Başkanlık sistemiyle 2 yıl: Uçuracaktı ama sınıfta bıraktı
CHP’nin hazırladığı rapora göre, ülke iki yılda "büyük bir savrulma" yaşadı. Yargı bağımsızlığı, ekonomi ve basın özgürlüğü, gerilemenin en çok yaşandığı alanlar oldu.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Fethi Açıkel, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin ardından geçen 2 yılın raporunu hazırladı.
AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 10 Temmuz 2018 tarihinde yemin ederek kabinesini açıkladığı yeni yönetim modelinin ikinci yılında Türkiye’de yaşananların bir çalışmada toplandığı raporda, 2 yıl önce dört kişilik bir ailenin açlık sınırının bin 783 TL’den bugün 2 bin 431 TL’ye çıktığı ifade edildi. Çalışmada, genç işsizlik oranının yüzde 17,7’den yüzde 24,6’ya çıktığı da belirtildi.
Açıkel, yeni sistemin esasen bir hükûmet sistemi olmaktan çok, kişiselleşmiş bir siyasetle şekillenen dar bir aile, ahbap ve zümre kabinesi olduğuna; kendi içinde dahi yeterince tartışılmadan kararlar alındığı için kararların millete ve gelecek kuşaklara maliyetinin gün geçtikçe arttığına dikkat çekti.
Cumhuriyet‘ten Mahmut Lıcalı’nın haberine göre CHP’li Açıkel’in çalışmasında yer alan Türkiye’nin yaşadığı gerilemeye ilişkin tespitler şöyle sıralandı:
Türkiye’nin statüsü değişti: Freedom House’un 2019 yılı raporunda Türkiye, 100 üzerinden 31 puan alarak özgür olmayan ülkeler statüsünde değerlendirilmiş ve temel özgürlükler bakımından, Pakistan, Irak gibi ülkelerden daha az özgür olarak nitelendirilmiştir.
OECD’de son sırada: Türkiye, siyasal hak ve özgürlükler bakımından 41 OECD ülkesi arasında son sırada yer almaktadır. İfade özgürlüğü konusunda ise 149 ülke arasında 129. sırada bulunmaktadır.
Yargı bağımsızlığı 50 sıra geriledi: Türkiye, hukukun üstünlüğü sıralamasında 126 ülke arasında 109. sıradadır. Yargı bağımsızlığı sıralamasında 2007’de 50. sıradayken 2019’da 104. sıraya gerilemiştir. Basın özgürlüğü konusunda Türkiye 2002’de 100. sıradayken, 2020’de 154. sıraya gerilemiştir.
Türk Lirası 4 kat değer kaybetti: Türk lirası, son 13 yılda 124 ülkenin para birimine karşı değer kaybetmiştir. AKP döneminde Türk Lirası, Avro ve dolar karşısında yaklaşık 4 kattan fazla değer yitirmiştir. Makroekonomik göstergelerin istikrarına dair yapılan sıralamada Türkiye, son dokuz yılda 64. sıradan 129. sıraya gerilerken, enflasyon endekslerinde 141 ülke içerisinde 131. ülke konumuna kadar düşmüştür.
Sosyal devlette son sıralarda: Türkiye, Dünya Bankası’nın yaptığı beşli sınıflamaya göre, gelir dağılımında en kötü dördüncü grupta, 38 OECD ülkesi arasında ise 34. sırada yer almaktadır. AKP, sosyal devlet anlayışından uzaklaşmakta, yoksullaşan halk kesimlerinin toplumdan kopuşunu önlemek için bir politika geliştirmemektedir. Türkiye, sosyal adalet bakımından 41 OECD ülkesi arasında 40. sıradadır.Üniversite mezunu işsizler arttı: Üniversite mezunu işsizlerin sayısı 2020 yılı itibarıyla 1,5 milyona yaklaşmış ve artmaya devam etmektedir. Çalışan her 3 üniversite mezunundan 1’i ise eğitimini aldığı alanda iş bulamamaktadır.
RAKAMLARLA EKONOMİDEKİ GERİLEME
Çalışmada rakamlarla ekonomide yaşanan gerilemeye de yer verildi. Buna göre 9 Temmuz 2018’de 4,53 TL olan dolar kurunun 9 Temmuz 2020’de 6,86 TL olduğu; 2 yıl önce 183 TL olan gram altının bugün 400 TL olduğu; dört kişilik bir ailenin açlık sınırının bin 783 TL’den bugün 2 bin 431 TL’ye çıktığı ifade edildi. Çalışmada, genç işsizlik oranının yüzde 17,7’den yüzde 24,6’ya çıktığı da belirtildi.