Gazi Üniversitesi öğrencisi Şule Çet, geçtiğimiz yıl 28 Mayıs’ta bir plazanın 20’nci katından atılarak yaşamını yitirdi. Cinayetle ilgili, Çağatay Aksu ve Berk Akand, Ankara 31’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde “cinayet”, “nitelikli cinsel saldırı” ve “hürriyeti tehdit” suçlarından tutuklu yargılanıyor.
16 Ekim’de görülecek duruşma öncesinde konuşan Şule Çet’in ailesinin avukatı Umur Yıldırım, Çet’in cep telefonundaki bilgilerin soruşturma sırasında “imaj alma” yöntemiyle yeni bir telefona aktarıldığını söyledi. Sadece parmak iziyle açılabilen cep telefonunun SİM kartının aktif hale getirildiğini ve cep telefonundaki bilgilere erişildiğini anlatan Yıldırım, Çet’in cep telefonundaki e-mail’lerden birisinin de iCloud hesabına ait olduğunu ve yeni telefon üzerinde bu hesabın tekrar kurulmasıyla olay gecesine ait olanların dışındaki bütün verilerin alındığını belirtti. Çet’in cep telefonundaki verilere ilişkin Emniyet Siber Suçlarla Mücadele Müdürlüğü tarafından 300 sayfalık rapor hazırlandığını kaydeden Yıldırım, “Bu raporda değerli olan şuydu; intihar veya intihara meyilli bir içerik yoktur. Bu çok değerliydi ve bu soruşturma aşamasında yapıldı. Bilgisayarın geçmişi, telefonun geçmişi, telefondaki rehber, konuşmalar, içerisindeki galerideki resimler, videolar, hepsi hatta resimlerin içeriği, aramaların içeriği, konuşmaları hepsi burada mevcut ve bunların hepsini getirdiler imaj alarak” dedi.
Yıldırım, telefonun emniyette, savcılıkta muhafaza edildiğini vurgulayarak, “Hiçbir şekilde aileye geçmedi. Şu an ikinci defa incelenmek üzere Jandarma Kriminal’e de yollandı ve bunların hepsi mahkeme kayıtlarında var. Bu incelemede olay gecesi kayıtlarının ortaya çıkma ihtimali var. Bizim beklentimiz de umudumuz da bu yönde. Umarım bütün kayıtlar gelir; çünkü son gün bana göre o telefonda Çağatay Aksu ile Berk Akand’ın Şule’ye karşı yaptıklarının bir videosu da çıkabilir veya farklı konuşmalar da çıkabilir, umarım bu çıkar, umarım getirilir” diye konuştu.
Yıldırım, Şule Çet’in sağlık kayıtları içinde 2010 yılında bir ilaç zehirlenmesi yaşadığına ilişkin verilerin olduğu iddiasıyla ilgili ise söz konusu vakanın gıda zehirlenmesi olduğunu kaydetti. Yıldırım, “Bu, yemek zehirlenmesi, gıda zehirlenmesi ve gece girmiş sabah çıkmış. Buna ilişkin zaten tetkikler belli, o tetkiklerin hangi durumda yapılacağı da ortada. Dolayısıyla gıda zehirlenmesi dahi intihara, hap zehirlenmesine sokulmaya çalışılıyorsa bu da tutmaz” ifadelerini kullandı. (DHA)
İsrail, Türkiye'nin ticareti durdurma kararına karşılık olarak serbest ticaret anlaşmasını kaldıracağını açıkladı. İki ülke arasındaki…
Sakarya'nın Karasu ilçesi Denizköy sahilinde bulunan Menzil cemaatine ait olduğu iddia edilen 'tatilköyü' tartışmalara yol…
Türkiye Komünist Hareketi'nden (TKH) Kobani Davası sonrasında yapılan açıklamada, " verilen kararın siyasi olduğu ve…
TKH Gençliği ve Sosyalist Liseliler tarafından düzenlenen 'Laiklik Özgürlüktür' buluşmaları başlıyor. Beş ilde yüzlerce gencin…
DSÖ Sözcüsü Tarik Jasarevi, İsrail'in saldırılarını sürdürdüğü Gazze'de, hastanelerin yakıta ihtiyaç duyduğunu belirterek "Yakıtları olmazsa…
Daha birkaç ay önce kamuda 68 bin öğretmen açığı olduğunu söyleyen Tekin, bundan böyle yılda…