Altay yaptığı açıklamada şu değerlendirmelerde bulundu:
“MİT, adında milli olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin en üst konumunda bulunan ve özel nitelikte bir kurumdur. Herkese eşit, siyasetten ve günlük politikadan uzak, ülkenin milli güvenliğini her şeyin üstünde tutan bir anlayışı barındırması gereken kurumun, tam tersi bir yaklaşımla, bir siyasi partinin her tür düzeydeki yöneticileri, eski vekilleri, eski bakanlarıyla en önemli gününde böyle bir görüntü vermesi, tarafsızlığına ve milliliğine büyük zarar vermiştir.
MİT’in başındaki Hakan Fidan’ın 2015 milletvekili genel seçimlerinde istifa ederek, AKP’den milletvekili adaylığı için başvurması, dönemin AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘Sır küpüm. Olumlu bakmıyorum’ sözleri üzerine tekrar geri dönmesi, kurumla ilgili ciddi bir güven erozyonuna neden olmuştur.
Sonrasında yaşananlar da göstermiştir ki, MİT, bir kişiye ve bir partiye hizmeti öncelemiş, parti devletinin bir kurumu niteliğine bürünmüştür. Dün verilen fotoğraf da bu tabloyu tescilleyen örneklerden biri olarak kayıtlara geçmiştir. Yalnızca AKP’nin bakanları, milletvekilleri, eski bakanlarıyla yapılan bir tören, parti devleti inşa sürecinde yeni bir fütursuzluktan öte bir şey değildir.
Törenin ev sahibine ve Cumhurbaşkanı’na sormak gerekir. Adında milli olan kurumun törenine, milletin temsilcisi olan TBMM’de yer alan siyasi partilere bir davet gitmiş midir? Gitmediyse AKP Sözcüsü Ömer Çelik’in törende ne işi vardır?
Tek adam yönetimi, ne yazık ki ülkenin tüm kurumlarını tahrip ediyor, kurum kültürlerini yok ediyor. Eğitimden sağlığa, adaletten dış politikaya tüm alanlarda yaşanan çöküş ve çürümenin de kaynağı işte bu tek adam zihniyetinin devletin kurumsal yapısındaki tahribatıdır.
Barış Pınarı Harekatı Koordinasyon Toplantısı’nın parti yöneticileriyle gerçekleştirilmesi, daha 3-4 gün önce İstanbul’daki ‘Güvenlik Zirvesi’nde yine parti sözcüsünün bulundurulması, MİT’in açılış töreni AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın, devleti ‘AKP devleti’ yapma çabasının örnekleri değilse nedir?
Türkiye Cumhuriyeti, kurumları ve kurallarıyla güçlü bir devlet olarak yoluna devam edebilecektir. Herkesin bunun farkına varması ve bu bilinçle hareket etmesi gerekmektedir. Sayın Erdoğan’ın da MİT Başkanı’nın da öncelikli görevi, kurumlarının saygınlığını ve güvenilirliğine gölge düşürmemektir. MİT, AKP’nin değil, devletin kurumu gibi davranmalıdır.”
Beylikdüzü Belediye Başkanı Murat Çalık, anjiyo işlemi sonrası sağlık durumu riskli olmasına rağmen elleri kelepçeli…
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Abdullah Öcalan'ın çağrısının ardından bugün PKK'nin düzenlediği törende bir grubun silahlarını…
Rusya, artan iç talep ve fiyat baskıları nedeniyle benzin ihracatını tamamen yasaklamayı gündemine aldı. Başbakan…
Laiklik Meclisi, AKP eski milletvekili Ahmet Hamdi Çamlı hakkında "Anayasayı ihlal, Türkiye Cumhuriyeti`ni aşağılama ve…
Bakan yardımcısının hedef göstermesinin ardından hakkında soruşturma açılan Spotify, Türkiye'deki sansür baskısı nedeniyle faaliyetlerini durdurmayı…
DEM Partili Buldan, PKK mensubu ilk grubun silah bırakmasının ardından AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı arayarak sürece…