Reklam
Kategoriler: Gündem

Davutoğlu: Kendimi hiçbir zaman sağcı görmedim

Reklam

Ahmet Davutoğlu, “Sol ideolojinin güçlü olduğu yerlerde büyüdüm, kendimi hiçbir zaman sağcı görmedim” diye konuştu. Davutoğlu daha önce de kendisini ‘Devrimci’ olarak nitelemişti.

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Armağan Çağlayan’ın ‘196Sekiz’ isimli YouTube kanalında gençlik yıllarına ilişkin ilginç açıklamalarda bulundu.

İstanbul Erkek Lisesi’nde okuduğunu ve özellikle o dönemlerde Doğu-Batı denklemleri içinde, Batı karşısında ‘geri kalmışlık’ hissiyatına kapıldığını dile getiren Davutoğlu şöyle konuştu:

“Bütün bunların bir zihniyet problematiği olduğu kanaati zamanla bende oluştu. Yani bir ekonomik gerilikten daha çok, zihniyetle ilgili bir problem var. O zaman da daha çok akademik hayata yöneliyorsunuz. Yani siyasal bir problem olarak görmedim başlarda. Şimdi de öyle düşünüyorum.

Bugün dahi meselemiz siyasi bir mesele değil, bir zihniyet meselesidir. Siyaset o zihniyetten olumsuz etkilendiği için sıkıntılar yaşıyoruz. Otoriterleşme eğilimleri, demokrasiden sapmalar bir zihniyet problematiğidir. Kurumsal problematik de var.”

KENDİMİ HİÇBİR ZAMAN SAĞCI OLARAK GÖRMEDİM

Davutoğlu, 1970’li yıllarda ‘sol’ ideolojinin güçlü olduğu bir ortamda büyüdüğünü söyleyerek, “Yani İstanbul Lisesi, Boğaziçi Üniversitesi… Ama ben kendimi sağcı olarak görmedim hiçbir zaman. Fakat ilgilendiğim alanlar ve bu ülkenin, toplumun klasik değerlerine olan saygım dolayısıyla bu ikisini mezcetmeye çok çalıştım. Marksist literatürü de ilk kez ortaokul çağlarında okuduk hepimiz o günkü şartlar gereği. Bütün o meseleler beni akademik hayata yönlendirdi” açıklamasında bulundu.

70’li yıllarda gençlerin çok erken yaşlarda politikleştirildiğin iddia eden Davutoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:

“Düşünün, yani bütün dünyada gençliğin politize olduğu, emperyalizme karşı duyguların tavan yaptığı, insanların onurlu bir gelecek için mücadeleye hazır olduğu, bir tarafta Che Guevara’ların, diğer tarafta Filistin direnişinin, Doğu anlamında da Eritre’den Mora’ya kadar bir direniş dönemi.

Ve sizin gençliğiniz bu direnişin en doğru nasıl yapılacağı yönünde arayışlarla geçiyor. Ve Marksizm bu anlamda o zaman için bir zihni direniş hareketi olarak dikkatimizi hem celp etmişti hem de bulunduğumuz ortamlar dediğim gibi sol hareketlerin güçlü olduğu ortamlardı.”

Sol ideolojiyi savunan gençlerden farklılaştığı konulara değinen Davutoğlu, “Onu (Karl Marx) okurken, Farabi’yi de okuyorduk. İbn-i Haldun’u da okuyorduk. Sol hareketler onları okumadan bir literatür geliştirdi. Bizim doğuya olan aidiyetimizin ve kendi medeniyet havzasına olan aidiyetimizin eklediği ek yük, ama zenginleştirici yük” dedi.

