Reklam
Kategoriler: Kadın

Ceren Özdemir’in ölümünde sorumluluğu bulunanlar hakkında suç duyurusu!

Reklam

Ordu’da cezaevi firarisi hükümlü Özgür Arduç tarafından bıçaklanarak öldürülen Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi 3’üncü sınıf öğrencisi Ceren Özdemir´in ailesi, olayda sorumluluğu bulunanlar hakkında suç duyurusunda bulundu.

Özdemir Ailesi’nin avukatı olan Ordu Barosu Başkanı Haluk Murat Poyraz tarafından Ordu Cuhuriyet Başsavcılığı’na verilen dilekçede, katil zanlısı Özgür Arduç´un kapalı cezaevinden açık cezaevine geçirilmesinden başlayıp, yakalanmasına kadar devam eden süreçte ihmaller zinciri bulunduğu, bunun sonucunda da Ceren Özdemir cinayetinin işlenmiş olduğu bildirilerek, suç duyurusunda bulunma ihtiyacı duyulduğu anlatıldı.

Sanık Arduç´un bir çocuğu öldürmeye teşebbüs suçu da dahil olmak üzere adli sicilinin kabarık olduğu ve çok sayıda suç kaydı bulunduğu belirtilen dilekçede, şöyle denildi:

Hükümlünün (katil Özgür Arduç) cezaevinde kaldığı süre içinde tutulan 8 disiplin dosyası olduğu, bunlardan 6´sının hücre cezası 2´sinin de bazı etkinliklere katılmaktan alıkoyma cezası olduğu görüldü.

Hükümlünün disiplin cezasına konu eylemlerinden biri de 2013 yılında hastaneden firara teşebbüs suçudur. Sanık en son firarından önce Kalkandere Açık Cezaevi´nde tamamlanmış bir firar, Trabzon´da teşebbüs aşamasında kalmış bir firar suçu işledi. Hal böyle iken, sanık 25 Ekim 2019 tarihli dilekçe ile açık cezaevine geçirilmesini talep etti.

Ordu E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Disiplin Kurulu Başkanlığı´nın 28 Ekim 2018 tarihli kararıyla `iyi halli hükümlü´ olduğu kararı verildi. Ardından Kurum Müdürlüğü´nün 28 Ekim 2019 tarihli yazısı ile `sanığın herhangi bir kötü halinin görülmediği ve dosyasında disiplin cezasının bulunmadığı, iyi halli hükümlü olduğu´ gibi gerekçelerle kalan cezasını açık cezaevinde infazı görüşü verildi. Ordu Cumhuriyet Başsavcılığı bu görüş ile sanığın açık cezaevine geçirilmesine karar verdi.

“KAÇACAĞINI SÖYLEDİĞİ HALDE AÇIK CEZAEVİNE GÖNDERİLDİ”

Arduç’un, Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliği´ne göre, bir kez firara teşebbüs ve bir kez de firar eylemi nedeniyle açık cezaevine alınmasının mümkün olmadığı kaydedilen dilekçede, yönetmelikte hükümlünün bir daha firar etmeyeceğinin değerlendirilmesi gerektiğinin bildirildiği, ancak bu yönde herhangi bir inceleme ve değerlendirilme yapılmadığı vurgulandı. Rutin ve şablon işlemler yapıldığı kaydedilen dilekçede, Arduç´un açık cezaevine geçmeden önce görüştüğü psikoloğa kaçacağını söylediğini de hatırlatıldı.

“SORUMLULAR HAKKINDA KAMU DAVASI AÇILSIN”

Dilekçenin devamında şöyle denildi:

Kaldı ki antisosyal kişilik bozukluğuna sahip olduğu, bu yüzden askerlik yapmadığı mahkeme kararı ile de sabittir. Bu karar savcılık ve cezaevi dosyası içeriğinde de bulunuyor.

Bütün bunlar göstermektedir ki adli sicil ve disiplin dosyaları içeriğine göre açık cezaevine geçirilmesi mümkün değilken, 28 Ekim 2019 tarihinde açık cezaevine geçirilmesi hukuka aykırı olup, hukuka aykırı bu karar sonucu tekrar açık cezaevine geçen sanık, 1 Aralık 2019 tarihinde firar etmiş, 3 Aralık 2019 tarihinde Ceren Özdemir´i canavarca öldürmüştür.

Sanığın açık cezaevine tekrar geçirilmesinde görev ve hizmet kusuru olanların tespiti ile cezalandırılmaları için haklarında kamu davası açılmasını talep ediyoruz.

“FİRARI ENGELLEMENLER DE GEÇ BİLDİRENLER DE CEZALANDIRILSIN”

Özgür Arduç´un cezaevinden firarında, kusur ve ihmal olduğu vurgulanan dilekçede şunlar söylendi:

Her ne kadar firar edilen yer açık cezaevi olsa dahi, nihayetinde devletin kontrolünde olan bir kamu binasıdır. Tamamen başı boş, dileyenin dilediği zaman girip, çıkacağı bir yer değildir.

Yaptığımız araştırmaya göre, sanığın firar ettiği Efirli Açık Cezaevi’nin etrafı tellerle çevrili olup, güvenlik kamerası ile kontrol edilmektedir. Diğer taraftan kurum görevlilerinin gözetim ve denetim yükümlülükleri da yasada açıkça belirtilmektedir.

