ABD Adalet Bakanı: Dış mihraklar ülkemizi karıştırıyor

ABD’de George Floyd’un polis şiddeti sonucu hayatını kaybetmesinin ardından başlayan ve ülke genelinde yapılan protestolar devam ediyor.

Floyd’un polislerce öldürüldüğü Minneapolis kentinde anma töreni düzenlenirken, New York ve çok sayıda eyalette de protestolar devam etti.

Minneapolis kentindeki North Central Üniversitesi kampüsünde de Floyd için cenaze töreni düzenlendi. Floyd’un tabutunun bulunduğu cenaze arabası tören binasına yaklaşırken, Minneapolis Polis Şefi Medaria Arradondo ve Komiser Yardımcısı Dave O’conner dizüstü çökerek saygı duruşunda bulundu. Törene, Floyd’un aile yakınları, arkadaşları ve çevre halkı ile birlikte dini ve siyasi liderler katıldı.

FLOYD ADINA BURS PROGRAMI

Cenaze törenine katılanlar, olay günü katil polisin Floyd’un boynuna diziyle bastırarak nefessiz bıraktığı ve ölümüne neden olduğu ana kadar geçen süreyi içeren 8 dakika 46 saniye boyunca saygı duruşunda bulundu. Floyd’un avukatı Benjamin Crump, törende yaptığı konuşmada ”Kötülükle işbirliği yapma. Kötülüğe karşı protesto yap. O videoda tanık olduğun insanlık dışı işkenceyi protesto et. Çünkü George Floyd o davranıştan daha iyisini hak ediyordu” dedi.

Floyd için cenaze töreninin yapıldığı North Central Üniversitesi’nin başkanı Scott Hagan da üniversitedeki siyah gençlerin eğitimine katkı sağlamak üzere, George Floyd adına bir burs programı açtıklarını ve şimdiden 53 bin dolarlık bağış toplandığını duyurdu.

New York’ta düzenlenen eylemde ise göstericiler, protestolara Floyd’a saygı amaçlı takım elbiselerle katıldı. Brookyln’de ise binlerce gösterici, alanda olan New York Belediye Başkanı Bill de Blasio’yu yuhaladı. Bir grup gösterici de Blasio’nun evinin önünde eylem düzenledi.

ROZET NUMARALARI YOK

Başkent Washington’da ise eylemlere müdahalede bulunan polislerin rozet numaralarının olmadığı ortaya çıktı. Polis, FBI, Ulusal Muhafızlar ve Gizli Servisin yanı sıra çeşitli askeri ve sivil gücünün görev yaptığı Washington DC sokaklarında önceki gece sokağa çıkma yasağının uygulanmaması dikkat çekti.

Öte yandan, Floyd’un ölümünde yardım ve yataklık etmekten önceki gün gözaltına alınan Tou Thao, Thomas Lane ve Alexander Kueng isimli polisler önceki gün Hennepin County Bölgesi mahkemesinde hakim karşısına çıktı.
Hakim Paul Scoggin, sanıklara 750 bin dolar kefalet bedeli belirleyerek sonraki duruşmanın 29 Haziran’da yapılacağını belirtti. Thao, Lane ve Kueng, gözaltı sırasında Floyd’un ensesine dizini basarak ölümüne neden olan Derek Chauvin ile meslekten ihraç edilmişti.

TANIDIK SAVUNMA: ‘DIŞ MİHRAKLAR’

ABD Adalet Bakanı William Barr, George Floyd’un polis tarafından öldürülmesinin ardından ülke geneline yayılan protesto gösterilerinin arkasında ‘yabancı aktörler’ olduğunu ileri sürdü. Barr düzenlediği basın toplantısında, “Faşizme karşı hareket ANTIFA’nın ve diğer ‘aşırılık yanlısı’ grupların meşru eylemleri ele geçirdiği ve ülke genelinde şiddeti körüklediğine ilişkin hükümetin elinde kanıt var” açıklaması yaptı. Ayrıca ‘yabancı aktörler’in ABD içindeki ayrılıkları körüklemek için ülkedeki mevcut karışıklığı kullandığını savunan Barr, “Yabancı hükümetlerle bağlantılı yabancı bilgisayar korsanları ve gruplardan bazıları, burada yaşadığımız mevcut duruma odaklanıyor ve onu ellerinden gelen her türlü yolla tırmandırmaya çalışıyorlar” dedi.

Almanya’da 30 binin üzerinde ırkçı bulunduğuna ilişkin veri paylaşıldı. Alman Haber Ajansı DPA’nın, İçişleri Bakanlığı kaynaklarına dayandırdığı haberde, 2019’da 30 binden fazla kişinin ‘aşırı sağcı’ olarak tespit edildiği belirtildi. Haberde, 2018’de istihbarat raporlarında 24 bin 100 olarak kaydedilen aşırı sağcı sayısının, geçen yıl yüzde 30’dan fazla oranda artış gösterdiği vurgulandı.

Fransa’nın Rouen kentinde görev yapan 11 polisin de kendi aralarında ırkçı ve ayrımcılık içeren telefon mesajları gönderdikleri ortaya çıktı. Fransız Mediapart internet sitesi ve ARTE Radyosu’nun özel haberine göre, polislerin aralarındaki konuşmaların ses kayıtlarının tespit edildiği ve onların ‘beyazlar’ın üstünlüğünü savunduğu belirtildi. Haberde, polislerin hâlâ görevde olduğuna dikkat çekildi. Fransa İçişleri Bakanı Christophe Castaner, 27 Nisan’da yaptığı açıklamada, polis teşkilatında ırkçılığın yeri olmadığını savunmuştu.