#10YearsChallenge üzerine bir yazı
Son günlerin en popüler akımlarından biri olan #10YearsChallenge, 20 milyon paylaşımı da beraberinde getirirken, yapay zeka, yüz tanıma ve reklam faaliyetlerinin de yolunu açmış bulunuyor.
BERİL BORA
Son günlerin en popüler akımlarından biri olan #10YearsChallenge, 20 milyon paylaşımı da beraberinde getirirken, yapay zeka, yüz tanıma ve reklam faaliyetlerinin de yolunu açmış bulunuyor.
Twitter’ın diğer sosyal medya platformlarına göre daha siyasi bir zeminde olması sebebiyle, mızrak çuvala sığmaz diyerek yönünü değiştiren akımın ortaya çıkma amacının değiştiğini görmekteyiz. Kadın cinayetlerini, baskı ve dayatmacı ülkelerde türbanlı kadınların başörtüsünü çıkarttıktan sonraki hallerini ve hatta savaş öncesi ve sonrası olarak ayrılan ülkeleri içine alan Twitter, üzerine düşen siyasi payı almış gibi duruyor.
#10YearsChallenge’ı gelin biraz daha detaylandırarak inceleyelim.
Daha önce sosyal medya üzerinden ilerleyen birçok akım başlamıştı. “Kiki Dansı“, “Ice Bucket Challenge” ve “Falling Stars” vs. gibi akımlar gerek Türkiye’de gerekse diğer ülkelerde milyonlarca karşılık bulmuş ve tercih edilmişti. Bunların yanında sosyal medya platformu olan Facebook üzerinde bulunan can sıkıntısından oturup cevapladığımız testleri de aklımızdan çıkartmamamız gerekir. Bakıldığında çok masumane gözüken bu akımlar ve testler bulunduğumuz kapitalist düzende pek göründüğü gibi masumane değiller. Bundan birkaç zaman önce ortaya çıkan haberler Facebook’un en az 50 milyon kullanıcının bilgilerini sattığı yönündeydi. Araya bir dipnot düşmek gerekirse; 50 milyon kullanıcısını pazarlayan Mark Zuckerberg’in Instagram ve WhatsApp’ın da sahibi olduğunu unutmamak gerekir.
Başta basit ve eğlenceli gözüken akımda, bireysel katılımla birlikte markaların ürünlerini de dahil edebileceği bir pazar oluşmaya başladı. Bu tarz akımların altında yatan farklı sebepleri aramak gayet mümkün, özellikle geçmişde kullanıcı bilgilerini satan bir sahibi varsa. #10YearChallenge ile birlikte Facebook’un yapay zeka sürecinin gelişim göstereceği, bu sayede kullanıcı profillerinin hızlı bir şekilde analizinin sağlanacağı, dolayısıyla sigorta ve sağlık şirketlerinin bireysel reklam gönderebileceği olası sebepler arasında yerini alıyor.
Günümüzde, en önemli kaynaklar listesinin ilk sıralarında yer alan veri kaynağıyla birlikte, en çok veriyi elinde bulunduranların bir noktadan sonra en güçlü hale geleceğini şimdiden söylemek gayet mümkün. Verileri elde etmek adına sadece akımlar ve testler kullanılmıyor bunlara örnek olarak; Whastapp’ın ücretsiz olmasını düşünebiliriz. Hemen hemen her bilgimizi Whatsapp yoluyla ikinci bir kişi açarken aslında üçüncü hatta ve hatta dördüncü kişilere dahi açmış bulunuyoruz.
Tüm bunların beraberinde veri akışına bakıldığında farkında bile olmadan kendimizle ilgili birçok bilgiyi kendi isteğimizle vermiş oluyoruz. Tüm bunları sosyal medyaya ayak uydurmak adı altında yaparken aslında medya kampanyalarının o kadar da masum olmadıklarını göremiyoruz.