Rabia'nın babası Şaban Vatan: Ayağı kopmak üzereydi ama yerde kan yoktu!
Rabia Naz Vatan (11),12 Nisan 2018’de, Giresun’un Eynesil İlçesi’ne bağlı Gümüşçay Mahallesi’ndeki evlerinin önünde yaralı halde, sırt üstü yatar vaziyette bulundu. İhbarla olay yerine gelen sağlık ekibince ambulansla hastaneye kaldırılan Rabia Naz, doktorların tüm müdahalelerine rağmen kurtarılamadı. Rabia’nın, evlerinin terasından atlayıp düşerek hayatını kaybettiği iddialarına rağmen baba Şaban Vatan, kızının bir trafik kazasına kurban gittiğini ispat etmek için mücadele etmeye başladı.
Rabia ile ilgili son gelişme İstanbul 1. Adli Tıp İhtisas Kurulu’nun verdiği rapor oldu. Raporda, küçük kızın ölümüyle ilgili olarak, “Vücudundaki kırıkların apartmanın çatısından düşmesiyle mümkün” olduğu belirtildi. Çatıdan koşarak aşağıya atlaması durumunda da sundurmaya çarpmadan düşebileceği kaydedildi. Baba Şaban Vatan son raporu ve Rabia’nın ölümüyle ilgili can alıcı ayrıntıları Habertürk’yen Alper Uruş ile konuştu. İşte Baba Vatan’ın anlattıkları…
“Biz İstanbul Adli Tıp İhtisas Kurulu’ndan, çok detaylı bir rapor istedik. İstediğimiz fiziki incelemede, vücuda dokunma dahi analiz edilebiliyordu. Ancak bize verilen raporda Adli Tıp Kurulu, soruşturma geçiren polislerin, “Rabia koşup, kendisini terastan atmış” ifadesine ilişkin bir değerlendirme yapılmış.
Bakın; Rabia’nın sol ayağı kopma noktasına gelmişti. Tıbben de atardamarı kopmuştu. Ancak düştüğü iddia edilen ve bırakılıp konulan yerde bir damla kan yoktu. Atardamar koptuğu zaman, bir insan kan kaybından öldüğünde kan akmaz mı? Sağ ayağı, sol ayağının üzerine muntazam bir şekilde konmuştu.
Trabzon Adli Tıp Kurumu, sol ayağının üst baldır kısmından darbe aldığını ve yüzüstü düştüğünü bize söyledi. Dahası, her iki ayağının üzerinden araç lastiğinin geçmesine bağlı olarak iki ayakta da çapraz kırık olduğu belirtildi. Trabzon’da ilk muayeneyi yapan ortopedi ve genel cerrahi uzmanı, ‘vurma sonucu olmuş, atardamarı kopmuş, kan nerede’ diye sordu.
Rabia’yı hastaneye götürdüğümüzde hayattaydı ve ben elini tutup onunla konuşurken elimi sıktı. 70 kilo bir çocuk, 300 kilogramlık bir hızla yere çarpıyor ama başında en küçük darbe izi yok. Benim kızımın intihar etmesini gerektirecek bir durum zaten yoktu.
Bize İstanbul Adli Tıp Kurulu raporunda, “Ölümü, trafik kazası değil; düşme sonucu olabilir” diyor. Ama Hacettepe Üniversitesi’nce verilen Adli Tıp raporunda ise ‘araç çarpma kanaati’ net bir biçimde vurgulandı. Kızım olaydan sonra getirilip evimizin üzerine sırt üstü bırakıldı.
Bir önemli gelişme de metruk binada yapılan araştırmada ortaya çıktı. Rabia’nın üzerinden alınan toz örnekleriyle metruk binadan alınan toz zerrecikleri karşılaştırıldı ve aynı çıktı. İstanbul Adli Tıp’ın verdiği karara itiraz edip, haklı mücadelemi sürdüreceğim.”
19 Mart tarihinde başlayan protestolara katılan toplam 189 kişi, İstanbul Adliyesi'ndeki iki ayrı davada hakim…
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun “24 bin konutun inşaatını başlattılar” dediği Sazlıdere Barajı’nın etrafında onlarca iş…
Yaklaşık 3 yıldır AYM kararlarına rağmen cezaevinde tutulan Can Atalay, CHP'li milletvekili Servet Mullaoğlu aracılığıyla…
Kronik kalp ve böbrek hastası tutuklu öğrenci Esila Ayık'ın kalp hastalığı cezaevinde ilerlerken tutukluluğuna itiraz…
Gazeteci Furkan Karabay, Erdoğan ve ailesinin şikayetiyle hakkında açılan "Cumhurbaşkanına hakaret", "hakaret" ve "iftira" iddialarıyla…
Ebubekir Şahin, RTÜK tarafından yayıncı kuruluşlara kesilen cezaları "Yayıncılarımız hatalarıyla bizleri 'cezacı başkan' konumuna düşürüyorlar"…