Ankara’da 13 Aralık 2018’de meydana gelen 9 kişinin ölümüyle sonuçlanan hızlı tren kazasıyla ilgili davada 3’ü tutuklu 10 sanığın yargılanmasına başlandı.
Ankara-Konya seferini yapan yüksek hızlı tren ile raylarda kontrol için bulunun kılavuz trenin çarpışması sonucu 13 Aralık 2018’de meydana gelen kazada 3’ü makinist 9 kişi yaşamını yitirdi. Kazayla ilgili yürütülen soruşturma tamamlanarak 10 kişi hakkında “birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma” suçundan 15 yıla kadar hapis istemiyle, Ankara 30’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı.
İlk duruşmasında tutuklu sanıklar tren teşkil memuru Osman Yıldırım, hareket memuru Sinan Yavuz, trafik kontrolörü Emin Ercan Erbey ile tutuksuz sanıklar YHT Ankara Gar Müdür Yardımcısı Kadir Oğuz, Trafik Servis Müdür Yardımcısı Vekili Ergün Tuna, YHT Trafik Servis Müdürü Ünal Sayıner, YHT Ankara Müdürü Duran Yaman, Şube Müdürü Recep Kutlay, TCDD Trafik ve İstasyon Yönetimi Daire Başkanı Mükerrem Aydoğdu, TCDD Emniyet ve Kalite Yönetimi Daire Başkanı Erol Tuna Aşkın, hakim karşısına çıktı. Duruşmada, sanıkların yanı sıra müşteki ve taraf avukatları da hazır bulundu.
Savunmasını yapan tutuklu sanık tren teşkil memuru (makasçı) Osman Yıldırım, Samsun’da çalıştığını ancak geçici görevle Ankara’ya gönderildiğini belirterek, “Kazaya neden ihmaller zincirinin son halkası olmaktan dolayı üzgünüm. Ankara’ya geldiğimde hızlı tren hattında çalışacağım söylendi. İlk olarak 22 Ekim 2018 günü sabah saat 08.00’de nöbete geldim. O gün İbrahim isminde bir arkadaş vardı. Hat-1 de ne yapacağımızı söyledi. Daha sonraki ifadesinde ‘Osman’a eğitim verdim’ diyor. ‘M-74 makasını uygulamalı gösterdim’ diyor. O makas arızalı bir makastı. Çalışmayan bir makası bana nasıl göstermiş anlamadım. 8 Aralık 2018 tarihinde 5-6 teknisyen M-74 makasının tamiratını yaptı. Başlarında Servis Müdür Yardımcısı Vekili Ergün Tuna vardı. İbrahim o gün müdüre birlikte gece nöbetine kalacağımızı söyledi. Bana ‘sen 11-12-13 numaralı makaslarda çalışacaksın’ dendi. Ben makasları bilmediğimi söyleyince pano üzerinde gösterdiler” dedi.
9 Aralık 2018’de ilk gece nöbetine gittiğini belirten sanık Yıldırım, “İşçilerin mesaileri yüksek olduğu için gece çalıştırmıyorlardı. Ben tek çalışacağımı bilmiyordum. 12-13 Aralık’ta ikinci gece nöbetim vardı. Yine tren teşkil işçileri 11.00’den sonra çalışmıyordu. O gece de tek kaldım. O gün kar yağmıştı, hava çok soğuktu. Saat 05.00 gibi hareket memurunun talimatıyla 12’nci yolda İstanbul treni gidecekti, makaslar yapılmıyordu, çünkü buz tutmuştu. Isıtma sistemi çalışmadığı için makası temizledim. Makası yapmakta zorlandım, buzları kırdım. Daha sonra hareket memuru Marşandiz tarafından tren geleceğini ve 12’nci yola alacağını söyledi. Buz nedeniyle elim ayağım dondu, makaslar zor yapılıyordu. M-74 makasına doğru gittim. 11’inci makasın kilitlemesini yaptım. Ben bu makasın Hat-1’e gittiğini düşünüyordum. Tren önümden geçti gitti, hangi yola girdiğini görmem mümkün değildi. Kazayı duyunca şoka girdim. Ben makası yaptığımı sanıyordum, tren Hat-1’den gitmesi gerekiyorken Hat-2’den gitti. Sinan Yavuz kaza olduktan sonra bana trenin hangi hattan gittiğini sordu. Ben ‘Hat-1 olması lazım’ dedim. Makasa gidip baktığımda Hat-2’den gittiğini gördüm” diye konuştu.
Sanık Yıldırım, eğitim almadan ve hiç bu işte çalışmadan ilk defa mı görevlendirildiği yönündeki soruya, “Kazaya kadar bu makası 2 defa kullandım. Makasın iğne uçlarını takip ederek hangi yol olduğunu belirledim, yoksa bilmiyordum. Ben elektronik makaslarda çalışmadım. Manuel makas konusunda çalışıyordum. Manuel makaslarda işaretler vardır, yolları gösterir. Buradaki elektronik makaslarda herhangi bir işaret yok, iğne uçlarına bakmadan hangi yola gideceğini bilemiyorsun. Bu makası 9 Ekim günü 2 kez, kazanın olduğu gün de 2 kez kullandım. Bu konuda ben eğitim almadım. Havanın soğuk olması, tek çalışmam ve bu konuda eğitim almadan görevlendirilmem hata yapmama neden oldu” dedi. Sanık Yıldırım, çalıştığı hattı hangi trafik yönetim sistemi kullanıldığını bilmediğini belirterek, “Hatta sinyalizasyon olsaydı bu kaza olmazdı” ifadesini kullandı.
ABD'li Senatör Lindsey Graham, Uluslararası Ceza Mahkemesinin (UCM) İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu ve eski Savunma…
Kadına yönelik şiddeti tek başına biyolojik bir mesele olarak erkek saldırganlığıyla açıklamak en hafif tabirle…
Bu düzen çürümüştür. Şimdi bu çürümüş düzeni yeni anayasa ile tescillemek istiyorlar. Medeni kanunu tartışmaya…
Yenidoğan davası, duruşmanın altıncı gününde devam ediyor. Örgüt lideri olmakla suçlanan Dr. Fırat Sarı savunma…
NNA’daki habere göre “Kurtarma ekipleri, düşman savaş uçaklarının bir konut binasını hedef aldığı ve çok…
Türkiye Komünist Hareketi Tunceli İl Örgütü ,Tunceli ve Ovacık belediyelerine kayyum atanması üzerine bir açıklama…