Erzurum’da Türkiye’de tek seferde ele geçirilen en yüksek miktar olan 100 milyon TL değerindeki 1 ton 535 kilogram eroinle ilgili olarak aralarında baron Mehmet Zeki Fidan’ın da bulunduğu 8 tutuklu hakkındaki soruşturma tamamlandı. 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edilen iddianamede, sanıkların toplam 1314 yıl hapisle cezalandırılması istendi. İddianamede, zehir tacirlerinin uyuşturucuları taşımak için kullandığı yöntem, kriptolu cep telefonu ve özel mesajlaşma programı ‘chat encro’ deşifre edildi. Sevkiyatta eroin yüklü çuvalların sahiplerinin karışmaması için torbaların mavi ve siyah renkli iplikle dikildiği ortaya çıktı.
Erzurum’un merkez Aziziye ilçesinde 25 Ocak’ta, florit madeni yüklü TIR’ın dorse kısmında 17 çuval dolusu 25 bin 834 taş parçası şekli verilmiş 1 ton 535 kilo eroin ele geçirildi. İran’a açılan Gürbulak Sınır Kapısı’ndan yurda giriş yaptığı tespit edilen eroin yüklü TIR, hiç yakalanmamış gibi yapılarak teslimatın yapılacağı İstanbul’a gönderildi. Tarihi operasyonla uyuşturucu çetesi çökertildi. Uyuşturucu baronu Mehmet Zeki Fidan yurt dışına kaçmak üzereyken Sabiha Gökçen Havalimanı’nda yakalandı.
3 gün süren başarılı operasyonla yakalanan şüpheliler, İçişleri Bakanlığı’na ait özel jetle Erzurum’a getirildi. Soruşturmayı genişleten savcılık, örgütün İran ayağına da operasyon yaptı. İran’dan uyuşturucuyu temin edip, florit madenin içerisine gizlenmesi ve gümrüğe naklini yapan ‘Rüzgar’ kod adlı Ali Yıldırım ile ‘Ateş’ kod adlı Mahmut Mısır, gümrükleme şirketi sahipleri Erdal Ergi, Ahmet Özdemir, işçi Mazlum Özdemir, uyuşturucuların İstanbul’da saklandığı deponun sahibi ‘Mekanik’ kod adlı Hacı Karahan, örgüt üyeleri ile baron arasındaki irtibatı kuran ‘Lord’ ve ‘Mahalle’ kod adlı Saruhan Özçelik, baron ‘Dutifoalbar’ ve ‘Dayı’ kod adlı Mehmet Zeki Fidan tutuklanarak cezaevine kondu.
Erzurum Kaçakçılık ve Uyuşturucu Madde Ticareti, Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu Cumhuriyet Savcısı Melih Yıldırım tarafından yürütülen detaylı soruşturma tamamlandı ve 54 sayfalık iddianame hazırlandı. 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edilen iddianamede, ‘uyuşturucu veya uyarıcı madde ithal etme, suç işlemek amacıyla örgüt kurma, üye olma’ suçlarından örgüt lideri Mehmet Zeki Fidan’ın, yöneticiler Saruhan Öztürk, Ali Yıldırım ve Mahmut Mısır’ın 166 yıl 6’şar ay, örgüt üyeleri Hacı Karahan, Erdal Ergi, Ahmet ve Mazlum Özdemir’in ise 162’şer yıl olmak üzere toplam 1314 yıl hapisleri istendi.
İddianamede, örgütün iç yüzü, uyuşturucu ticareti için uygulanan yöntemler de ortaya çıkarıldı. İran’dan temin edilen eroinin florit madeni ithal ediliyormuş gibi gösterilip, burada taş şeklinde çuvallar içinde sınıra getirildiği, Doğubayazıt’taki Gürbulak Sınır Kapısı’ndaki şirkette millileştirilme denen işlemden geçirildikten sonra İstanbul’a gönderildiği belirlendi. Uyuşturucu sevkiyatı için kurulan Hacı Karahan’a ait lojistik şirketinin ithalat yetkisi olmadığından Gürbulak’taki gümrükleme şirketinin kullanıldığı tespit edildi. TIR’daki 20 çuvaldan yalnız 3’ünde tamamen florit madeni olduğu saptanırken, diğer 17 çuvalda ise üzerinde florit madeninin kalitesinin ölçülmesi anlamına gelen ‘tenör’ ibaresinin yazılı olduğu görüldü. Tenör ibaresi ile o çuvallarda uyuşturucu olduğu şifrelendiği aktarılan iddianamede, sevkiyatta eroin yüklü çuvalların sahiplerinin karışmaması için de torbaların 6’sının mavi ve 11’inin de siyah renkli iplikle dikilerek ayırt edilmesi kolaylaştırıldı. Mehmet Zeki Fidan’ın ele geçirilen ajandasında da ’90 tenör’ yazılı uyuşturucu madde dolu çuvallar ve karşılarında hangi renkle dikildiğini gösteren şifreli notlar çıktı.
