Reklam
Kategoriler: İç Açı

TTB: Tıbbın kaynağı fetvalar değil, bilimsel bilgidir!

Reklam

Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı Abdullah Tivnikli İstanbul Araştırma ve Eğitim Vakfı (İSAR) Tıp ve Ahlak Çalışma Grubu’nun düzenlediği “Tıbbi Konularda Fetva Verme Metodolojisi ve Zorluklar Sempozyumu”na Türk Tabipler Birliği’nden tepki geldi.

Sağlık’ta ticarileşme ve dinselleşmenin sonucu olarak bilimden uzaklaşmanın körüklendiği vurgulanan açıklamada, “Tıbbi konularda fetva verme anlayışı sağlık hizmetleriyle ilgili kararların din insanlarınca verilmesini gerektirir ki bu bilime, hekimliğin evrensel ilkelerine ve hukuk kurallarına aykırılık oluşturacaktır” ifadelerine yer verildi.

Türk Tabipleri Birliği  tarafından yapılan açıklamada ayrıca toplumun sağlık hakkını ve demokratik hukuk sistemini yok sayan, gericileşmeyi körükleyen yaklaşımlar ve uygulamalara karşı mücadeleyi her zaman sürdüreceklerini belirtildi.

TTB tarafından yapılan “Tıbbın kaynağı fetvalar değil, bilimsel bilgidir!” başlıklı açıklama şu şekilde:

Sağlık hizmetlerinin ticarileşmesi ve toplumun her geçen gün muhafazakârlaştırılması çabaları ne yazık ki ülkemizde bilimden uzaklaşmayı da körüklemektedir. Bilim dışı sağlık uygulamaları yasal alt yapının oluşturulması, dini gerekçelerle aşı karşıtlığının körüklenmesi, inanç temelli sağlık kongrelerinin gerçekleştirilmesi ile hızla yaygınlaştırılmaktadır. Bunun son örneği ise 21-22 Aralık 2019 tarihlerinde gerçekleştirileceği duyurulan “Tıbbi Konularda Fetva Verme Metodolojisi ve Zorluklar Sempozyumu”dur.

‘HEKİMLİK, DİNİ İNANÇLARI DEĞİL BİLİMSEL BİLGİYİ ESAS ALIR’

Acıların dindirilmesi, yaşam hakkının korunması mücadelesinin insanlık tarihi ile özdeş olduğu ve insanın acı nedeniyle vahşi ormanlarda yankılanan ilk yardım çığlığının hekime gönderilen ilk mesaj olduğu kabul edilir. Hiç tanımadığı birisine yardım üzerinde yapılanmış bir meslek olarak tıbbın zenginliğini, gelişmesini ve birikimini sağlayan bilimsel yönteme dayanan uygulamalardır. Tıp içgüdüsel davranış kalıplarına dayanan uygulamalardan bugün bilimsel yöntemin benimsendiği kanıta dayalı uygulamalara ulaşmıştır. Bu gelişmeler hekimliğin değerlerinin, mesleki evrensel ilkelerinin dini inançları değil bilimsel bilgiyi ve hak temelli yaklaşımı temel alması ile sağlanmış; politik, ekonomik ve inanç gerekçelerinin hekimlik uygulamalarında ötekileştirici ve ayrıştırıcı değişimlere neden olması engellenmiştir.

