Reklam
Kategoriler: Medya

Turkuvaz’dan Adalet Bakanı’na bir yazı daha

Reklam

Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, “Düne kadar FETÖ ile aynı maklubeye kaşık sallayanlar bugün çıkıp bize FETÖ ile mücadele dersi vermeye kalkmasın” ifadelerini kullanarak Turkuvaz Medya’da yuvalanan Pelikancıları işaret etmişti.

Sabah gazetesi yazarı Dilek Güngör, 17 Eylül’de, “FETÖ ile mücadele edenler sürülüyor. Telefonunda ByLock çıkanlar, darbeci akrabaları olanlar unvanlı görevlere geliyor. Tehlike büyük” diye yazmıştı. Adalet Bakanı Gül’ün ise buna “Daha düne kadar FETÖ ile aynı maklubeye kaşık sallayanlar bugün utanmadan çıkıp FETÖ’yle mücadele dersi vermeye kalkmasınlar” sözleriyle karşılık vermişti.

Sabah‘tan bir başka yazar daha Adalet Bakanı Gül’e seslendi. Turkuvaz Medya’dan Melih Altıno bugünkü yazısında arayı bulmaya çalıştı. Altınok, yazısına şöyle başladı:

“Günlerdir “yargıdaki FETÖ’cüler tartışması” sürüyor.

Bu tartışmayla ilgili söyleyeceklerim belli:

1- Gazetecilerin yargı ile kaygılarını dile getirmeleri, kamu adına yanlış gördükleri uygulamaları, beklentilerini dile getirmeleri, sorular sormaları, eleştiriler yapmaları “Türk yargısına parmak sallamak” falan değildir. Çünkü bir ülkede aziz olan hukuk sistemleri ve pratikleri değil, vatandaşların adalet duygusudur. Gazetecilerin görevi de vatandaşın görüşleri ile siyaset mekanizması arasında köprü vazifesi görmektir.

2- Aklı başında hiç kimse, partisi içindeki geçmişi, tutumları, tavrı ortada olan, iyi niyetini bildiğimiz Adalet Bakanı Abdulhamit Gül için FETÖ’cü iması yapamaz. Dolayısıyla Bakanın dedikodulara, kulis diye satılan aşırı yorumlara prim verip, eleştiri sahiplerini “maklubeye kaşık sallayanlar” diyerek bir potaya atması da kolaycılıktır. Kamu adına eleştirelliğini koruyan biz gazetecilerin tümünü yaftalamaktır. Ortadaki çözüme muhtaç sorunlarımızın üstünün örtülmesi, ertelenmesidir. Havanda su dövmektir.

3- Bu saatten sonra vakit kaybetmeden siyasilere ve gazetecilere düşen, isimlerin önüne muğlak sıfatlar ekleme yarışına girmek değil, kamuoyunda hızla düşen yargıya güveni yükseltmeye çalışmak için kafa yormaktır.”

Altınok, yargı reformu konusuna baktıklarını belirterek, “Magazini bırakıp yargı ile ilgili bu tür yapısal tartışmalara girmemiz vakti gelmedi mi?” diye sordu:

“Biz bu tartışmayı yaparken dün İstanbul 32. Ağır Ceza Mahkemesi, üzerinde çok konuşulan bir yargısal süreçle ilgili kararını verdi. Hatırlayacaksınız, 11 Ocak 2016’da bir grup akademisyen, “Hendek operasyonları” sırasında güvenlik güçlerini eleştiren ve direnen PKK’lı teröristlere destek veren “bu suça ortak olmayacağız” başlıklı bir bildiri yayınlamışlardı.

İşte mahkeme dün, bu eylemleri nedeniyle yargılanan o akademisyenlerden biri olan Profesör Nilüfer Göle’nin beraatına karar verdi. Üstelik ifadesini bile almaya gerek duymadan!

Elbette benim açımdan adına “barış bildirisi” denilen o metninde savunulacak hiçbir şey yok.

Hatta züccaciyeci dükkanına giren fil gibi, kentlere yerleşip sivilleri kalkan olarak kullanan teröristlere karşı düzenlenen bu operasyonda güvenlik güçlerinin azami dikkati gösterdiklerini düşünüyorum.

Ancak bu operasyonlara yanlış ve yanlı argümanlarla karşı çıkmanın cezayı, yargılamayı gerektirecek bir suç olduğu konusunda kafamda sorular var.

***

“Yasalar böyle, görmezden mi gelinsin, birilerine ayrıcalık mı tanınsın” diyenlerleriniz olduğunu biliyorum.”

Elbette hayır. Ama bu, amacı adaleti sağlamak olan yasalarımızın hedefe katkı yaptığını mı yoksa zarar mı verdiğini tartışmamıza engel değil.

Kaldı ki, adalet “yasalar neyse o” denilerek inşa edilemez. Çünkü hukuk devleti yasa devleti değildir, amacı adaleti tahsis etmek olan bir organizasyondur.

Şimdi düşünün, yıllardır süren ama sonucun beraat olacağı dünden belli bu soruşturmanın başlatılması mı Türkiye’nin faydasına oldu? Yoksa kamuoyu tarafından ahlaken ve siyaseten anında mahkum edilen bu girişimin yargılama konusu yapılmaması mı iyi olurdu?

İnanın dışarıda da köpürtüldükçe köpürtülen bu yargısal süreç olmasaydı hiçbirimiz o bildiriyi hatırlamıyor olacaktık.

Bence bu konu, geçtiğimiz günlerde Adalet Bakanı Gül başlıklarını açıkladığı yargısal dönüşüm paketine de olumlu katkılar yapacak bir tartışma için çok yararlı ayrıntıları barındırıyor.

Magazini bırakıp yargı ile ilgili bu tür yapısal tartışmalara girmemiz vakti gelmedi mi?”

Bu haber en son değiştirildi 19 Kasım 2019 01:35 01:35

Reklam

Önceki Haberler

Bir rakı grubuna zam geldi

TBYD Başkanı Erol Dündar, Beylerbeyi rakı grubunun fiyatlarına zam geldiğini duyurdu. Buna göre, Beylerbeyi Göbek…

2 Mayıs 2024 12:01

İstanbul Valisi’nden pişkin açıklama: Geçici rahatsızlık verdiğimiz herkesten çok özür dilerim

İstanbul Valisi Davut Gül, sosyal medyadan yayınladığı 1 Mayıs mesajında biber gazı kullanıp plastik mermi…

1 Mayıs 2024 18:38

TKH 1 Mayıs’ta alanlardaydı: Türkiye işçi sınıfı güçlüdür. Hak ettiği 1 Mayıs’ları Taksim’de kutlayacaktır!

Türkiye Komünist Hareketi işçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs'ta alanlardaydı.

1 Mayıs 2024 18:26

Trump: Gazze’deki sürecin tek suçlusu Netanyahu

Başkanlık seçimlerine doğru giden ülkede mevcut başkan Joe Biden’la rekabetini sürdüren eski ABD Başkanı Donald…

1 Mayıs 2024 14:43

Erdoğan “olağan kongre” talimatı verdi iddiası

Erdoğan başkanlığında yapılan MYK toplantısında, olağan kongre için çalışmaların başlatılması kararı çıktı. Erdoğan'ın toplantıda kongreleri…

1 Mayıs 2024 14:37

İTO verileri açıklandı: İstanbul’un enflasyon artışı belli oldu

İstanbul'da nisan ayında perakende fiyatlar, aylık yüzde 4,89; yıllık bazda ise yüzde 78,81 oranında arttı.…

1 Mayıs 2024 13:48
Reklam