Özel, güzel değilmiş
21-12-2019 09:02Özel Derece Okulları’nda hakları için direnen eğitim emekçileri ve Doğa Koleji’nde ödenmeyen maaşlarına karşı eylem yapan öğretmenler, çocuklarının eğitim hakları için direnen veliler eğitim patronlarına asıl dersi verecektir.
Ela Basa
AKP’nin 2002 yılında iktidara gelmesi ile birlikte eğitim politikalarında “piyasacılık” ve “dincilik” birincil konuma yerleşti. Bunu 4+4+4 ile açılan süreçle katlanarak artan İmam-Hatip okullarının varlığından ve teşviklerle hayat bulan özel okul sayıları ve kontenjanlarındaki ciddi artışlarda görmekteyiz.
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından “Milli Eğitim İstatistikleri-Örgün Eğitim 2018-2019” verilerine göre örgün eğitimde, 54 bin 36’sı resmi okul, 12 bin 809’u özel okul eğitim hizmeti vermektedir. Aynı verilere göre örgün eğitimdeki öğrencilerden 15 milyon 88 bin 592’si resmi, 1 milyon 440 bin 577’si özel öğretim kurumlarında okuyor. Yine aynı verilere göre öğretmenlerin 907 bin 567’si resmi okullarda, 169 bin 740’ı özel okullarda görev yapıyor.
Oranlama yapacak olursak özelleştirmenin boyutu ortaya çıkmış olur. Buna göre Türkiye’de 2015-2016 verilerine göre 6 bin 710 olan özel okul sayısı son 4 yılda 12 bin 809’a çıkmıştır. Özel okuldaki öğrenci sayısının toplam öğrenci sayısına oranı yüzde 8,72’ye ulaştı. Eğitimde toplam okul sayısının yüzde 19,2’si yani her beş okuldan biri özel okul oldu.
2012-2013 Eğitim-Öğretim yılından beri özel okul yatırımlarına verilen teşvikler, velilere verilen eğitim-öğretim desteği, dershanelerin temel liselere dönüşmesi sonucu, özel okul ve özel okullarda okuyan öğrenci sayılarında yüzde 165’e yakın bir artış yaşanmıştır. Verilen teşvikler ve dönüşüm özel okullarda genel anlamda sayısal olarak ciddi bir artışa neden olmuştur. Bugün gelinen noktada özel okul sayısının hızla artması sonucunda okul fiyatları düşerken, krizin de etkisiyle birlikte bir çok okul kapatılmış ve el değiştirmişken, yüzlerce kolej de iflasın eşiğine gelmiştir.
Türkiye Özel Okullar Derneği (TÖZOK) Başkanı Nurullah Dal, yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Eğitimde en ağır kriz; 1,5 milyon öğrenci, 175 bin öğretmen ve 50 bin personel olan özel okullarda yaşanıyor.” Nitekim geçen eğitim-öğretim yılından bu yana aksamalarla ödenen maaşlar bu eğitim-öğretim yılında birçok okulda ödenemez duruma gelmiştir. Bunlardan Özel Derece Okulları ve Doğa Kolejleri’nde yaşanan olumsuz gelişmelerle birlikte öğrenciler, veliler ve öğretmenler ciddi mağduriyetlerle karşılaştılar.
İstanbul Anadolu Yakasında birçok şubesi bulunan Özel Derece Okulları’nda birçok öğretmen aylarca maaşını alamadığı gibi bu kolejin bazı şubeleri kapatılmış ve öğrencileri başka okullara taşınmıştır. Sınıf Tavrı ile birlikte hareket eden öğretmenlerin kararlı eylemlilikleri sonucunda haklarının bir kısmı alınmış, kalan hakları için de ödeme sözü alınmıştır.
Türkiye’nin en büyük kolejlerinden biri olan Doğa Koleji’nde ise eğitim emekçileri uğradıkları hak gaspına karşı eylemliliklerini sürdürüyor. Aylardır maaşlarının ödenmemesi nedeniyle iş bırakma kararı alan öğretmenlere veliler de destek oldu. Eyleme destek veren veliler Ziraat Bankası tarafından Simit Sarayı’nın yüzde 51 hissesinin alınması üzerine “Simitler kadar değerimiz yok” diye tepki gösterdi.
AKP özel okul teşvikleriyle eğitimde yarattığı hayal balonu ile insanlara yalancı umut aşılarken, son tahlilde bu balon patlamıştır. Öğrenciler yıl sonuna kadar eğitimin devam edip etmeyeceği belli olmayan okullara gitmeye devam ederken öğretmenlerden beklenen özveriyle aylarca daha ücret almadan derse girmeye devam etmeleridir. Kapitalizm, her alanda olduğu gibi eğitimde de kar güdüsüyle hareket ettiği için, bütün özel okulları bir fabrikaya dönüştürmüş, eğitimi büyük oranda metalaştırmıştır. Bununla birlikte çağdaş, bilimsel, eşit, parasız eğitim tamamen ortadan kalkmış, öğrencilerin umutları okul patronlarının kar hırsına sıkıştırılmış, velilerin tüm çabaları patronu zengin etmeye yaramıştır. Öğretmenler güvencesiz, düşük ücretlerle, uzun çalışma saatleri, ücretsiz fazla mesailer yetmezmiş gibi eve iş taşımaya varan koşullara mahkum edilmiştir.
Ekonomik krizin etkilerinin artmasıyla özel okullara verilen teşvik yeni başlayan öğrenciler için kesildi. “Ne kadar para o kadar okul!” mantığıyla patır patır çoğalan özel okullar bununla birlikte kapanmaya başladı. Ancak Özel Derece Okulları’nda hakları için direnen eğitim emekçileri ve Doğa Koleji’nde ödenmeyen maaşlarına karşı eylem yapan öğretmenler, çocuklarının eğitim hakları için direnen veliler eğitim patronlarına asıl dersi verecektir.