Mahkemeye yansıyan tutanaklara göre sanık 30 Kasım 2019 günü saat 22.00 sıralarında firar etmiş, bu durum 1 Aralık 2019 günü 00.45´te tutanağa bağlanmıştır. Firarın savcılık ve kolluk birimlerine bildirilmesinde de gecikme, kusur ve ihmalin bulunup bulunmadığı da araştırılmalıdır.

Firar tarihine ilişkin tüm kamera kayıtları ile tutanakların tespiti istenilerek, yer gösterme işleminin yapılması, firarda kusuru bulunan sorumlular hakkında kamu davası açılması talep edildi.

“FİRARDAN 16 SAAT SONRA YAKALAMA KARARI ÇIKARTILDI”

Arduç´un firarından yaklaşık 16 saat yakalama kararı çıkartıldığı belirtilen dilekçede ise şu ifadeler yer aldı:

Yakalama kararının çıkartılmasında gecikme yaşanmıştır. Yine, her ne kadar kolluk birimlerince arama yakalama faaliyetlerinde bulunulmuş ise de sanığın firarıyla eylemi işlemesi arasında geçen sürede etkili, sonuç getirici arama, yakalama faaliyeti yapılmamıştır.

Kolluk görevlilerinin bu süreçte görevlerini tam ve layıkıyla yapmadıkları, özellikle sanığın eşgalinin kamuoyu ve medya ile paylaşılmaması nedeniyle eyleme kadar yakalamanın yapılamadığı ortadadır.

“ETKİLİ ARAMA YAPILMADIĞI İÇİN CİNAYET ENGELLENEMEDİ”

Katil zanlısının yakalanması için cinayetin ardından etkili bir arama yapıldığı belirtilen dilekçedeki ifadeler şöyle devam etti:

Ancak ne yazıktır ki cinayet işlenmiştir. Eşgalinin kamuoyunca öğrenilmiş olması ve bu doğrultuda kolluk birimlerine yapılan ihbar sonucu yakalanmıştır. Her ne kadar, cinayet sonrası kolluk birimlerince, özverili bir biçimde arama yakalama faaliyetleri yapılmış, kısa bir süre sonra yakalama gerçekleşmiş, soruşturma evrakları hızlıca tamamlanmış, savcılık makamınca da dava kısa süre içerisinde açılmış ise de firar ile cinayet eylemi arasında geçen sürede etkili bir arama-yakalama faaliyeti yapılmamış olması nedeniyle cinayete engel olunamamıştır.

Bu hususta kusur ve ihmali olan adliye ve kolluk görevlilerinin tespiti ile cezalandırılmaları için kamu davası açılmasını talep ediyoruz.

“İDARİ SORUŞTURMAYLA İLGİLİ AİLEYE BİLGİ VERİLMEDİ”

Haklarında şikayette bulunulan kamu görevlileri hakkında Adalet Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı´nca idari soruşturma açıldığı hatırlatılan suç duyurusu dilekçesinde, ailenin bu konuda bilgi sahibi olmadığı, beyanlarının da alınmadığı belirtildi.

Suç duyurusunda şöyle denildi: “Müvekkillerim soruşturmaların varlığı, var ise tamamlanıp tamamlanmadığı ile ilgili bir bilgiye sahip değildir. Var ise bu dosyaların ilgili kurumlardan celbi ile soruşturma evrakına eklenmesini talep ediyoruz.”

Reklam

Önceki Haberler

Cumhuriyetçilerden Biden’a Ukrayna tepkisi: Üçüncü Dünya Savaşı için zemin hazırlanıyor

ABD'de Biden'ın Ukrayna'ya uzun menzilli ATACMS füzelerini kullanma iznini vermesi sonrasında Cumhuriyetçilerden sert tepki geldi.…

21 Kasım 2024 18:14

Kızılay, 100 Milyon TL değerindeki arsayı yarı fiyatına peşkeş çekiyor iddiası

15 Temmuz Darbe Girişimi’nin ardından Kızılay’a satışı gerçekleştirilen ve değeri yaklaşık 100 Milyon TL olan…

21 Kasım 2024 16:45

Angela Merkel, yeni kitabında Donald Trump’ın Putin’den etkilendiğini yazdı

Eski Almanya Başbakanı Angela Merkel, yeni kitabında Donald Trump’ın baş başa görüşmede Trump’ın kendisine Doğu…

21 Kasım 2024 16:35

Sağlık Bakanı Memişoğlu’ndan istifa açıklaması

İstifa çağrılarına yanıt veren Sağlık Bakanı Memişoğlu, "Bebeklerimizin ölümüne engel olan bir kişiye niye istifa…

21 Kasım 2024 16:28

Yasadışı bahis soruşturmasında yeni iddianame: 5 fenomene hapis cezası talebi

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, yasadışı bahis suçlamasıyla tutuklu olan 5 sosyal medya fenomeni hakkında 1 yıldan…

21 Kasım 2024 16:25

Selma Ateş’e saldırıyı azmettiren Servet Bozkurt, elektronik kelepçeliyken Ankara’da 2 cinayet işledi!

Sinan Ateş Davası’nda abla Selma Ateş'e yönelik saldırıyı azmettiren Servet Bozkurt'un, Ankara’da iki cinayet işlediği…

21 Kasım 2024 16:16
Reklam