Zeybekci: Şarap bir üründür, sanayidir, ticarettir, ekonomidir...
AKP'nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Nihat Zeybekci, "şarap" açılımını katıldığı TV programında da sürdürdü.
AKP’nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Nihat Zeybekci, CNN TÜRK’te yayımlanan “40” isimli programda Buket Aydın’ın sorularını yanıtladı.
Zeybekci programda yine AKP’nin başka herhangi bir il veya ilçede gösterdiği aday gösterdiği isimlerden beklenmesi zor ifadeler kullandı.
Buket Aydın, programda Zeybekci’ye “Şarap üretiminde bizim Denizli’de çok güçlüdür. Zamanında bunları destekleyerek geldik. Yerli üretim şarap ve alkollü içki üretimini destekledik” diyorsunuz. Neden İzmirlilerde içki ruhsatı almayı zorlaştıracakmışsınız algısı var? İzmir’de şarap üretimini desteklediğiniz söylemi yerini buluyor mu?” sorusunu yöneltti.
Zeybekci ise buna AKP’den aday değilmişçesine ve başta Erdoğan olmak üzere iktidar temsilcilerinin konuyla ilgili dini referans alan söylemleri olmamış gibi “Sonuçta ben dini kimliği, kişiliği olan bir müftü değilim. Diyanet İşleri Başkanı değilim.” yanıtını verdi.
“Ben bugüne kadar böyle bir soru ile karşılaşmadım.” diyen Zeybekci, “İzmir, Denizli veya geldiğim her yerde geçmişimde böyle bir şey de yok. Denizli’nin her yerinde içki de verebilen restoranlar vardır. Bunun birçoğunun ruhsatında da imzamız vardır. Ama İzmir’de şarap üretiminin desteklenmesi ile ilgili bu bir ekonomidir, bu bir üründür, bir sanayidir, bir ticarettir, bu bir ekonomidir. Sonuçta ben dini kimliği, kişiliği olan bir müftü değilim. Diyanet İşleri Başkanı değilim. Orası beni hiç ilgilendirmez. Fetva verecek de değilim. Ama bu bir tarımsal üretim, incir ve zeytinimiz neyse, pamuğumuz neyse, üzümümüz de bizim işçimizin alın teridir, işçimizin emeğidir, çiftçimizin emeğidir. Ülkemizin de en önemli katma değerlerinden, katma değer yaratabileceğimiz fırsatlarından birisidir.” iddiasında bulundu.
‘ŞARAP GÜZELLEMESİ’NE DEVAM
Sözlerinin devamında “Türkiye’nin şaraplarında binlerce yıldan beri marka olduğunu” hatırlatan Zeybekci, “Bizim üzüm üretimini de desteklememiz, bağcılığı desteklememiz, üzüm, bağcılık, hatta pekmez artı şarabı gibi tüm üretimlerde destekçi olmamız son derece normaldir. Yerel yönetim olarak da bunların marka olması, ihracata dönüşmesi ve dünya pazarlarına çıkması da bizim en önemli destek alanlarımızdan olmalı. Diğer taraftan da şöyle ki Ekonomi Bakanlığı dönemimde de bunu yaptım. Türkiye’deki yerli şarap üretimi, rakı ve şarap üreticilerinin haksız rekabetten korunması ile ilgili, onlara daha geniş bir alan yaratmak, korumak ve gelişmelerini sağlamak amacıyla da ithalatına da en yüksek vergileri koymuş olan birisiyim. İthalatına, yerli üretimini korumak için. Bunun için bizim herhangi bir sorunumuz yok, problemimiz yok. İzmir’de de kimsenin böyle bir algısı veya korkusu da yok.” diye konuştu.