“Turkcell 2018’de 2 milyar 21 milyon TL net kar açıkladı. Vodafone finansal raporundan çıkan sonuç şirketin karı 3,3 milyar TL. 2019’un ilk altı ayında 745 milyon TL net kar açıklayan Türk Telekom başarısını kutladı…” Bu gibi haberleri basında görmeye çok alışkınız. Haberin yapılması bir yana verdikleri hizmet ise hiç de iç açıcı değil.
Yakın dönemde gerçekleşen deprem sonrasında Telekom operatörleri ciddi bir süre hizmet verememiş, iletişim ise diğer kanallar üzerinden yapılmak durumunda kalmıştı. Bu gibi durumlar için şirketler direk teknik yetersizliklerin, kapasite kullanımının, yatırım maliyetinin vb. gibi kapitalizme ait bildik martavalları anlatacaktır/anlatıyorlar. Nedir bu yatırım?
Yatırım yapılan baz istasyonunun kapitalizmde planlaması şu şekilde oluyor: Şebekelerin kurulma mantığı aynı anda abone sayısı belli bir oranın üstünde görüşme yapacağı mantığının üzerine kuruluyor. Karmaşık bir hesap olsa da kabaca her bir operatör abone sayısının yüzde 25-30’unun aynı anda görüşme yapacağını öngörerek bir altyapı kuruluyor. Geri kalan abonelerin ise sadece istasyon ile aktif ilişkisini tanımladığı ve bir ses trafiği oluşturmadığı yönünde hesap ediliyor. Bunun gerekçesinde ise daha önceki Telekom operatörleri deneyiminden çıkardıklarını bildiriyorlar.
Cep telefonu operatörlerinin yatırımdan anladığı daha çok reklam harcaması ve harcanan GB’lar üzerinden kazanılacak paralardır. Deprem gibi afet durumlarında ise uygulama ve hizmete dair herhangi bir öngörüleri yoktur. Bütün hesaplamaları kapitalizmin gündelik yaşamına göredir, bu da direk kar ile orantılıdır. Olması gereken ise planlama dahilinde baz istasyonu kurulması, olağanüstü durumlar için aktif olmayan ve durum itibarı ile aktif olacak yedek istasyonların bulundurulması, mobil istasyon sayısının artırılması ve planlama dahilinde şehrin ihtiyacını karşılayacak şekilde hizmet verir hale getirilmesi, sabit baz istasyonlarının tümümün fiber altyapısı ile birbirine bağlanması ile trafik hızını ve akışını artırılması ve hızlandırılması. İlk etapta çözüm olmasa bile erişimi ve iletişimi sağlıklı hale sokmak için şu sayılan başlıkların yapılması bile yeterli olacaktır.
Cep telefonu operatörleri ile bağımlı kalmadan da iletişim kurma durumunda kaldığımızı son deprem ile birlikte test edilince, bu gibi durumlar için alternatif kanalların da kişisel olarak emekçi halkımız tarafından gündeme alınması gerekiyor. Bluetooth üzerinden iletişim sağlayan programların kurulması ve kullanılması, cep telefonunu telsiz mantığı ile çalıştıran programların keza kurulması ve kullanılması vb. yöntemler ile deprem durumunda iletişiminizi arttırmaya faydalı olacaktır.
Sosyalist Cumhuriyet gazetesi 139. sayısında yayımlanmıştır.
Bu haber en son değiştirildi 5 Ekim 2019 09:19 09:19
ABD'de Biden'ın Ukrayna'ya uzun menzilli ATACMS füzelerini kullanma iznini vermesi sonrasında Cumhuriyetçilerden sert tepki geldi.…
15 Temmuz Darbe Girişimi’nin ardından Kızılay’a satışı gerçekleştirilen ve değeri yaklaşık 100 Milyon TL olan…
Eski Almanya Başbakanı Angela Merkel, yeni kitabında Donald Trump’ın baş başa görüşmede Trump’ın kendisine Doğu…
İstifa çağrılarına yanıt veren Sağlık Bakanı Memişoğlu, "Bebeklerimizin ölümüne engel olan bir kişiye niye istifa…
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, yasadışı bahis suçlamasıyla tutuklu olan 5 sosyal medya fenomeni hakkında 1 yıldan…
Sinan Ateş Davası’nda abla Selma Ateş'e yönelik saldırıyı azmettiren Servet Bozkurt'un, Ankara’da iki cinayet işlediği…