AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan, Mütevelli Heyeti Başkan Vekili olduğu İlim Yayma Vakfı isimli dinci kuruluşun “İlim Yayma Ailesi Geleneksel 1 Ocak Buluşması”nda konuştu.
Erdoğan,” vakfın son 2-3 yılda ciddi bir kurumsal dönüşüm geçirdiğini ve öğrencilere daha iyi şartlar altında, daha geniş ufuklar açmanın mücadelesini verdiklerini” söyledi.
“OLUMLU KONUŞAN YOK”
İnsanlara ciddi bir karamsarlık pompalandığına şahit olduğunu belirten Erdoğan, “Bu karamsarlıklar bazen eleştirel bir tezahürle, bazen yermeyle, bazen de ciddi zanlarla karşımıza çıkıyor. Son zamanlarda birisiyle ilgili olumlu bir zan işittiğimi hatırlamıyorum.” dedi.
“Ufak gibi gözüküyor ama aslında büyük meselelerde ciddi ıskaları yaşıyoruz.” diyen Erdoğan, “Allah ‘zandan kaçının’ diyor ama birisiyle ilgili ağır bir ithamı çevremizle paylaşır hale geldik. Bu nefsin hastalıklarından biri. Bunun temelinde kendimize bakmamak, öz eleştiri yapmamak için, nefis başkalarının hatalarını bize gösterip duruyor. Bu karamsarlık hastalığı.” değerlendirmesini yaptı.
“FİKİR ADAMLARINDA CİDDİ FAKİRLİK İÇİNDEYİZ”
Toplumun dünyadaki egemen kültürün taarruzunun etkisinde olduğunu öne süren Erdoğan, şöyle devam etti:
“Bunlara karşı koyabilecek fikir akımlarını maalesef yeşertebilmiş değiliz. İçimizden çıkartabilmiş değiliz. Bugün İslam dünyasına ümit verecek, mefkureyi ortaya koyabilmiş, koyabilecek fikir adamları açısından ciddi bir fakirlik içerisindeyiz. Birçok bölümde konusuna hakim, bize umut verebilecek, yetiştirdiği öğrencilere yeni bir yüzyılın aydınlık ufuklarını çizebilecek hocaları bugün bulamıyoruz. Böyle bir zamanda bu karamsarlık bizlere hayırlı bir son, gelecek getirebilir mi? Bardağın dolu tarafını konuşmak zorundayız. Yapılan güzel işleri övmek, onları anlatmak zorundayız. Bu güzel işler başka insanlara örnek teşkil edebilsin. Son 200 yılda ne türlü sıkıntılar içerisinden geçtiğimizi düşündüğümüz zaman umutlu olmak için elimizde çok veri var. Neden gençlerimize bu umudu yansıtmaya çalışmıyoruz? Morale, motivasyona, umuda ihtiyacımız var. Bugünün gençleri eğer bu karamsar çevrede yetişirlerse, onlardan ne umut, ne mefkure, ne ilimlerinden bize hayır gelir.”
“KUDÜS MÜSLÜMANLARIN REZİLLİĞİDİR”
ABD’nin Kudüs’ü İsrail’in başkentiolarak kabul etmesinin yine 2018 yılında gerçekleştiğini aktaran Erdoğan, “Müslümanların en zayıf, en dağınık, ümmetin en zelil olduğu bir anda Amerika bunu yapmaya cesaret edebildi. Bunu Amerika yaptı olarak görmemek lazım. Bunu biz yaptık. Bu maalesef Müslümanların bir rezilliğidir, Müslümanların kıblesine sahip çıkamamasıdır. İslam dünyasından bazı operasyonlar çevirdiler. Müslümanlar bunların karşısında uyudu. Oradaki kardeşlerimizi yalnız bırakmamak için Kudüs gezisi düzenledik. Oradaki kardeşlerimiz bu sayede moral buldu. İsrail yılda ikinci vizeyi vermemeye başladı. Kudüs’e gitmekten vazgeçmememiz lazım.” diye konuştu.
Bilal Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı:
“Sorumluluğumuz büyük. Başka yerde hata ve sorun görmeye artık son verin. Her şeyi devletten, siyasetten beklemek… Bunları artık geçmiş olmamız lazım. Devlet de siyaset de bu toplumun huzuru için üstüne düşenleri yaptı. Artık toplumun, Müslümanların üzerine düşenleri yapması gerekiyor. Asıl büyük cihat kendi nefislerimizle olan cihat. Dönüp kendimize bakalım, hatalarımızı görmeye çalışalım. Artık ümmetin ayağa kalkmasının vakti geldi. 2019 yılın ümmete hayırlar getirmesini Rabbim’den temenni ediyorum.”
Bu haber en son değiştirildi 1 Ocak 2019 23:20 23:20
Dokuzuncu olağan kongresini gerçekleştiren Saadet Partisi'nde genel başkanlık için Kayseri milletvekili Mahmut Arıkan ile İstanbul…
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, PKK lideri Abdullah Öcalan için yaptığı çağrının yankıları sürüyor. Cumhurbaşkanı…
Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot, Uluslararası Ceza Mahkemesinin (UCM) İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hakkında çıkardığı…
ABD'li Senatör Lindsey Graham, Uluslararası Ceza Mahkemesinin (UCM) İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu ve eski Savunma…
Kadına yönelik şiddeti tek başına biyolojik bir mesele olarak erkek saldırganlığıyla açıklamak en hafif tabirle…
Bu düzen çürümüştür. Şimdi bu çürümüş düzeni yeni anayasa ile tescillemek istiyorlar. Medeni kanunu tartışmaya…