TBMM İçişleri Komisyonu’ndan jet hızıyla geçen Çarşı ve Mahalle Bekçileri Kanunu Teklifi, 48 günlük aranın ardından bugün yeniden çalışmalarına başlayan TBMM Genel Kurulu’nun ilk gündemi oldu.
TBMM Anayasa Komisyonu Üyesi ve CHP İstanbul Milletvekili İbrahim Kaboğlu, teklifle ilgili değerlendirmesinde, bekçilere tanınan üst arama, silah kullanma, toplamsal olaylara müdahale etme yetkilerinin “devletin ahlak polisliği yapması” ve “bireylerin hayat tarzına müdahale etmesi” riskini içerdiğini vurguladı.
ANKA’ya konuşan Kaboğlu, “Saray’a jandarma ve polis yetmedi. Teklif ile bekçiler, polis ve jandarma içinde ve dışında adeta üçüncü bir silahlı kolluk olacak. Verilen görev ve yetkiler yelpazesinde de idari ve adli kolluk ötesinde, yerel yönetimlerin yetkilerini, hatta yurttaş hak ve sorumluluklarını da kapsamına alarak Anayasa’ya açık aykırılıklar oluşturacak” dedi.
Teklifin Anayasa’ya aykırı olduğunu ve keyfi sonuçlar doğuracağını belirten Kaboğlu, şunları söyledi:
“‘Kamu düzenini bozacak mahiyetteki gösteri, yürüyüş ve karışıklıkların önlenmesi’ amacıyla bekçilere önleyici tedbir alma yetkisi veren madde, keyfî sonuçlar doğurabilecektir. Neyin kamu düzenini bozacak mahiyette olduğunun ve hak sınırlayıcı olabilecek tedbirleri gerektirdiğinin tespiti, bir yardımcı kolluk mensubuna bırakılamaz. Ayrıca ‘önleyici tedbirler’ gibi kapsamı belirsiz bir ibareyle bu silahlı kolluk mensuplarına verilen sınırları belirsiz yetki, Anayasa’nın hukuk devleti ilkesine aykırıdır. Bekçinin, ‘halkın sükûn ve istirahatini bozanları ve başkalarını rahatsız edenleri engellemek’ şeklindeki görevindeki ‘engellemek’ sözcüğünün ne tür tedbirleri içerebileceği belirsizdir ve keyfî uygulamalara yol açabilecektir. Yine istisnai bir yetki olan kimlik sorma yetkisinin, yardımcı kolluk mensuplarına kadar genişletilmesi, keyfî durumlara yol açabilecektir. Bekçinin, durdurma yetkisini kullanabileceği bir durum olan ‘bir suç veya kabahatin işlenmesini önlemek’ ölçüsü de belirsizdir. Bekçinin suç veya kabahatin işleneceğini hangi ölçüye göre saptayacağı öngörülemezdir. Bekçinin durdurma yetkisinin polisinkinden büyük olması bir çelişki ve tutarsızlıktır. Sadece hak ve özgürlükler bakımından değil, “görev, yetki, sorumluluk” halkası bakımından da sorunlarla yüklü bir mesleğe giriş, ‘liyakat’ ilkesi gereği olmalı iken, İçişleri Bakanlığı yönetmeliği ile belirlenecek. Bu düzenleme, bekçilere verilen görev ve yetkiler ile birlikte, ‘parti kolluğu’ yaratma tehlikesine de açık.”
Bu haber en son değiştirildi 3 Haziran 2020 10:42 10:42
İki aylık fikir dergisi Yeni Ülke 31. sayısında "Solun Cumhuriyet ile sınavı" dosyası ve dolu…
Aziz İhsan Aktaş'ın 16 şirketine kayyum atanırken sevgilisi ve akrabaları üzerine kurulu şirketleri ile Cengiz…
Çorlu Tren Katliamı’nda adı gündeme gelen dönemin TCDD Genel Müdürü İsa Apaydın’ın yöneticisi olduğu Deha…
Ünlü şarkıcı Mabel Matiz hakkında hazırlanan iddianamede, erişime engellenen 'Perperişan' şarkısının sözlerinin 'çocuklar için tehlike…
Maraş Katliamı Davası'nda yargılanan ve katliamın sembol ismi olarak bilinen eski Milletvekili Ökkeş Şendiller için…
247 günlük tutukluluğunun ardından tahliye edilen Barım, 27. Ağır Ceza Mahkemesi'nin itirazı sonucu yeniden tutuklanacak.