Reklam
Kategoriler: İç Açı

Adnan Oktar davasında tuhaf savunma: Kadın haklarını savunan bir dernek olarak biliyordum

Reklam

Adnan Oktar ve grubuna yönelik açılan davada adli kontrol şartıyla tutuksuz yargılanan sanıklar savunma yaptı. Kamu görevlisi olan tutuksuz sanıklar, üzerine atılı tüm suçları reddetti. Sanıkların tahliye taleplerini reddeden mahkeme heyeti, duruşmayı 11 Şubat 2020 tarihine erteledi.

İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi’nce Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları’nın karşısındaki duruşma salonunda görülen davaya, aralarında Adnan Oktar’ın bulunduğu 61’i tutuklu, 72 sanık katıldı. Sanık avukatı söz alarak son duruşmada tahliye edilen 91 sanığın ev hapsinde olduğunu ve mahkemenin bu konuda kararını vermediği için duruşmaya gelemediğini söyledi.

Mahkeme başkanı da ev hapsindeki sanıkların duruşmaya katılabileceğini ifade etti. Duruşma, adli kontrol şartıyla serbest bırakılan sanıkların savunma yapmasıyla devam etti.

Tutuksuz sanık H. A., savunmasında bir devlet hastanesinde sağlık memuru olarak çalıştığını belirterek “Ben Adnan Oktar’ın eserleriyle 2014 yılında tanıştım. Evimizin kapısına bırakılan bir kitabı okudum.

Okuduktan sonra da diğer kitapları internet sitelerinden sipariş verdim. 2012 gibi Facebook’tan Adnan Oktar grubundan birkaç kişiyi ekledim. Daha sonra Adnan Oktar’ın konferansına katıldım. PKK’ya karşı bir konferanstı.

Dindar ve milliyetçi insanlardı. Ben 14 yıldır devlet memuruyum. 14 yıl boyunca devletin aleyhine hiçbir şey yapmadım. Ben dindar bir ailede yetiştim ve milliyetçi bir insanım, buna katkı sağlayacak eserleri okudum. Milli şuuru destekleyecek bir eserdi.

Dindarlığımı, Allah yoluna olan bağlılığımı daha çok güçlendireceği için bu kitapları okudum. Tanıdığım insanlardan hiçbir zarar görmedim. Hiçbir suç unsuruna da tanık olmadım.” dedi.

Posta memuru olarak 22 yıldır görev yaptığını belirten M. Ü. ise “Benim örgütle hiçbir bağlantım yok. Kimseye maddi ve manevi bir bağım yoktur. Adnan Oktar ile hiçbir tanışıklığım yok, kendisini sosyal medya hesabından takip etmişliğim bile yok” dedi.

Tutuksuz sanık M. K. savunmasında, 12 yıldır Enerji Bakanlığı’na bağlı bir şirkette devlet memuru olarak çalıştığını ifade etti. Hakkındaki suçlamaları reddeden K., “Burak Abacı isimli şahıs kendini kurtarmak için aleyhimde beyanlarda bulunmuştur.

Emre Kutlu da örgütün günlük işlerini yaptığımı iddia etmiştir fakat alakası yoktur. Bu insanlar eğitimli ve kültürlüdür. Benim görüşebileceğim insanlardır, ondan örgüt yöneticileri olduğu iddia edilen sanıklarla görüşmem var. Uzun süre geçtiği için şu an tam hatırlamıyorum. O anda onların kim olduğunu bilmiyordum ama gidip tanıştım. Yardım diye bir şey söz konusu değil, günlük hayatta yapılan şeyleri yapıyorum. Bunlar vatanını, milletini seven Allah’tan korkan insanlardı” diye konuştu.

Polis olarak görev yaptığını söyleyen ve açığa alınan O. Ö., “Çeşitli yerlerde görev yaptım. Şemdinli’de rüşvet almaya engel olduğum için Kırklareli’ne gönderildim.

Vatanımı milletimi sevdiğimden dolayı çeşitli görevlerde çalıştım. İddianamede bahsedilen tapelerle alakalı olarak ise, tapelerde ismi geçen görüştüğüm kişilerin örgütle alakası yoktur.