Davutoğlu, 2008 ekonomik krizi sırasında Dışişleri Bakanlığı görevinde olduğunu hatırlatarak şu ifadeleri kullandı:

“Avrupa’da kitlelerin; Atina’da, Paris’te, Madrid’de kitlelerin süratle fakirleşmesi sonucu ortaya çıkan siyasal krizlerin de hepsini yaşadık. Bizim serüvenimiz sağ veya sol, liberal ya da daha devletçi, milliyetçi, İslamcı, solcu, Marksist… Hepimizin zihninde şu vardı, gençliğimizde ve şimdi de hala böyle: Biz onurlu bir şeyi hak ediyoruz.

Tarihimiz dolayısıyla hak ediyoruz, coğrafyamız dolayısıyla hak ediyoruz… ‘Ama niye onurlu bir yerde değiliz dünyada?’ hep arayış bu. Dolayısıyla bazen antiemperyalist, bazen liberal, bazen liberal karşıtı akımların hepsinde bu arayışın izleri var. Ben onun için bütün bu arayışları saygın görüyorum. Hiçbirisi bizim dışımızda değil. Hiçbirisi hele hele karşımızda değil.”

Başbakanlık görevinden sonraki süreçte ciddi travmalar yaşadığını dile getiren Davutoğlu, “Bazen gerçekten insan doğasıyla ilgili çok yanıldığımı gördüm, hiç ummadığım tepkiler yaşadım. Bütün hayatımda öğrendiğimden çok daha fazla şeyi, bildiğim birçok şeyin yanlışlığını bu dönemde gördüm. Kastettiğim; dostlarınızın yanınızdan ayrılması, size daha önce çok büyük saygı gösteren insanların telefon edip bayram kutlamaktan bile çekinmeleri vesaire” şeklinde konuştu.

Var olan konum, mevki ile vicdan arasında gerilim yaşamanın çok yıpratıcı bir şey olduğunu vurgulayan Davutoğlu, “Ben o gerilimi yaşamamak için Başbakanlıktan ayrıldım. Ve iyi ki de ayrıldım. O gerilimi yaşamamak için. Kendi vicdanınızla o makamın gerektirdikleri arasında bir açık ortaya çıktığı zaman, vicdanınızdan koparak gücü kullandığınız zaman güç sizi esir alır, vicdanınızı da zamanla kaybedersiniz. Ben vicdanı terk etmemek için koltuğu terk ettim” açıklamasında bulundu.

Reklam

Önceki Haberler

Ülkenin bütçesi vekillere çalışıyor: 499 vekilin çift maaş aldığı ortaya çıktı

Dem Parti Ağrı Milletvekili Sırrı Sakık Meclis'te görev 600 milletvekilinden 499'unun çift maaş aldığını belirtti.

19 Aralık 2025 18:08

İçişleri Bakanlığı’nın gereği yapıldı dediği kişi Adalet Bakan Yardımcısı’yla poz verdi

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın, 2024’te "Gereği yapıldı" notuyla tutuklandığı açıkladığı ancak iki ayda serbest kalan…

19 Aralık 2025 18:05

Yeni yılın ilk düzenlemesi yasadışı bahisle ilgili olacak

Son dönemde artan yasadışı bahisin engellenmesi için AKP yeni düzenleme hazırlığında. Değişiklik kapsamında kamu kurumlarının…

19 Aralık 2025 16:21

AKP’li Ensarioğlu’ndan Bahçeli’ye Diyarbakır daveti

AKP İstanbul Milletvekili Salim Ensarioğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi ziyaret ederek AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan…

19 Aralık 2025 15:56

Trump rahat etsin diye 10 milyar harcanacak

CHP’li Akdoğan'dan 2026’da Türkiye’de yapılması planlanan NATO zirvesi öncesi Etimesgut’ta başlayan yıkım ve tahliyelere tepki:…

19 Aralık 2025 15:39

Birleşik Kamu İş’in TBMM önündeki eylemine polis müdahalesi

Ekonomik kriz nedeniyle on binlerce kamu emekçisi ile grev giden Birleşik Kamu İş Konfederasyonu üyelerine…

19 Aralık 2025 15:19
Reklam