“ÖNCE ZARAR VERME’ İLKESİ HEKİMİ ‘GÜVENİLİR’ KILAR”

Bugün hekimliğin en kadim “önce zarar verme” ilkesinin hayata geçirilmesi bilimsel yöntem ile kanıtlanabilir, tekrarlanabilir, denetlenebilir, eleştiriye açık bilgi üretilebilmesi ile olanaklı olabileceği gibi hekimi de ‘güvenilir’ kılar. Güven değerine dayanan, hekimliğin evrensel insancıl boyutunu oluşturan hekim-hasta ilişkisi böylelikle kurulabilmekte, hekimliğin insana rağmen değil de insanla birlikte yürütülmesi sağlanabilmektedir. Ayrıca bilimsel bilgi toplumun hekimden nitelikli olma beklentisini de karşılayarak söz konusu güveni pekiştirmektedir. Bugün yürürlükte olan Tıbbi Deontoloji Tüzüğü’nde hekimin bilimin gerekliliklerine uyması ifade edilirken, Dünya Tabipleri Birliği Hekimlik Ahlakı Uluslararası Yasası da hekimin hastasına bilimin bütün olanaklarını sunmakla yükümlü olduğunu açıkça belirtmektedir.

‘SEMPOZYUM GERİCİLEŞMENİN GÖSTERGESİDİR’

Aklın özgür ve bağımsız düşünebilmesinin, sorgulamasının önüne ket vuran inanca dayalı bilgi üretme süreçleri toplumların gericileşmesinin en temel göstergelerindendir. Planlanan sempozyum tıbbi konularda fetva vermeye yöneliktir. Fetva bir sorunun dinsel hukuk kurallarına göre müftüce çözümünün açıklanması olarak tanımlanmaktadır. Tıbbi konularda fetva verme anlayışı sağlık hizmetleriyle ilgili kararların din insanlarınca verilmesini gerektirir ki bu bilime, hekimliğin evrensel ilkelerine ve hukuk kurallarına aykırılık oluşturacaktır. Böylesi bir geri gidişin sağlık alanında yaşanması ise yaşam hakkının sağlanmasının olanağı olan ve sağlık politikaları ve piyasaya dönük sağlık örgütlenmeleri ile zedelenen sağlık hakkının yitirilmesine neden olacaktır.

Türk Tabipleri Birliği olarak toplumun sağlık hakkını ve demokratik hukuk sistemini yok sayan, gericileşmeyi körükleyen yaklaşımlar ve uygulamalara karşı uyarma sorumluluğumuzu yerine getiriyor ve bu bağlamdaki mücadeleyi her zaman sürdüreceğimizi belirtiyoruz.

Türk Tabipleri Birliği
Merkez Konseyi

Reklam

Önceki Haberler

Ukrayna’da Türk bandıralı tankere füze isabet etti: 16 personel tahliye edildi

Türk bayraklı 4 bin ton LPG/LNG taşıyan tanker Ukrayna'nın İzmail Limanı'nda Rusya'nın insansız hava araçlarının…

17 Kasım 2025 18:58

Hilal Kaplan’dan binlerce içeriğe erişim engeli

Yandaş Sabah yazarı Hilal Kaplan adının geçtiği 1600'den fazla içeriğe engel kararı aldırdı. Kaplan'ın başvurusunu…

17 Kasım 2025 17:31

Yasadışı bahis skandalında yeni iddialar: 50 bin euroluk tek bahis, sahte bebek yalanı

TFF 2. Lig’de atak bile olmayan tartışmalı maçla patlayan bahis skandalında yeni detaylar ortaya çıktı.…

17 Kasım 2025 16:29

Ekvador halkından emperyalizme veto

Latin Amerika’da askeri varlığını artıran ABD’nin bölgedeki müttefiklerinden Ekvador’da halk, yabancı askeri üslerin yeniden açılmasına…

17 Kasım 2025 16:19

Bakan Tekin, çocukları nasıl çalıştırdıklarını anlattı

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Yeni Şafak'a yazdığı yazıda yaptıkları çalışmalarla çocukları nasıl işçileştirdiklerini övünerek…

17 Kasım 2025 15:12

CHP’li Akdoğan TRT önünde 10 Kasım’daki skandal yayını protesto etti

CHP Ankara Milletvekili Umut Akdoğan, TRT Genel Müdürlüğü önünde yaptığı açıklamada TRT’nin yayın politikalarına tepki…

17 Kasım 2025 14:21
Reklam