Yugoslav Brütalizmi
Herkes kendine has dokunuşlar yaparken, en kendine has mimariyi de bu ekolü fütürizmle birleştiren; anıtlarını ve hükümet binalarını da, bu şekilde yeniden inşa eden Yugoslavya Federal Sosyalist Cumhuriyeti kurdu.
Batı tarafından “Brütalizm” adıyla anılan ekol, ilk kez 1950’lerde kendine has bir stil olarak ortaya çıktı. Le Corbusier’in Marsilya’daki dökme beton, tek blok halindeki konut tasarımlarını gören İngiliz mimarlar Alison ve Peter Smithson, “ham beton”un Fransızca karşılığı olan “beton brüte” lafını kullanmışlardı. Oysaki Brütalizm ekolü, Batı’dan ziyade Balkanlar’da ve daha sonra da Sovyetler Birliği’nde yayıldı. Çünkü hem sağlam görünümlü hem de savaş yıkımının getirdiği konut sıkıntısına en kolay ve en estetik şekilde yanıt verecek çözüm buydu. Herkes kendine has dokunuşlar yaparken, en kendine has mimariyi de bu ekolü fütürizmle birleştiren; anıtlarını ve hükümet binalarını da, bu şekilde yeniden inşa eden Yugoslavya Federal Sosyalist Cumhuriyeti kurdu.
Yugoslav brütalizminin en önemli binalardan biri Sırbistan Sarayı. Küratörü Sandra Vesic Tesla, “Böyle bir başyapıtın halkın gözlerden saklanması çok yazık” diyor. Diğer dikkat çeken yapıtlardan Geneks Kulesi, Dubrava Tıp Hastanesi ve özellikle de Tiyentiste’de bulunan Sutyeska Muharebesi adlı anıt ise hâlâ turistlerin özel ilgisine mazhar olmaya devam ediyor.
(Derleyen: Kaan Kavuşan)