Depreme karşı kenevir: Bu kez teklif Dilipak'tan değil CHP'den geldi

"Kenevirden üretilen tuğlalar ve malzemeler depreme karşı inanılmaz dayanıklılık gösteriyor."

Depreme karşı kenevir: Bu kez teklif Dilipak'tan değil CHP'den geldi

AKP’li Yeni Akit gazetesi yazarı Abdurrahman Dilipak ‘kenevir’ temalı yazılarıyla okurlarıyla buluşuyordu. Dilipak, Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyine yönelik düzenlediği operasyona değindiği köşe yazısında, YPG’den alınan yerlere kenevir ekilmesi gerektiğini savunmuştu.

Dilipak bir başka yazısında da “Esrar Bonzai’nin önüne geçmek için bir bariyer olamaz mı?” diye sormuştu.

Bu kez kenevir gündemini CHP açtı, depreme karşı “Kenevirden üretilen tuğlalar ve malzemeler depreme karşı inanılmaz dayanıklılık gösteriyor. Kolonları ketenle sıkıştırarak dayanıklı yapıyorsunuz, o kolonları tam 3 katı dayanıklı hâle getiriyorsunuz” denildi.

DEPREM VE KENEVİR

CHP Tekirdağ Milletvekili Dr. İlhami Özcan Aygun, İmar Yasası ve pek çok kanunda değişiklik yapan Torba Kanun Teklifi üzerine TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, depreme karşı bina güçlendirmesinde kenevirin kullanılmasını isteyerek farklı bir çıkış yaptı.

Aygun, “Kenevirden üretilen tuğlalar ve malzemeler depreme karşı inanılmaz dayanıklılık gösteriyor. Kolonları ketenle sıkıştırarak dayanıklı yapıyorsunuz, o kolonları tam 3 katı dayanıklı hâle getiriyorsunuz” diye konuştu.

Aygun, dün Torba Kanun Teklifi’nin 35. Maddesi üzerine yaptığı konuşmada, yanında getirdiği kenevirle üretilen tuğla, ahşap ve otomobil kaporta malzemelerini göstererek, bu konunun üzerinde durulmasını istedi.

Aygun, Marmara Depremi’nin ardından 1999 yılından bu yana İstanbul’da depreme karşı bina güçlendirme çalışmaları yapılmamasını eleştirdi. Depreme karşı güçlendirilmiş bina çalışmalarının önemine işaret eden Aygun, “Bu konuda sizlere önemli bir çalışmayı aktarmak istiyorum. Kenevirden üretilen tuğlalar ve malzemeler depreme karşı inanılmaz dayanıklılık gösteriyor” diye konuştu.

Aygun, İstanbul Büyükşehir Belediyesi İSTON’un akredite laboratuvarındaki raporlarından gelen çalışmalara işaret ederek, “Kenevir kullanarak, hasarlı kolonları 3 kat güçlendirme imkânımız var. Hasarlı kolona, kenevirden oluşmuş olan çuvalı veya bezi kimyasal epoksiyle o kolonların etrafına sararak o binayı güçlendireceğiz. Deprem anında içerideki insanların dışarı çıkmasını sağlayacağız” dedi.

YERLİ TOHUM ÜRETİLMEDİ

Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi’nin (ASAM) kenevir konusundaki çalışmalarına dikkat çeken Aygun, “Sayın Cumhurbaşkanı 9 Ocak’ta kenevir ekilmesini önemsediğini söylemişti. Ama o günden bu yana bir çalışma yapılmadı, uyuyoruz. Bir tane kayıtlı tohum yok” ifadelerini kullandı.

Fransa’nın dünya kenevir tohum üretiminin yüzde 80’ini karşıladığını anımsatan Aygun, “Türkiye’de maalesef tohum yok, sadece Samsun Vezirköprü’de yerel tohumlarla üretim yapılmaktadır ama bakınız, TİGEM ve Samsun’daki araştırma enstitüsüne yetki verilmiş, ne TİGEM ne de Samsun’daki araştırma enstitüsü o gün bugündür daha bir tane yerli tohum üretememiş” eleştirisini yaptı.

Aygun, Atatürk’ün kenevir konusundaki ileri görüşlü tutumuna işaret ederek, şöyle devam etti:

“Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk 1930’da Atatürk Orman Çiftliklerinde Silifke’de, Tarsus’ta, Yalova’da, Ankara’da Lüleburgaz’da kenevir ektirmiş. Yıl 1930, yıl 2020; aradaki farka bakınız. İşte, ileri görüşlülük bu. Hem keten, hem kenevir, hem soya, Atatürk Orman Çiftliğinin kayıtlarındadır. Keneviri kullanalım. Kenevir ekelim. Bu, en önemlisi de ekonomiye vereceğimiz katkıdır, vereceğimiz çalışmadır.”