RÖPORTAJ | İnşaat işçisi köle değildir!
İYİ-SEN Başkanı Ali Öztutan ile inşaat işçilerini ve mücadelesini konuştuk
İnşaat ve Yapı İşçileri Sendikası (İYİ-SEN) emek mücadelesinde önemli örnekler sergiliyor. İYİ-SEN Başkanı Ali Öztutan ile inşaat işçilerini ve mücadelesini konuştuk.*
İnşaat ve Yapı İşçileri Sendikası’nın (İYİ-SEN) son iki aydır inşaat işçilerinin grev, eylem ve direnişlerine öncülük ediyor. Sendikanın son iki ayından bahsedebilir misiniz ?
Öncelikle iki yıllık kısa tarihimizde İnşaat ve Yapı İşçileri Sendikası (İYİ-SEN) olarak inşaat işçilerinin hakları için mücadele ediyoruz.
Hem memlekette hem de yurtdışında şantiyelerde sendikamız birçok grev ve eylem düzenledi. Sendikamız iki yıllık tarihinde Ankara ve İzmir’de şehir hastaneleri inşaatında İstanbul’da Fikirtepe’de konut projelerinde, metro ve havalimanı inşaatı olmak üzere memlekette kazanımla sonuçlanan on bir greve öncülük etti. Yurtdışında ise Cidde, Tabuk ve Mekke grevleri başta olmak üzere kazanımla sonuçlanan beş greve öncülük etti.
Sendikamız son iki aydır ise Suudi Arabistan’ın Mekke kentinde kazanımla sonuçlanan bir grev örgütledi. Bu grevin hemen ardından Ankara’da birikmiş ücretlerini talep ettiği için 30 inşaat işçisi patronun şikayeti üzerine gözaltına alınmıştı. Sendikamız patronun şantiyesinde ve genel merkezinde gözaltına alınan işçilerle birlikte eylem gerçekleştirip inşaat işçisinin yargı ve polis sopasıyla sinmeyeceğini gösterdik. Sendikamız Bayburt’ta Kop Dağı Tüneli inşaatında ücretleri ödenmeyen inşaat işçileriyle birlikte grev düzenledi bu grevimizde kazanımla sonuçlandı. Son olarak Cezayir’de Gentes Şirketler Grubu bünyesinde çalışıp ücretleri ödenmeden memlekete dönen Gentes işçileri sendikamızın öncülüğünde Gentes Şirketi’nin İstanbul’daki genel merkezi önünde 20 gün direniş gerçekleştirdi.
Aslında son iki ayda bunlar bizlerin basına yansıyan mücadelelerimiz, ayrıca, basına yansımayan birkaç iş bırakma eylemimiz son iki ayda gerçekleşti. Bu iş bırakma eylemleri sendikamızın şantiye komiteleri tarafından öncülük edilen eylemler ve başarıyla sonuçlandı. Bunları bugün kamuoyuyla paylaşamadık sendika üyelerimize ve örgütlülüğümüze zarar vereceğini düşünerek.
İstanbul’da Gentes işçileri soğuğa birçok olanaksızlığa rağmen yirmi gün direniş gerçekleştirdi. Gentes işçilerinin yirmi günlük direnişinden ve bundan sonraki süreçte Gentes işçilerinin mücadele planı nasıl olacak?
Gentes işçileri inşaat işçilerinin mücadele tarihinde şimdiden bir iz bıraktığını öncelikle not etmek gerekir. Memleketin farklı illerinden gelerek birikmiş ücretleri için yirmi gün süren bir direniş gerçekleştirdi. Gentes işçisi memleketini, ailesini ve işini bırakıp direniş başlattı. Gentes işçisi direnişe başlarken birikmiş ücreti için bu kavgaya başladı.
Gentes işçisi sendika binasında sandalyede yatarak, kimi dostlarımızın dayanışma için açtıkları evde kalarak gücünün yettiği kadar bu direnişi İstanbul’da sürdürdü. Pazartesi itibarıyla İstanbul’da başlattığı direnişi döndükleri memleketlerinde aileleri ve inşaat işçileriyle devam edecek. Kayseri, Niğde ve Hatay başta olmak üzere bir eylem takvimi planlıyor. Bu eylemlerden sonra Gentes işçisi yeni bir eylem planı çıkaracak. İşçi arkadaşlarımızın söylediği gibi bu iş inada bindi. Nerede olursak olalım örgütlü bir şekilde Gentes patronunun karşısına çıkacağız krizin işçilere fatura edilmesini alışmayacağız.
Krizinin faturasının inşaat patronlarının inşaat işçilerine kestiğini belirttiniz. Krizinin inşaat işçilerine yansımasını biraz daha açar mısınız ?
Türkiye ekonomisin yıllardır lokomotif olarak gösterilen inşaat sektörü son yıllarda krizin derinleşmesiyle bu sefer krizin lokomotif sektörü olmuş durumda. İnşaat işçisi, işsizlik, iş cinayetleri ve en temel haklarının patronlar tarafından gasp edilmesiyle krizin bedelini ağır şekilde ödemektedir.
Son iki yıldır bir milyona yakın inşaat işçisi işsiz kaldı. İnşaatlarda çalışmaya devam eden işçilerin maaşları, yevmiyeleri düştü, beslenme ve barınma koşulları insanlık dışı koşullarda…
İnşaat iş kolunda çalışan sayısı düşmesine rağmen oransal olarak şantiyelerde yaşanan iş cinayetleri artarak devam ediyor. İşçi sınıfının en örgütsüz bölmesini oluşturan inşaat işçileri krizinin bedelini işsizliğe, yoksulluğa ve iş cinayetlerine mahkum ediliyor.
İYİ-SEN önümüzdeki mücadele programından ve çalışmalarından bahsedebilir misiniz ?
İnşaat işçilerin farklı şantiyelerde başlattığı direnişlerde ortak bir ses ve çıkış var. Bu ses nedir; inşaat işçilerin ‘’Köle Değiliz’’ sesi ve çıkışıdır. Sendikamız inşaat işçilerinin kölelik koşullarına karşı örgütlü mücadeleyi büyütmek için şantiyelerde ‘‘İnşaat İşçisi Köle Değildir’’ başlıklı çalışma yapacak işçilerin örgütlülüğünü büyütecek. Şantiyelerde komitelerini kurmaya ve var olan komitelerini güçlendirmeye devam edecektir.
İnşaat işçileri bu karanlık süreçten örgütlü gücünü kurarak önümüzdeki dönemde sınıf hareketi içerisinde öncü bir kol olacaktır.
*Bu röportaj ilk olarak Sosyalist Cumhuriyet gazetesinde yayımlanmıştır.