28-29 Ocak 1921: On beşler katledildi
Göğsümde 15 yara var! Deldiler göğsümü 15 yerinden, sandılar ki vurmaz artık kalbim kederinden! Kalbim yine çarpıyor, kalbim yine çarpacak!
10 Eylül 1920’de Türkiye Komünist Fırkası kurulduktan sonra parti merkezince alınan Anadolu’daki milli mücadeleye katılma kararı sonrasında ilk Merkez Komitesi üyeleri, Genel Başkan Mustafa Suphi, Genel Sekreter Ethem Nejat dahil on beş kişi Anadolu topraklarına harekete geçti.
Bu kapsamda işgale karşı Anadolu’da savaşmak üzere Sovyetler Birliği’nde bulunan Türk askerlerden bir Bolşevik Tabur oluşturulur ve Anadolu’daki Kuvay-ı Milliye hareketi komutanlığının emrine verilir. Ancak bu birliğin beraber savaşması mümkün olmayacak ve askerler değişik birliklere dağıtılacaktır. 1921 yılının Ocak ayında TBMM’nin davetlisi olarak Ankara’ya doğru yola çıkan Suphi ve yoldaşları Kars’ta resmi törenle karşılanmışlar, halktan sevgi ve ilgi görmüşlerdir. Türkiye’de siyasi kargaşa çıkartmak istenildiğinden şüphelenen TBMM ve Doğu Cephesi Komutanlığı, Suphi’leri Erzurum’a çağırmışlardır.
Erzurum’da halkın galeyan ve hakaretleri ile karşılaşan Mustafa Suphi ve yoldaşları, önceden hazırlanan plan gereği, halkın saldırısından korunmaları gerekçesi ile şehre sokulmayarak, Trabzon’a yollanmışlardır.
Mustafa Suphi ve yoldaşlarını karşılamak üzere Trabzon’daki Rus Sovyet Hükümeti Konsolosu Bagirov da hazırlık yapmış, 28 Ocak günü heyetin gelişini beklemiş; ancak Mustafa Suphi ve heyeti kendisini bekleyenlere gösterilmeden bir motora bindirilerek Trabzon’dan Rus sahillerine doğru yola çıkarılmıştır.
On beşler, Trabzon iskelesinde bindirildikleri bir motorla Batum’a gönderilmek üzere yola çıkmışlardır. Hemen arkalarından bir başka motorla yola çıkan Yahya Kâhya’nın adamları, Sürmene açıklarında hepsini öldürerek denize atmışlardır.
28 KANUNİSANİ
ta ata aa ta ta ha ta tta ta
tarih
sınıfların
mücadelesidir
1921
kanunisani 28
karadeniz
burjuvazi
biz
on beş kasap çengelinde sallanan
on beş kesik baş
yoldaş
bunların sen
isimlerini aklında tutma
fakat
28 kanunisaniyi unutma!
“siyah gece
“beyaz kar
“rüzgar
“rüzgar”.
trabzondan bir motor açılıyor
sa-hil-de-ka-la-ba-lık!
motoru taşlıyorlar
son perdeye başlıyorlar!
burjuva kemal’in omuzuna binmiş
kemal kumandanın kordonuna
kumandan kahyanın cebine inmiş
kahya adamlarının donuna
uluyorlar
hav… hav… hak… tü
yoldaş unutma bunu burjuvazi
ne zaman aldatsa bizi
böyle haykırır:
– hav…hav…hak…tü
– gördün mü ikinci motörü?
– içinde kim var?
– arkalarından gidiyorlar.
– ikinci motör birinciye yetişti
– bordoları bitişti
– motörler sarsılıyor
– dalgalar sallıyor sallıyor dalgalar.
– hayır
iki motörde iki sınıf çarpışıyor
– biz onlar!
– biz silahsız onlar kamalı
– tırnaklarımız
– kavga son nefese kadar
– kavga
– dişlerimiz ellerini kemiriyor
kamanın ucu giriyor
– girdi…
– yoldaşlar, ey!
artık lüzum yok fazla söze:
bakın göz göze
– karadeniz
on beş kere açtı göğsünü,
on beş kere örtüldü.
onbeşlerin hepsi
bir komünist gibi öldü
1923 Moskova / Nazım Hikmet