ÖZEL | CHP grev yasağına önce karşı çıktı, sonra savundu: Toplu taşımada grev hakkı el ele yok edildi
İzmir Büyükşehir Belediyesi ve TCDD'nin ortak işletmesi olan İZBAN'da bir aya yakındır süren grev kamuoyunda geniş yankı uyandırdı.
İzmir Büyükşehir Belediyesi ve TCDD’nin ortak işletmesi olan İZBAN’da bir aya yakındır süren grev kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. CHP yönetimi ve büyükşehir belediyesi grevci işçileri “AKP’ye piyon” olmakla suçlarken, AKP yönetimi de CHP’li belediyeyi “iş bilmezlikle” suçluyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan da işçilerin grevini siyasi ranta çevirmek için hamle yaptı. Bir etkinlikte yaptığı konuşmada CHP belediyesinin “iş bilmediğini” iddia eden Erdoğan, diğer yandan patronlara “onlardan” olduğu mesajını verdi ve “grevler bizim dönemimizde bitti” dedi.
Düzen partilerinin seçim malzemesi haline çevrilmeye çalışılan, sendika bürokrasinin “rant” gözüyle baktığı İZBAN işçileri ise bir aydır kararlılıkla mücadeleye devam ediyor. İZBAN işçilerinin bu kararlılığı üzerine, grev erteleme kararı alınarak fiili olarak yasaklandı.
2012’de grev yasağı AKP’den, itiraz CHP’den
Ancak ilginç bir ayrıntı da bu yasak üzerine ortaya çıktı. Resmi Gazete’de yayınlanan metne göre, grev erteleme kararı 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 63.maddesinin 1 fıkrasında geçen “şehir içi toplu taşıma hizmetleri” ifadesine atıf yapılarak alındı. Bu ifade yasaya 2016 yılında çıkarılan 678 sayılı KHK ile eklendi.
Oysa, Anayasa Yasa Mahkemesi 2014 yılında verdiği kararla bankacılık ve şehir içi toplu ulaşım sektörü için yasada yer alan yasağı kaldırmıştı. AYM’nin kararı almasını sağlayan başvuruyu ise CHP, 2012 yılında yapmıştı. Yasanın 62.maddesi daha önce bankacılık ve şehir içi ulaşım sektörlerinde grevi yasaklıyordu. AKP, OHAL dönemiyle birlikte çıkardığı KHK’larda bu yasayı değiştirmiş ve 63.maddeye bu yasağı uygulanması için ek karar aldırmıştı.
Düzenlenmiş yasa ilk olarak Akbank grevinde uygulandı
KHK ile alınan karar ilk olarak 2017 yılında Akbank grevinde kullanılmıştı. “Finansal istikrar” grev yasağı kapsamına girmiş, CHP ise sürece itiraz etmişti. Şimdi İZBAN grevi ile yasağın diğer parçası da uygulanırken, kararın alınmasını sağlayan CHP yönetimi ve AKP iktidarı el ele sermaye adına çalışmış oldu.
Düzen partileri emekçilere karşı birlikte
Duruma tepki gösteren kurumlar, bu çelişkiye işaret ederken, İZBAN örneği düzen partilerinin emek düşmanlığı konusunda tavizsiz bir şekilde birlikte çalıştığını göstermiş oldu. İşçi sınıfının, bu gerçeği görerek durumu not etmesi ve yerel seçimlerde düzen partilerine karşı notunu da buna göre vermesi gerektiği de bir kez daha ortaya çıktı.