Cumhuriyet Savcısı Melih Yıldırım, iddianamesinde uyuşturucu kaçakçılığı yapan örgütün, güvenlik güçlerine yakalanmamak aldıkları tedbirlere de yer verdi. Örgüt üyelerinin katı bir şekilde gizliliğe riayet ettiği, uyuşturucu konulu görüşmeleri kriptolu BQ marka telefonda ‘chat encro’ isimli özel mesajlaşma programından yaptıkları anlaşıldı. Örgüt lideri Mehmet Zeki Fidan tarafından temin edilen özel telefonlar, yabancı ülke menşeili sim kartlarıyla yönetici ve üyelere dağıtıldı. Kod isimleri verilen, uluslararası uyuşturucu madde kaçakçılığında faaliyet gösteren örgüt mensuplarının konumlarına ve görevlerine göre hücre yapılanmasına gidildiği kaydedildi. Örgüt mensuplarının kiminle görüşeceğine Fidan’ın karar verdiği, telefona sadece bu isimlerin kaydedilerek kişilere teslim edildiği kaydedildi. Kriptolu telefonların dışarıya kapalı olduğu, yalnızca baronun belirlediği kişiler arası yazışmalar yapıldığı ortaya çıktı. Kriptolu telefonun 3 aylık bir kullanım süresi sonrası tüm içeriğinin silinerek kullanım dışı haline geldiği saptandı. Kriptolu cihazın normal açılmak istendiğinde açma- kapama tuşu ile açıldığı, ancak android ekrandan ‘chat encro’nun açılması için açma- kapama tuşu ile birlikte ses tuşu ile aynı anda basılması gerektiği belirlendi. Sohbet programına 15 haneli bir şifre ile girildiği, yazışmaların 7 gün içerisinde otomatik kendini sildiği tespit edildi.
Polis ekiplerince deşifre edilen Mehmet Zeki Fidan ile Saruhan Özçelik’in Erzurum’da yakalanan uyuşturucu madde nakli sırasında yaptığı mesajlaşma şöyle:
Mehmet Zeki Fidan: X-ray’a girip çıkmış bu kısım, beni mutlu etti. Demek ki projeyi doğru düşünmüşüm. Sakin olmayan kaçakçılık yapamaz. Sinirler çelik gibi olmalı, kızsan dahi kızdığım konuyu not ederim. Kişilerin eksiği olmuşsa kişileri, yok planda hata varsa aksama sebebi farklı ise onu not ederim. Sıkıntı sebebi ne ise onu onanırım.
Saruhan Özçelik: Zor abi onların da işi kolay değil, ama dediğin gibi soğukkanlı olmak iyidir her zaman.
Mehmet Zeki Fidan: Rahat ol abim, her anını yaşıyorum ve takibindeyim.
Suçlamaları kabul etmeyen Mehmet Zeki Fidan iddianamede yer alan ifadesinde ise kendini, “Bu telefon piyasada normal satılan bir telefon. Telefon içerisinde var olan mesaj programı ise telefona özel olarak üretilmiş bir programdır. Bu program kişiye özel değildir. Telefonu satın alan herkes bu programı kullanabilmektedir. Ajanda kayıtları uyuşturucu ile ilgili değil. Tenör ibaresi bir müzik tabiri olarak kişinin sesi ile ilgili bir kavramdır. Yanlarındaki rakamlar ise bana bir tanıdığımın ricası üzerine onun tanıdıklarına Almanya’da yaptırmış olduğu ses ölçümünün neticeleridir. Mavi ve siyah kelimeleri ise muhtemelen bu şahıs tarafından bana verilen ve o kişilere ait kasetlerin renklerini ifade etmektedir. 3 çuv ve 2 çuv ibareleri ise muhtemelen İngilizce veya Almanca birer tabirdir” diye savundu. (DHA)
Bu haber en son değiştirildi 28 Temmuz 2019 11:49 11:49
Hamas yöneticilerinden Sami Ebu Zuhri yaptığı açıklamada en önemli önceliklerinin İsral saldırılarının durdurulması olduğunu ifade…
Erzincan'ın İliç ilçesindeki altın madeni sahasında 13 Şubat'ta meydana gelen heyelanda 9 işçinin hayatını kaybettiği…
İçişleri Bakanlığı’nca kayyum atanan Tunceli Belediyesi Eş Başkanı Birsen Orhan, savcılık sorgusunun ardından tutuklama talebiyle…
Narin Güran cinayetinde amca Salim Güran ve baba Arif Güran'ın araçlarının içinde bulunduğu 5 araç…
Şahin, " Bilinmelidir ki RTÜK sansür kurumu değildir. Anayasamız net bir hükümle sansürü yasaklar" ifadelerini…
Dokuzuncu olağan kongresini gerçekleştiren Saadet Partisi'nde genel başkanlık için Kayseri milletvekili Mahmut Arıkan ile İstanbul…