Reklam
Kategoriler: Köşe Yazıları

Ya kandırma ya kalkınma

Reklam
Irmak Ildır

Bir kalkınma planı daha açıklandı. 1963’ten bu yana, neredeyse kesintisiz bir biçimde açıklanan kalkınma planlarının on birincisi, kamuoyunun ilgisini henüz sınırlı bir düzeyde çekti. Muhalefet partilerinin bir önceki planla veya mevcut durumla yaptıkları kıyaslamalar dışında planda açıklanan hedeflere öz olarak bir itiraz henüz gelmedi. İktidar kanadından ise planın genel hatları açıklanırken, bu işi Cumhurbaşkanlığı adına Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay üstlenmiş durumda.

Planın basına yapılan sunuşlarında konuşan Oktay, planın içeriğini açıklarken “değişen unsurlara” dikkati çekmeye çalışıyor. Planın öne çıkan unsurlarından biri olan “üretim” vurgusunu Oktay şu sözlerle özetlemeye çalışıyor:  “Ülkemizin teknolojide dışa bağımlılığının azaltılmasını ve buna bağlı olarak imalat sanayisinde yapısal dönüşümü sağlayabilmek için sektörel önceliklendirme yaklaşımını ortaya koyduk. “ [1]

Daha önce sermayenin farklı kesimlerinin de dilinden düşürmediği “yapısal reform” tabiri bir kez daha burada ön planda Oktay’ın açıklamasında. “Yapısal reform yapacağız” söyleminin 90’lı yılların ortasından bu yana neredeyse tüm düzen siyasetçilerinin ana söylemi olageldi. Bugün de yaşanan ekonomik krizin etkisiyle, bir kez daha “yapısal reform” söylemi öne çıkartılıyor. Ancak şu soruyu sormaktan beis duymuyoruz: Gerçekten de, on birinci kalkınma planın yapısal reformu “üretimin öne çıkartılması” olarak mı önümüze koyuyor, yoksa “yapısal reform” ile başka bir şey mi kast ediliyor?

Açıkçası bu sorunun cevabı “ikinci şık”. Planın ayrıntılarına inildiğinde neden “yapısal reform” ile kast edilenin başka bir noktaya işaret ettiği rahatlıkla anlaşılabilir. Bunların ayrıntılarını birazcık inceleyelim.

Her şeyden önce, planın genel makro hedeflerinin bir önceki plan dönemine göre ciddi uyumsuzluk taşıdığı net bir biçimde anlaşılıyor. Muhalefet partilerinin de ifade ettiği nokta bu “uyumsuzluk”. Zira AKP’nin “sihirli 2023 formülü”,  bu planla birlikte bir kenara bırakılmış durumda. Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) hedefinden, işsizlik hedefine kadar ortaya konulan hedefler yarı yarıya azaltılmış durumda. Dahası, 2023 için hedeflenen GSYH’nin, 10. plan döneminde 2018 için hedeflenen GSYH’nin dahi 300 milyar dolar gerisinde. [2]

Bununla beraber, “yapısal reform” hedeflerin daha “gerçekçi” bir biçimde belirlenmesi değil. On birinci plan için ortaya konulan hedeflerin dahi gerçekliği tartışmalı. Ancak yapısal reform çok açık bir şeyi ortaya koyuyor; sermaye için büyümenin temposu tasarrufların sanayiye çekilmesiyle mümkün. Sermaye için gerekli temponun kaynağı iki yerde bulunuyor; birincisi emekçiler de, diğeri ise dış kaynaklarda.

Planda dış kaynaklar için “tedirgin” bir tutum sergilenmiş durumda. Sermaye sınıfı için, bugün emperyalist-kapitalist sistemin çelişkileri bir vakıa olarak kabul edilmiş durumda. “Ticaret savaşlarının” yarattığı iklimin tedirgin edici, ancak AKP iktidarı için “fırsata çevrilebilir” olduğu gözlemleniyor. Özellikle planda belirtilen öncelikli sektörlerden elektronik sektörü için Çin-ABD gerilimi, sermaye sınıfı için iştah kabartan bir fırsata dönmüş durumda. Türkiye’nin doğrudan bu firmanın Hindistan’dan sonra en büyük AR-GE merkezi haline dönüşmesi, böyle gerilimlerde sermaye sınıfının beklentisinin “fırsatlar üzerine” kurulduğunu gösteriyor. [3]

Diğer bir kaynak olan emeğin birikimlerinin sermayeye transfer edilmesi ise planın bir diğer önemli ayrıntısı. Planda madde 211’de bahsedilen işgücünün esnekleştirilmesinden, madde 200’de söz edilen verginin tabana yayılması hedefine kadar bir dizi ayrıntı söz konusu. [4] Bir diğer ayrıntı ise emeklilik fonlarının büyüklüğünün arttırılmasında. Bu fonların Dünya’daki diğer emeklilik fonlarının yatırımına açılması ve türev piyasalarının büyütülmesinde kullanılması bekleniyor. [5]

