Reklam
Kategoriler: Köşe Yazıları

Bilimsel bilgi üzerine

Reklam

Bilgi kirliliği sınıflı toplumların olmazsa olmazlarından biridir. Genellikle de uydurma haberi yayma şeklinde gerçekleşir, örneğin Sovyetler Birliği’nin Türkiye’den Kars ve Ardahan’ı istediği gibi. Ve bu iş için düzenli çalışan ekipler vardır. Bunun yanında hem daha pratik, hem de daha kalıcı, yani daha verimli bir yöntem de toplumun ayarlarıyla oynayıp, düşünce sistematiğini bozmaktır. Daha kısa bir ifadeyle, toplumu bilimsel bilgiden uzaklaştırmaktır. Böylece “kirli” bilgiyi toplum kendisi de üretmeye başlar.

Peki, bilimsel bilgi nedir? Herhangi bir bilgiden farkı nedir?

Öncelikle bir bilginin bilimsel olabilmesi için bilimsel yöntemlerle üretilmiş olması ve üretilen bilginin sistematik bir bütün olarak sunulabilmesi gerekmektedir. Sistematik bir bütün sözü ise, zorunlu olarak sınıflama ve karşılaştırma işlemlerini gerektirir.

Açacak olursak, öncelikle bilginin elde ediliş yöntemi bilimsel olmalıdır. Yani, “böyle duydum” “böyle hissediyorum” olmaz; illaki kanıtı gerekir. İkincisi, damadiyen bir yaklaşım olmasın ama burası çok önemli, sistematik bir bütünün parçası olmalıdır. Yani bilginin öncesi ve sonrası olmalı, havada asılı kalmamalıdır.  Bilimsel gelişme doğrusal bir tarzda ileri doğru değil, sanki bir ağ örer gibi, sürekli yanlara doğru da genişleyerek ileriye doğru gider. Buna ilişki kuralı denilebilir. Yani her bilgi, bir kuram içerisinde kendisine yer bulabilmeli veya kendisi kuramlaşabilmelidir. Sınıflama ve karşılaştırma işlemleri burada devreye girer.

Kuramlaşma için aynı zamanda soyutlama gerekir. Soyutlamanın anlam kazanması için ise diyalektik yöntem zorunludur. “Soyutlama bütün bilimlerin zorunlu olarak kullandığı bir araçtır; incelenen karmaşık bütünün içinden neyin soyutlanacağını bilim insanının perspektifi ve bilim namusu belirler. Bilimlerin gelişmesinin bir aşamasında varılan bilginin düzeyi bilim insanının perspektifini ve (bilim) namusunu zorlar. ”1

Diğer bir nokta ise bilginin, “tamam biz bu sorunu bütünüyle çözdük” şeklinde olmaması gerektiğidir. Kesinlikle, yeni bilginin etkilemediği durumlar olması gerekir. Ayrıca veriler de mükemmel bir uyum içerisinde değil, tıpkı yaşamda olduğu gibi sapmalarla birlikte olmalıdır. Bu da çelişki kuralıdır.

Çelişki kuralının başka bir ifadesi de bilginin yanlışlanabilir olmasıdır. Popper’in kavramlaştırmasına göre bir önerme, hipotez, teori ya da bilginin özünde yanlış olduğunun kanıtlanabilme olasılığı varsa yanlışlanabilirdir. Yani bir yargıyı geçersiz kılacak herhangi bir gözlem yapmak, ya da argüman sunmak olasıysa bu yargı yanlışlanabilirdir. Bu ilke genellikle bilim ile bilim dışı olanı, bilim ile inancı ayırt etmekte kullanılır.

***

Evet, bilgi kirliliği her zaman vardır ama kriz derinleştikçe kirliliğin dozu da artar. Bugün kriz çok derin. Kastettiğim sadece pandemi değil; ekonominin dibe vurması, işsizliğin, yoksulluğun en üst düzeye çıkması, gazetecilerin hapiste olması, yargı kararlarının hiçbir güvenilirliğinin kalmaması, özgürlüklerin yok edilmesi… Hepsi.

Bir şey yapmalı. Yapamıyorsak, bari aklımızı koruyup, bilgi kirliliğinin bir parçası olmamak, çabuk inanmamak gerekir.

1 Çan A, Ekinli İ. Marksist yöntem üzerine. Gelenek 23. Sayı, Ocak 1989.

Reklam

Önceki Haberler

TÜİK, Türkiye’nin “Sosyoekonomik Seviye Haritası”nı çıkardı: ‘Alt seviye’de yaşayanların oranı 51,8 oldu

TÜİK'in açıkladığı Türkiye'nin sosyoekonomik seviyesi verilerine göre, yurttaşların yüzde 51,8'i sosyoekonomik olarak alt seviyede yaşıyor.

19 Ağustos 2025 21:34

Müjdat Gezen hakkında bir yıl önceki ifadelerinden dolayı soruşturma açıldı

Sanatçı Müjdat Gezen hakkında gazeteci Ayşenur Arslan’la bir yıl önce yaptığı Youtube programındaki sözleri nedeniyle…

19 Ağustos 2025 18:59

ABD’de yüzlerce Filistin destekçisi öğrencinin vizesi iptal edildi

ABD'de, Filistin eylemlerine katılan öğrencilerin vizesinin inceleneceği açıklamasının ardından yüzlerce öğrencinin vizesi ‘terörizm’ iddiasıyla iptal…

19 Ağustos 2025 18:09

Muhittin Böcek’in oğlu da gözaltına alındı

Tutuklu Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek'in oğlu Mustafa Gökhan Böcek Antalya Havalimanı'nda gözaltına alındı.

19 Ağustos 2025 16:06

Antalya Müzesi’nin yıkım kararına karşı yurttaşlar büyük buluşmaya hazırlanıyor

Antalya Müzesi'nin yıkım kararına karşı Müze Çalışma Grubu öncülüğünde yurttaşlar 21 Ağustos Çarşamba günü 18.30'da…

19 Ağustos 2025 14:47

Diploması sahte çıkan Osmanlı torunu, şimdi de haberlere erişim engeli getirmeye çalışıyor

II. Abdülhamid’in 4. kuşak torunu Abdülhamid Kayıhan Osmanoğlu’nun İnönü Üniversitesi’nden sahte Tarih diploması aldığı ortaya…

19 Ağustos 2025 14:07
Reklam