Yandaşın 23 Haziran 'hesabı': Eyüp Sultan ve Fatih Sultan vaziyete hakim
Türkiye gazetesi yazarı yandaş Rahim Er, 23 Haziran'la ilgili yazısında "Din ve dünya Sultanları, İstanbul’u sahipsiz bırakmaz. Bir yanda Eyüp Sultan, bir yanda Fatih Sultan ruhaniyetleriyle vaziyete hâkimdir." dedi.
AKP’ye yakın Türkiye gazetesinin yazarı Rahim Er, İstanbul’un fethi üzerine kaleme aldığı yazısında 23 Haziran seçimlerine de gönderme yaparken akıl ve bilimdışı bir “hesap” yapmaya çalıştı.
Seçimle fethin yıldönümünün aynı zamanda buluşmasının tesadüf olamayacağını savunan Rahim Er, “Herkesin bir hesabı vardır. Allahü tealanın da bir hesabı vardır. O’nun hesabı, akıl ve hesaplarüstü.” dedi.
“İstanbul’da gömülü evliyaların ve halife olan padişahların duruma hakim olduğunu” öne süren Er, fetihle 23 Haziran seçimlerinde AKP’nin adayını desteklemek arasında bağ kurup “Şanlı Peygamberin müjdesini yaşama sebebi sayıp bu emsalsiz Payitahtı biz torunlarına miras bırakan o güzel kumandan Fatih Sultan Mehmed Han’la O’nun güzel askerlerini minnet ve duayla yâd ederiz… Müjdenin sahibine, O müjdeyi Kızılelma yapan büyük Padişaha, yerin altındaki ve üstündeki iyilere layık olunduğunda, İstanbul, kimin kendisine hizmet edeceğini tayin eder.” ifadelerini kullandı.
Er’in yazısı siyasal islamın dinsel kavramları, ritüelleri ve mitleri siyasi propaganda unsuru haline getirmekte beis görmeyen yüzünü bir kez daha ortaya koydu.
İşte “Sultan Şehir” başlıklı o yazı:
“Bu seçim, eğer 31 Mart’ta bitseydi böyle bir buluşma olmayacaktı. Hâlbuki içinden geçmekte olduğumuz süreçte 31 Mart İBB seçimi YSK tarafından iptal edilerek 23 Haziran’da yenilenmesine karar verildi.
Böylece iptal ve yenileme süreci, bir de on bir ayın sultanı ramazan-ı şerifte yaşanır oldu. Şehirler sultanı, aylar sultanı ve mübarek fetih gününün bir takvimde buluşmaları, tesadüf değil tevafuk; hoş bir denk gelmedir.
Herkesin bir hesabı vardır. Allahü tealanın da bir hesabı vardır. O’nun hesabı, akıl ve hesaplarüstü. “Cilve-i Rabbani”, “kaderin cilvesi” diye tabirlerimiz malumdur. Bunlar, “Vaki olanda hayr vardır” hadis-i şerifiyle birlikte değerlendirilince Müslümanca bakışın tevekkül iklimindeki huzuruna varılır. Nitekim şerden hayr zuhuru az görülmez.
İstanbul’un sahipleri var:
Sevgili Peygamberimizin kutlu sözlerine muhatap olmuş bu şehrin üstü de altı da boş değildir.
İstanbul’un üstünde gözlerden ırak, ağzı dualı nice güzel kullar yaşar. Onların duası, neler yapmaz ki!
İstanbul’un altında “Eyüp Sultan” diye baş tacı yaptığımız Halid bin Zeyd efendimiz başta olmak yüzlerce gazi Sahabe-i kiram efendimiz, çoğu aynı zamanda Halife olan 29 Padişah, sayılamayacak kadar çok âlim, evliya, mürşid-i kâmil, şeyh’ül İslam, salih ve saliha kullar vardır…
İstanbul sahipsiz değil:
Din ve dünya Sultanları, İstanbul’u sahipsiz bırakmaz. Bir yanda Eyüp Sultan, bir yanda Fatih Sultan ruhaniyetleriyle vaziyete hâkimdir.
Eyüpsultan, Fatih, Üsküdar, maneviyat merkezlerinden bacalardan yükselen tülden mavi dumanlar gibi buram buram, kucaklayıcı dualar yükselir. Yer üstündeki iyilerin duaları, yer altındaki uluların tasarrufları, çok hesapları değiştirir, nice imkânsızı mümkün olur.
İstanbul’u muştulayan Şanlı Peygambere salat ve selam olsun. Şanlı Peygamberin müjdesini yaşama sebebi sayıp bu emsalsiz Payitahtı biz torunlarına miras bırakan o güzel kumandan Fatih Sultan Mehmed Han’la O’nun güzel askerlerini minnet ve duayla yâd ederiz…
Müjdenin sahibine,
O müjdeyi Kızılelma yapan büyük Padişaha, yerin altındaki ve üstündeki iyilere layık olunduğunda, İstanbul, kimin kendisine hizmet edeceğini tayin eder.”