Benzer ayrıntıların akıp gittiği planın, daha önce açıklanan Yeni Ekonomik Program ile ağız birliği ettiği açık. Çelişkili hedef ve çözümlerin arka arkaya dizildiği program ve planlarda “kalkınmanın” sadece isimde kaldığını söylemek lazım. Ayrıntılar birleştiğinde ise sonuca varılan tek şeyin; sermayeye verilmek istenen büyük bir güvence olduğu açığa çıkıyor.

Ancak burada bir noktayı öne çıkartmak lazım. AKP iktidarı, sermaye sınıfının temsiliyetinde derece kaybettiği bir dönemeçte, “serbest piyasaya devam” mesajı vererek “Bu işi en iyi ben yaparım” demeyi sürdürüyor. Planın, Babacan-Gül ve Davutoğlu çıkışları öncesinde bu kesimlerin ifade edebileceği şeylerin benzerlerini söylemiş olması önemli. Öte yandan, esas sorun burada başlıyor; AKP iktidarı bu ortaya koyduğu hedefleri tek başına sermaye sınıfı için ne kadar yerine getirebilir? Dahası, sermaye sınıfı bu hedeflerin ne kadarını başarıyla yerine getirecek ve emekçiler bunun karşısında ne tepki verecek?

Anlaşılan o ki; bu soruların cevapları önümüzdeki dönemin siyasetinin ana eksenlerini belirleyecek. Emekçiler için ise son soruya verilecek güçlü yanıt esas mesele olacak. Bizim de esas meselemiz, bu soruya verilecek yanıtın güçlendirilmesinden geçmektedir.

Notlar

[1]https://www.cnnturk.com/ekonomi/cumhurbaskani-yardimcisi-fuat-oktay-acikladi-sanayilesme-icra-kurulu-olusturulacak, erişim tarihi: 17.07.2019

[2] Ayrıntılı bilgi için Onuncu Kalkınma Planı ve On Birinci Kalkınma Planının “Genel Bakış” bölümleri incelenebilir.

[3] https://www.dw.com/tr/t%C3%BCrkiye-huaweinin-b%C3%B6lgesel-%C3%BCss%C3%BC-oldu/a-48851255-0, erişim tarihi: 17.07.2019

[4] On Birinci Kalkınma Planı: 2019-2023, T.C Cumhuriyet Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı, s.30-33, Temmuz:2019

[5] Türev ürünlerinin dünya kapitalist sistemini sarsan 2008 krizinin derinleşmesinde ciddi bir etkisi bulunuyor. Türkiye’de sınırlı olan bu piyasa, yaşamakta olduğumuzda krizde bir çözüm olarak kullanılmaya çalışılıyor. Kapitalist sistemin elindeki çözümlerin bu kadar olacağını bir yere not olarak düşmüş olalım.

Bu haber en son değiştirildi 18 Temmuz 2019 14:37 14:37

Reklam

Önceki Haberler

İletişim Başkanlığı suç endeksindeki yükselişi FETÖ’ye bağladı

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi, Türkiye'nin Küresel Organize Suç Endeksi'nde 10'uncu olmasına ilişkin açıklama…

19 Kasım 2025 21:21

Erdoğan ve Zelenski’den ortak basın toplantısı: Akan kan durmalı

AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski ile ortak basın toplantısı düzenledi.

19 Kasım 2025 21:12

Camp Nou şantiyesindeki işçiler Limak’ın hak gaspına karşı eylem yaptı

Barcelona’nın simgesi Camp Nou’nun yenilenme inşaatında işten çıkarılan işçiler, Limak ve taşeronu Extreme İşler’e karşı…

19 Kasım 2025 20:56

İsrail’in saldırıları sonrasında Lübnan’dan BM’ye acil toplantı çağrısı

Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri, İsrail'in Lübnan'a yönelik devam eden saldırıları ve Lübnan vatandaşlarının hedef…

19 Kasım 2025 20:50

Daltonlar çete liderinin doğum gününü kutlayan 2’si çocuk 8 kişi gözaltına alındı

Daltonlar çete liderinin doğum gününü kutlamışlardı: 2'si çocuk 8 kişi gözaltına alındı

19 Kasım 2025 20:48

Özel’den İmralı’ya ziyaret sorusuna yanıt: Sorumluluk alacak!

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, tutuklu İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile yaptığı görüşmenin ardından Silivri…

19 Kasım 2025 16:40
Reklam