIF TAVRI ÖĞRETMENLERLE OMUZ OMUZA

Sınıf Tavrı Yönetim Kurulu Üyesi ve Avukat Erkan Kılıç ise okuldaki hak gasplarına, mücadelede gelinen sürece ve yapılacak eylemlere ilişkin şu bilgileri verdi:

YİNE SÜRE İSTEDİLER: Geçtiğimiz Çarşamba günü tüm öğretmenlerle okula gidip yönetimle görüştüğümüzde ödeme yapacaklarına dair söz verdiler. Orada Pazartesi gününe kadar ödeme yapmaları konusunda uyarıda bulunduk. Ama o gün yine Cuma gününe kadar süre istendiğinde eylemliliğe dökme kararı aldık. Salı okulun önünde saatlerce bekleyerek nöbet eylemi yaptık. Şimdi de farklı yöntemlerle sürdürüyoruz. Dün veliler ve öğrencilerle sosyal medyada duyurmak üzere bir plan yaptık. Cuma günü (bugün) saat 12’de büyük bir basın açıklaması yapacağız. Öğrenciler veliler ve bütün öğretmenler katılacak. Sınıf Tavrı olarak organize edeceğiz.

‘EYLEM YAPMAYIN’ BASKISI: Okul bizi ‘eylem yapmayın’ diye arıyor. Çünkü ‘siz öğretmenlerin haklarını vermiyorsanız nasıl öğrencilere ders vereceksiniz’ diye kaydını geri alan veliler var. Yeni öğretmenlerle sözleşmeler yapmışlar. O öğretmenlerden bu olanları görünce okula gidip ‘Siz zaten bunların 5-6 aylık maaşını vermemişsiniz’ diye sözleşmesini feshedenler var.

KAYIT PARALARI BAŞKA YERE AKTARILIYOR: Toplam şubelerde yaklaşık 1800 öğrenci var. Bu kadar öğrenciden alınan paralar göz önünde bulundurulduğunda bu gelen kaynağı başka yere aktardıklarını gösteriyor. Nereye aktardıklarını bilemiyoruz. En temel giderler sonuçta öğretmenlerin giderleri, elektrik su gibi giderler olur. Ama bunlar zaten aylardır hiç ödenmemiş. O yüzden ‘ekonomik daralma’ başka bir şeyle açıklanabilir. Okulu bırakıp gitme düşüncesi olabilir.

KÖLELİKTEN FARKSIZ: Özel okullarda çok ciddi bir hak gaspı ve sömürü var. Bu kurumlarda çalışan eğitimciler zaten mecburen buralarda çalışmak zorunda olan kişiler. Maaşlar çok düşük, çalışma saatleri yüksek, sigorta primleri gerçek ücretin altında ve korkunç bir mobbing var. Öğretmenlere açık açık hakaret ediliyor ücretlerini istedikleri için. Bunu bir bütün olarak değerlendirmek gerekir. Öğrenciler de bu koşullarda eğitim alıyorlar. Öğretmenler bunu yansıtmıyor ama evinin kirasını ödeyemeyen, bazen yol parası bulmakta dahi güçlük çeken, elektriği suyu kesilen eğitimcilerden eğitim almak zorunda kalıyorlar. Sınıf Tavrı olarak biz gelecek dönem bu durumu ele alıp kendi mücadele başlıklarımızdan biri haline getireceğiz.