Şule Çet davasında ikinci duruşma: Dava ertelendi
Ankara'da şüpheli bir şekilde yaşamını yitiren üniversiteli Şule Çet'in ölümü ile ilgili davanın ikinci duruşması görüldü. Mahkeme sanıkların tutukluluk hallerinin devamında karar vererek davayı Temmuz ayına erteledi.
Ankara’da 29 Mayıs 2018 tarihinde bir plazanın 20. katından şüpheli bir şekilde düşerek hayatını kaybeden Gazi Üniversitesi öğrencisi Şule Çet’in (23) ölümüne ilişkin davanın 2. duruşması bugün Ankara’da görüldü.
Ankara 31. Ceza Mahkemesi’nde saat 10.00’da başlayacak dava için çok sayıda kişinin katılım gösterdiği ve salon önünde büyük bir kalabalığın oluştuğu görülürken, avukatlar ve kadın örgütlerinin bir kısmı “duruşma salonunda yer olmadığı” gerekçesi ile salona alınmadı. Avukatlar salona meslektaşlarının alınması için mahkemeye talepte bulundu. Ancak bu talep kabul görmedi. Saat 11.00 itibariyle duruşma salonu açıldı, ancak duruşma halen başlamadı.
“Cinayet”, “nitelikli cinsel saldırı” ve “hürriyeti tahdit” suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ve 39’ar yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanan sanıklar Çağatay Aksu ve Berk Akand ilk duruşmada suçlamaları kabul etmemişti.
“SANIKLAR BİRBİRİNİ KORUMAYA ÇALIŞIYOR”
Duruşma Çet ailesinin avukatı Umur Yıldırım’ın savunması ile başladı. Yıldırım, olayın iddia edildiği gibi misafir odasında değil makam odası diye nitelenen büyük salonda yaşandığını belirtirken, “Misafir odasının o kadar toplu olma sebebi delillerin karartılması değil o odaya gidilmemiş olmasıdır. Olayın misafir odasında yaşandığını iddia ederek sanıklar birbirini korumaya çalışıyor. Salondaki camda Berk Akand’ın avuç içi izinin olması da bunu doğruluyor. Aynı zamanda Şule’nin düştüğü yer de dikkate alındığında salon camının altında olduğu görülüyor.” dedi.
Berk Akand’ın bu davanın en büyük sanığı olduğu kadar tanığı da olduğunu söyleyen Yıldırım “Berk bir önceki duruşmada Çağatay’ın bardakları yıkadığını itiraf etti. Şule’nin kanında bulunan ilaca evinde ve çantasında ulaşılamadı. Bu ilaç Şule’nin içeceğine mi karıştırıldı? Sanık avukatları Şule’nin ekonomik gerekçe ile intihar ettiğini iddia ediyor. Hangimiz babamız para göndermiyor diye kendimizi bir plazanın 20. katından aşağı attık? Baz istasyonu verilerine göre Berk iddia ettiği gibi uyumuyor. Hareket ettiği görülüyor.” ifadelerini kullandı.
SANIK ÇAĞATAY AKSU’DAN SKANDAL SÖZLER
Çağatay Aksu’nun annesi iddia edildiği gibi zengin olmadıklarını belirtirken, Çet ailesinin avukatları itiraz etti. O esnada bu beyana yer verilmemesi gerektiği belirtilirken, sanık koltuğundaki Çağatay Aksu “Kızına sahip çıksaydın” dedi.
AVUKAT TATAR’DAN YANIT
Çet ailesinin avukatları savunmalarını yaptı. Avukat Onur Tatar şunlar söylendi:
“Dosyaya sunulan Mersin Üniversitesi Raporu’nu hazırlayan kişileri gelecek celse dinleteceğiz.
Meslektaşlarım ise mahkemeye sundukları rapor ile tartışmaya neden olan Mehmet Nuri Aydın’ı buraya getirebilirler mi? Daha önce meslekten çıkarılan adlı tıp uzmanı Aydın, geç saatte içkili ortamda olanların kişinin rızasında olduğunu belirtiyor. Bu anlayışla biraz önce Çağatay’ın ağzından ‘Kızına sahip çıksaydın’ ifadesi çıktı.
Tatar’ın sözleri sonrası salondan alkış sesleri yükseldi. Bunun üzerine sanık avukatı “Burası kadın programı değil” dedi. Sanık avukatının sözlerine itiraz edildi.
‘BENİ ASIN’ DEDİ
Sanık Çağatay Aksu yaşadıkları nedeniyle “yorulduğunu” belirtip “Delil bulursanız beni asın. Benim DNA örneğim yok. Tecavüz edeceksiniz ve DNA örneğiniz geçmeyecek, mümkün değil. 10 aydır cezaevindeyim. Her geldiğimde suçlamalar değişmiş oluyor. Beni senaryo ile yargılamayın. Raporlarda tecavüz ile ilgili bir şey var mı? Cezaevinde yatmayı hak eden bir insan değilim” dedi.
Sanık Berk Akand da “Ben dünyaya cezaevinde çürümek için gelmedim, ben kaçmak isteseydim benim saçımın telini bulamazlardı. Beraatimi istiyorum hakim bey” diye konuştu.
BİR SONRAKİ DURUŞMA 10 TEMMUZ’DA
Şule Çet davasında makheme heyeti ara kararını verdi. Sanıklar Berk Akand ve Çağatay Aksu’nun tutukluluk halinin devamına karar veren heyet, üçüncü duruşmayı 10 Temmuz’a erteledi.
Duruşma öncesi adliye önünde buluşan kadın örgütleri de dava ile ilgili adalet taleplerini dile getirdi.