293 görüşme olmuş ama 5 yılda olmuş. 5 yıla yayıldığında bu 293 görüşme fazla değil. Ben bu davayla alakalı ne müştekileri tanırım ne de örgütün faaliyetlerine katılmışlığım vardır. Ben İslam’ı kendi yaşayanlardanım, hiçbir tarikat ve cemaatle alakam yoktur” dedi.

Tutuksuz sanık O. B., “Patronum M. Ç. bana böyle bir dernek olduğunu söyledi. Dernekte kadın haklarını savunan konferanslar verilecekti. Ben kadın haklarını savunan bir dernek olarak biliyordum. EBA-DER’in neyin kısaltılması olduğunu bilmediğim için emniyet ifademde böyle söyledim.

Kadın haklarını savunan bir dernek olduğu için katılmak istedim. Sosyallik faaliyeti için üye oldum, bir etkinlik olsun diye oldum. Patronum sormuştu, ben de kabul ettim. İsnat edilen suçlamaları kabul etmiyorum” diye konuştu.

Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, haklarında konutu terk etmeme şeklinde adli kontrol tedbiri bulunan sanıkların, duruşmaya katılabilmeleri için duruşma günü içerisinde izinli sayılmalarına karar verdi. Sanıkların tahliye taleplerini reddeden mahkeme heyeti, duruşmayı 11 Şubat 2020 tarihine erteledi.

İDDİANAMEDEN

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu’nca hazırlanan 3 bin 908 sayfalık iddianamede Adnan Oktar’ın da aralarında bulunduğu 226 sanık ile 125 mağdur-müşteki yer alıyor. İddianamede Adnan Oktar Suç Örgütü’nün kuruluşu, yapısı, kuralları, örgüt içi evlilikler, örgütün tarihsel gelişimi, ideolojisi, amacı, örgütün cinsel-mali sömürü düzeni, örgütün gelir kaynakları, silahlanma yapısı, örgütün hukuk grubu, propaganda faaliyetleri ve FETÖ ile ilişkisine ayrıntılı olarak yer veriliyor.

Bu haber en son değiştirildi 14 Ocak 2020 18:06 18:06

Reklam

Önceki Haberler

Ömer Öcalan, Abdullah Öcalan’la yaptığı görüşmeyle ilgili detayları açıkladı

Bayram dolayısıyla İmralı’da Abdullah Öcalan ile görüşen DEM Parti Milletvekili Ömer Öcalan, “Biz masanın İmralı'da…

7 Nisan 2025 14:57

Mülakatta elenen öğretmenler MEB önünde oturma eylemi başlattı

Sınavları geçen ancak mülakatlarda elenen öğretmenler, MEB önünde oturma eylemi başlattı. Öğretenler, eğitim bakanından sorunu…

7 Nisan 2025 14:47

İstibdat rejimine karşı protestolarda tutuklanan öğrencilerin aileleri imza kampanyası başlattı

Anne Baba Dayanışma Ağı, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasıyla Türkiye genelinde başlayan protestolara katılan öğrencilerin…

7 Nisan 2025 14:37

Saray’ın yeni ekonomi kadrosunda Hafize Gaye Erkan ayrıntısı

Cumhurbaşkanlığı'na bağlı olarak oluşturulan Yatırım ve Finans Ofisi'nin başkanlığına eski Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye…

7 Nisan 2025 14:28

Yandaş Yeni Şafak’ın iddialarına İBB’den yalanlama

İstanbul Büyükşehir Belediyesi, iktidara yakın Yeni Şafak'ın "daire karşılığı oy" iddiasında bulunduğu haberini yalanladı.

7 Nisan 2025 14:21

AKP’li belediye MEB’e tahsis edilen binayı Diyanet’e verdi

AKP’li Konya Büyükşehir Belediye Meclisi, halk eğitim merkezi yapılması için MEB’e tahsis edilen eski belediye…

7 Nisan 2025 13:57
Reklam