Türkiye'ye 'kara para aklama' uyarısı

G-7 ülkelerinin "kara para aklamanın önlenmesi" amacıyla kurduğu Mali Eylem Görev Gücü (FATF), Türkiye'nin bu alanda 'ciddi eksiklikler' yaşadığı uyarısında bulundu.

Türkiye'ye 'kara para aklama' uyarısı

G-7 ülkelerinin 1989 yılında kara para aklamanın uluslararası alanda önlenmesi amacıyla kurduğu Mali Eylem Görev Gücü (FATF), Türkiye’ye ‘standartlarını yükseltme’ uyarısında bulundu.

Kurumun son raporunda, Türkiye’nin ‘kara para aklamaya ve terörün finanse edilmesine karşı mücadelede ciddi eksiklikleri bulunduğu’ ifadeleri yer aldı. Raporda, Türkiye’nin bir yıllığına izleme sürecine alındığı, önümüzdeki bir yılda eksikliklerini gidermemesi halinde de ‘uluslararası gri listeye alınabileceği’ belirtildi.

Euronews‘ta yer alan habere göre, Mali Eylem Görev Gücü olarak da tanımlanan kurumun raporu, Türkiye’de kara para aklamaya karşı alınan önlemlerin etkinliğini ve bunların FATF tavsiyelerine uygunluğunu inceleniyor.

Toplamda 40 tedbir tavsiyesinin verildiği raporda, Türkiye’nin coğrafi konumu itibarıyla uyuşturucu, göçmen, insan ve yakıt kaçakçılığından kaynaklanan ciddi kara para aklama riskleriyle karşı karşıya olduğu belirtildi.

Raporda, “Ülke hem ulusal hem de uluslararası tehditlerden kaynaklanan önemli terör finansmanı riskleriyle karşı karşıya. Etkinliği artırmak için ülknenin bazı alanlarda uygulamayı hızla iyileştirmesi gerekmektedir” denildi.

Raporda Türkiye’ye ilişkin maddeler şöyle sıralandı:

-Halihazırda sadece birkaç mahkumiyetle sonuçlanan kara para aklama soruşturmalarını geliştirmek ve arttırmak için finansal istihbarat daha iyi kullanılmalı

-Türkiye, suçluların, suç gelirlerinden kalıcı olarak mahrum bırakılması için ulusal bir strateji geliştirmeli

-Terörle bağlantılı varlıkları zaman kaybetmeksizin dondurmalı

-Terörizmin finansmanı ve kitle imha silahlarının yayılmasına ilişkin varlıkların bloke edilmesinde daha hızlı davranmalı, kabiliyetini geliştirmeli

Raporda, Türk bankacılık sektörünün suçla bağlantılı işlemlere potansiyel olarak maruz kalma olasılığına hakim olduğu ancak terör finansmanına maruz kalma olasılığını daha az anladığı belirtildi.

Mali ve diğer ilgili sektörlerin denetiminin iyi bir seyir izlediği değerlendirmesine yer verilen raporda uyumsuzluğa yönelik yaptırımların genel anlamda etkili, orantılı ve caydırıcı olmadığı kaydedildi.

‘FETÖ’ DAVALARINA AĞIRLIK VERİLDİ

Gülen cemaati üyelerine yönelik davalara öncelik verildiği belirtilen raporda, “2016’daki darbe girişiminin ardından Türkiye, FETÖ/PDY’ye karşı etkili bir şekilde uygulanan geçici önlemler almıştır” denildi.

Türkiye’de çok sayıda terör soruşturması yürütüldüğü ancak bu davalardaki terör finansmanı soruşturmalarında paranın kaynağı, hareketi ve fonların veya diğer varlıkların kullanımının tanımı yerine büyük ölçüde tutulan varlıkları tespit etmeye yönelik olduğu ifadesinin yer aldığı raporda, “Savcıların, FETÖ/PDY soruşturmaları dışında soruşturmalarını daha büyük ağları da içerecek şekilde genişletmek için MASAK analizlerini kullandıklarına dair kanıtlar sınırlı” denildi.