Reklam
Kategoriler: İç Açı

Ve Gül-Davutoğlu ikilisi kameralar karşısında

Reklam

Son günlerin en çok konuşulan iki ismi Abdullah Gül ve Ahmet Davutoğlu Türkiye’deki sağ siyasetin önde gelen isimlerinden olan Necmettin Erbakan’la ilgili görüşlerini aktardı. Gül’ün Erbakan’ı anlatırken ”Kemmiyete değil keyfiyete her zaman önem vermiştir. Kutuplaştıran bir insan da değildi. Çünkü kutuplaştırdığınızda davanızı yayamazsınız” ifadelerini kullanması dikkat çekti. Gül, bugün hayatta olsaydı herhalde çok üzülürdü” ifadelerini kullandı.

Gül şunları söyledi:

“Erbakan Hoca hiçbir zaman körü körüne bağlanan Batı hayranı bir insan değildi. Erbakan inanan bir insan olarak haklılığını tek başına da olsa göstermişti. Kemmiyete değil keyfiyete her zaman önem vermiştir. Kutuplaştıran bir insan da değildi. Çünkü kutuplaştırdığınızda davanızı yayamazsınız. Halbuki sizin amacınız ne iyi olan bir şeyi herkese anlatabilmek… Böyle bir siyaset anlayışıyla hareket ettiği için hiçbir zaman kırılmamıştır küsmemiştir. Bugün hayatta olsaydı her halde çok üzülürdü bugünkü İslam dünyasının bu perişan haline. Bugün acılar da daha çok, yıkımlar da daha çok; yok edilmiş darmadağın edilmiş ülkelerin sayısı da daha çok. Bunlara çok önem veren bir kişiydi. İslam ülkelerinin daha güçlü olması için bütün hayatını buna harcamış, dayanışma işbirliğini güçlendirmek için her türlü çabayı hem siyasetçi olarak hem de bir entellektüel bir bilim insanı olarak bugünkü halini görseydi herhalde çok üzülürdü.”

DAVUTOĞLU: MİLLİ ÇIKARLARIMIZI TEMEL ALDIKTAN SONRA…

Ahmet Davutoğlu ise Erbakan’ın dış politikaya bakışını anlatarak şu ifadeleri kullandı: “Bizim nihai olarak dış politikada takip etmemiz, göz önüne almamız, hedef edimemiz gereken temel husus kendi milli hedeflerimizdir, milli çıkarlarımızdır. Kendi milli hedeflerimizi, milli çıkarlarımızı temel aldıktan sonra diğer ülkelerin ne dediği ikincil bir konudur.

“HEP TAKDİRLE TAKİP ETTİK”

O anlamda bana ne Amerika diye seslenmesinin sebebi biz önce kendimizi düşünmek zorundayız. Bu fiiliyatta da o ülkeleri yok saymak anlamına gelmez. Bugünkü dünya şartlarında her ülkeyle temasa geçilir, her ülkeyle konuşulur. Ama ilke olarak temel alınması gereken, bu ülkenin geleceğidir, onurudur, istiklalidir. Hocanın da o latif konuşmasında vurgulamak istediği budur diye düşünüyorum. Hocamızı her zaman bir büyük olarak, bir ilim adamı olarak örnek aldığımız bir şahsiyet olarak hep takdirle takip ettik.”

Bu haber en son değiştirildi 10 Mart 2019 23:47 23:47

Reklam

Önceki Haberler

Yeni Ülke’nin 31. Sayısı “Solun “Cumhuriyet ile sınavı” manşetiyle yayımlandı.

İki aylık fikir dergisi Yeni Ülke 31. sayısında "Solun Cumhuriyet ile sınavı" dosyası ve dolu…

3 Ekim 2025 19:42

Şirketlerine kayyum atanan Aziz İhsan Aktaş’ın Cengiz’le ortak olduğu şirkete dokunulmamış

Aziz İhsan Aktaş'ın 16 şirketine kayyum atanırken sevgilisi ve akrabaları üzerine kurulu şirketleri ile Cengiz…

3 Ekim 2025 17:33

Çorlu Tren Faciası ile gündeme gelmişti: Tartışmalı yöneticiye bir ihale daha

Çorlu Tren Katliamı’nda adı gündeme gelen dönemin TCDD Genel Müdürü İsa Apaydın’ın yöneticisi olduğu Deha…

3 Ekim 2025 15:58

Mabel Matiz’e istenen ceza belli oldu

Ünlü şarkıcı Mabel Matiz hakkında hazırlanan iddianamede, erişime engellenen 'Perperişan' şarkısının sözlerinin 'çocuklar için tehlike…

3 Ekim 2025 15:07

Maraş Katliamı sanığı Ökkeş Şendiller’in ölümü Türkiye sağını buluşturdu

Maraş Katliamı Davası'nda yargılanan ve katliamın sembol ismi olarak bilinen eski Milletvekili Ökkeş Şendiller için…

3 Ekim 2025 15:02

Ayşe Barım hakkında yeniden tutuklama kararı verildi

247 günlük tutukluluğunun ardından tahliye edilen Barım, 27. Ağır Ceza Mahkemesi'nin itirazı sonucu yeniden tutuklanacak.

3 Ekim 2025 12:17
Reklam