ÇHD'li avukatlar için imza kampanyası başlatıldı
Savunmaya Özgürlük Koordinasyonu, “adil yargılanma hakkı” talebiyle ölüm orucunda olan avukatlar Aytaç Ünsal ve Ebru Timtik için imza kampanyası başlattı.
5 Şubat 2020 tarihinde adil yargılanma hakkı için başlattıkları açlık grevi eylemlerini 5 Nisan’da ölüm orucuna dönüştüren Av. Aytaç Ünsal ve Av. Ebru Timtik için Savunmaya Özgürlük Koordinasyonu bir imza kampanyası başlattı.
Koordinasyonun yaptığı açıklamada, “Yaşatmanın hepimizin sorumluluğu olduğunun altını çizerek, demokratik bir devletin özü ve gereği olan adil yargılanma hakkının tüm yurttaşlar için güvence altına alınması ve ÇHD’li avukatların adil yargılanabilecekleri koşulların sağlanması konusunda Yargıtay ve Adalet Bakanlığı başta olmak üzere tüm yetkilileri derhal göreve çağırıyoruz” denildi.
Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) ve Halkın Hukuk Bürosu (HHB) üyesi 20 avukat hakkında “Terör örgütü üyeliği” ve “Silahlı terör örgütü yöneticiliği” suçlamasıyla açılan davada yerel mahkeme sanık avukatlara 150 yılı aşkın ceza vermişti.
Avukat Ebru Timtik’e “Silahlı terör örgütü üyeliği” suçlamasıyla 13.5 yıl, avukat Aytaç Ünsal’a ise 10.5 yıl hapis cezası verilmişti. İstinafta onanan dosya şu an Yargıtay’da. Adalet talebiyle uzun süredir açlık grevinde olan avukatlar Timtik ve Ünsal ise 5 Nisan Avukatlar Günü’nde eylemlerini ölüm orucuna çevirdi.
Savunmaya Özgürlük Koordinasyonu’ndan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Av. Aytaç Ünsal ve Av. Ebru Timtik 5 Şubat 2020 tarihinde adil yargılanma hakkı için başlattıkları açlık grevi eylemlerini, 05.04.2020 tarihi itibariyle ölüm orucuna dönüştürdüler. Sağlıkları ve yaşamları için endişeliyiz.
Kamuoyunun da bildiği üzere, ÇHD üyesi 18 avukata, adil yargılamaya ilişkin tüm usul güvenceleri, savunma hakkı ihlal edilerek, toplamda 159 yıl hapis cezası verildi. Tahliye kararını veren yargıçlar kararlarını geri almaya zorlandı ve ardından davadan alındı. Sonraki atanan yargıçlar tarafından hızlıca verilen ve bizatihi avukatlık faaliyetinin suç sayıldığı bu karar, bugün hala Yargıtay önünde beklemektedir. Bu metne imza atanlar olarak, mevcut durumda Türkiye’de hakim olan siyasallaşmış yargı pratiğinden endişe duyuyoruz.
Yaşatmanın hepimizin sorumluluğu olduğunun altını çizerek, demokratik bir devletin özü ve gereği olan adil yargılanma hakkının tüm yurttaşlar için güvence altına alınması ve ÇHD’li avukatların adil yargılanabilecekleri koşulların sağlanması konusunda Yargıtay ve Adalet Bakanlığı başta olmak üzere tüm yetkilileri derhal göreve çağırıyoruz!”