Akasya Kansu yazdı: Dünya Kız Çocukları Günü
Neredeyse on yıllardır Türkiye’deki çocuklar sistematik olarak tacizlere maruz kaldı, içeriden kitlenerek yurtlarında yanarak öldü, katilleri aklandı, kötü koşullarda çalıştırıldı. Ve biz bütün bu acıları görerek yaşantılarımıza devam etmek zorunda bırakılıyoruz.
Akasya Kansu
Öyle günler vardır ki o günleri kutlamak insanın içerisinde heyecan yaratır. Ancak Türkiye’de dünya kız çocukları gününü kutlarken boğazınıza mutlaka bir şeyin takıldığını hissedersiniz. Çünkü Türkiye’de kız çocuğu olmak, kendini korumak, serpilip büyümek ve hatta çoğu zaman bir erkek çocukla aynı haklara sahip olarak yetişmek çok zordur.
Sınıfsal olarak çok az kız çocuğu şanslı, yalıtık bir çevrede rahat büyümüştür. Ancak onların bile mutlaka bir erkek tarafından en azından sözle taciz edilmişliği vardır çünkü Türkiye’de “olağan”dır kız çocuğunun işe koşulması, küçük anne olarak görülmesi, sorumluluk yüklenmesi ve hatta hor görülmesi.
Kız çocuklarının ifadelerinin, tanık beyanlarının sümen altı edildiği bir hukuk sistemine sahibiz. Rabia Naz’ın metruk bir binadan mı düştüğü yoksa bir araba çarpması sonucunda mı hayatını kaybettiğini bilmiyoruz.[1] Ancak soruşturmanın ve kovuşturmanın o davada etkin yürütülmediğini, tanıkların iyi dinlenmediğini ve kararın jet hızıyla çıktığını biliyoruz.
Taciz dosyalarında tacize uğrayan kız çocuklarının soruşturmalarda defalarca ve her seferinde ayrı bir travma yaşayarak tekrar tekrar dinlendiğini, bir uzman çavuş tarafından defalarca taciz edildikten sonra intihar eden 17 yaşındaki bir genç kızın failinin nasıl korunmak istendiğini ve hukukun kimi durumlarda nasıl kör ve dilsiz kalabildiğini üzülerek izlemek zorunda kaldık.
Gün geçmiyor ki çocuk istismarı haberi görmediğimiz bir gün bile olmasın. Ancak bunun karşısında; din adamlarının fetvalarında kadınların yaşantısının hoyratça düzenlenmeye, küçük yaşta çocukla cinsel ilişkinin normalleştirilmeye çalışıldığına tanık oluyoruz. Böyle karanlık günlerde olan hukuku korumak, var olan eksik ve yetersiz normlarla çocuklara sahip çıkmak ya da hukuksal süreçlerini takip etmek maalesef elimizde olan tek dayanak. Adaletin tecellisini mahkemelerden değil de kamuoyunun sosyal medyadaki vicdanından beklemek, hukuk devletinin silikleşerek kaybolduğunu çıplak gözlerle görmek sanırız çağımızdaki en büyük acılardan. Rakamlar her geçen gün kız çocuklarının okullarından edilerek birer “küçük anneye” dönüştürülmeye çalışıldığını gösteriyor. Keza, 2018 tarihli bir rapor 16 yılda 18 yaşın altındaki 440 bin kız çocuğunun doğum yaptığını kayıt altına aldı.[2]
2002 yılından günümüze mütedeyyin, kapitalist bir çizgide politikalarını radikalleştirerek yürüten AKP tek partili hükümetleri ve Cumhurbaşkanlığı modelinde çocuk çalışanların sayıları arttı. Suriye’deki savaş sonrası bölgeden gelen çocukların da ucuz emek gücüne dâhil olmasıyla birlikte öncellikte tarımda çocuk emeğinin en kötü biçimde sömürüldüğü gerçeği karşımızda duruyor. Öyle ki, SGK istatistiklerine göre, 48.800 kayıtlı çocuk çalışanın bulunduğu 2018’de çocuk işçiler 7.094 kaza yaşadılar.[3] Yine Uluslararası Çalışma Örgütü’nün(ILO) desteğiyle Milli Eğitim Bakanlığı’nca yapılan araştırma sonucunda ülkemizde çalışan çocukların yüzde 57.6 sının tarım sektöründe çalıştığı, yüzde 50.3’ünü kız çocuklarının oluşturduğu belirlendi.[4]
Sonuç Yerine
Neredeyse on yıllardır Türkiye’deki çocuklar sistematik olarak tacizlere maruz kaldı, içeriden kitlenerek yurtlarında yanarak öldü, katilleri aklandı, kötü koşullarda çalıştırıldı. Ve biz bütün bu acıları görerek yaşantılarımıza devam etmek zorunda bırakılıyoruz. Toplumdaki en zor konumlardan birine sahip; ezilen, emeği elinden alınan, taciz edilerek daha kendisi çocukken çocuk sahibi olan bütün kız çocuklarının günü kutlu olsun. Yerimiz kendi günlerini kutlayamayan o küçük kızların yanı. Şimdi ve her zaman.
[1] https://www.haberturk.com/son-dakika-adli-kaynaklar-rabia-naz-in-olumunde-intihar-dusuk-ihtimal-2435416, https://www.bbc.com/turkce/haberler-turkiye-50430535 (Erişim tarihi: 10.10.2020)
[2] https://tr.sputniknews.com/turkiye/201806101033803155-ihd-turkiye-cinsel-istismar-cocuk-dogum/ (Erişim tarihi: 10.10.2020)
[3] https://fisek.org.tr/tuik-calisan-cocuk-isgucu-anketi-2019-uzerine-ilk-notlar/ (Erişim tarihi: 10.10.2020)
[4] https://fisek.org.tr/tarimda-calisan-kiz-cocuklari/ (Erişim tarihi: 10.10.2020)