Şalter 4.0: Ctrl + Alt + Del
28-12-2019 08:57Peki bundan sonra ne olacak? Robotlar işimizi elimizden alacak mı? Biz emekçiler, ne iş yapacağız?
Ali Bingöl
İlk 3 endüstriyel sıçrama arasında yaklaşık 100’er yıllık bir aralık tariflenmişken, bilgisayar, yani otomasyonun yaygın kullanımıyla belirlenen ve 1960’ların sonuna denk gelen 3. Endüstriyel sıçramadan bu yana, sadece 40 yıl geçmiş. Bilgisayarların dünyadaki iş yaşamını değiştirmesi bu kadar kısa sürmüşken, dijitalleşmenin bir sonraki sıçramayı çok daha kısa sürede tetikleyeceği sanırım kolayca söylenebilir.
Endüstriyel sıçramalar, sermayenin daha güçlenmesine ve yeni iş modelleri geliştirmesine olanak sağlarken, emek açısından bazı temel kavramların da değişmesine yol açtı, açmaya da devam edecek.
Öncesinde dijitalleşmenin ortaya çıkış sürecini incelemek gerekli. Bu sürece, politik çerçevenin ve Dünya’daki yeni kutuplaşmanın da ana sebebine, yani “dataya” bakmakla başlamak gerektiğini düşünüyorum.
“Data is the new currency”, yani “veri yeni para birimi” söylemi yaklaşık 20 yıldır, “büyük veri” konusunda yazan-çizen herkesin gündeminde. Önceleri sadece ütopik bir yeni dünya düzleminde ya da basit müşteri ilişkileri yönetimi (CRM) açısından bakılırken, cep telefonlarının yaşamı domine etmesi, buna paralel olarak sosyal medyanın telefonların ana “besin kaynağı” olmasıyla birlikte, insanların birer veri organizmasına dönüştüğünü gördük. İşte tam bu noktada, veri gizliliği kavramı da devreye girdi. Zira ilk başta aslında çok da para etmeyen veri, hoyratça ortalığa dökülmüşken, para etmeye başladığı an itibariyle, gizli olması gereken ve anonim olmadığı için de, sadece bedelini ödeyebilenin sahip olduğu bir para birimine dönüştü. Tam bu noktada, dünyada kutuplaşma başladı.
Bir tarafta, sosyal medya ve e-ticaretin ana merkezi ABD, diğer tarafta özellikle yapay zeka konusunda devlet desteğiyle üst düzey yatırım yapan ve savım odur ki, dünyada bu alanda açık ara en ileri düzeyde olan Çin ana kutuplar olarak ortaya çıktı. Avrupa Birliği ise, vatandaşlarının baskısıyla, veri gizliliği konusunda yüksek standartlar koyarak, aslında doğrusunu yapmasına rağmen, bu yarışın dışında kaldı. AB’nin taşıyıcı gücü Almanya, bu kıskaçtan kurtulabilmek için, kişi bazlı dijitalleşme yerine, endüstriyi dijitalleştirme yönünde bir atılım yaparak, Endüstri 4.0 çağını açmış oldu.
Bu dönüşüme veri ekseninden bakma sebebim, tam da bu yüzden. Bir taraftan, yeni ekonomik sistemin ana belirleyicisi olan dijitalleşme, insanlar ve onların verileri üzerinden yükselirken, diğer taraftan da insanlardan kurtulup, mümkün olduğu kadar çok süreci (imalat, finans, tedarik vb.) de robotize etmeye çalışıyor.
Bu temel çelişki, önümüzdeki yıllarda şu andan işaretlerini gördüğümüz toplumsal sarsıntıların belirleyicisi olacak.
Peki bundan sonra ne olacak? Robotlar işimizi elimizden alacak mı? Biz emekçiler, ne iş yapacağız?
Öncelikle kötü haberi vereyim, maalesef birçoğumuzun işi yok olacak. Örnek vereyim, bundan yaklaşık 30 yıl öncesine gidelim. “Santral operatörü” diye bir meslek vardı. Telefonu “yazdıran”, yani başka bir ildeki yakınınızı aramak için aracılık yapan bir PTT görevlisi vardı! O kişi artık yok, onun yerine baz istasyonları ya da otomatik santraller var mesela. Hatta PTT de yok, en azından telefonla sizi sevdiklerinize kavuşturan PTT yok.
İnternette çok arananlar arasında, özellikle yabancı dillerde “işimi robotlara kaybedecek miyim” sorgusu yer alıyor, hatta bunun için siteler var çokça. Onlardan bir tanesine baktığımda, mesela “nükleer reaktör operatörü” diye bir iş konusunun (şu anda en yüksek maaşlı işler arasında!) önümüzdeki dönemde olmayacağını, ya zorla da olsa temiz enerji kaynaklarına geçilip, reaktörlerin yok olacağını, ya da tamamen robotik kontrollü santrallere geçeceğini göreceğiz.
Tabii insanlar çalışmaya devam etmek zorundalar, kapitalizm onlara her gün yeni ihtiyaçlar üretecek ve haz merkezlerimizi sürekli olarak kaşımayı sürdürecek. Ancak herkes için bu kadar fazla iş alanı olacak mı? Ne yazık ki hayır. Muhtemelen muhasebeciler hatta belki cerrahi dışındaki doktorlar, fabrika işçileri, öğretmenler, pazarlama müdürleri, belki de müzisyenler artık yeterince iş olanağına kavuşamayacak. Bu liste oldukça uzun bu arada, sizin de işiniz bu listede yer alıyor muhtemelen.
Peki ne olacak? Toprağa dönsek, üretecek arazi bulamayacağız, araziyi bulsak su kaynaklarına erişimiz gün geçtikçe azalacak. Hizmet sektöründe çalışma koşulları sömürünün en fazla olduğu yerler arasında.
Fakat vazgeçmeyin, çünkü iyi haber burada! İnsanlık yeni bir atılıma hazırlanıyor. Vergi ödemeyen milyarderlere, off-shore hesaplardaki siyasi yolsuzluk bakiyelerine, BitCoin’e gömülmüş uyuşturucu paralarına yeter diyecek insanlık. Dünyanın yaşanabilir bir gezegen olmaktan çıkmasına seyirci kalmayacak. Daha az tüketecek, tükettiği her şeyin kaynağını ve döngüsünü sorgulayacak, bir kez daha dijital etik tartışılacak ve 5. Endüstriyel sıçrayışa adını devrimle yazdıracak.