Dicle Üniversitesi'nde skandal iddia: Para ödemeden taburcu yok
Dicle Üniversitesi Hastanesi Başhekimliği, Covid-19’a yakalanan sağlıkçıların 10’uncu günün sonunda tat, koku, duyu kaybı ve öksürük gibi semptomları devam etse bile işlerine geri dönmesini istedi.
Dicle Üniversitesi Hastanesi Başhekimliği, enfekte olan çalışanlarının “Belirtileri sürmesine rağmen” işlerine dönmesini istedi. Başhekimlik tarafından yayımlanan yazıda, Sağlık Bakanlığı’nın bu konuda hazırladığı rehber hatırlatılarak, “PCR testi pozitif çıkan çalışanlarımız PCR testi yapıldıktan gün 10 gün sonra maskeyle çalışmaya devam edeceklerdir” dendi. Yazıda, “Kişilerde tat, koku, duyu kaybı ve öksürük semptomlarının olması, çalışmaya ve izolasyonun sonlandırılmasına engel değildir. Maske ile çalışmaya devam edeceklerdir” ifadeleri yer aldı.
BirGün’den İsmail Arı‘nın haberine göre, Hastane Başhekimi Prof. Dr. Mehmet Akdağ imzalı yazıda, “Çalışanın kendi servisinde çalışan mesai arkadaşı veya tedavi ettiği hastaların pozitif çıkmış olması veya pozitif hasta ile temaslı olması test yapılmasını gerektirmez. Semptom olmadıkça maske ile çalışmaya devam etmesi gerekmektedir” denildi.
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası’ndan (SES) yapılan açıklamada ise üniversite yönetimine tepki gösterilerek, “Hastalığının 10’uncu gününde zorla işe başlatılan Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Ahmet Akbaş’ın ölümü hafızalarımızda bu kadar tazeyken sağlık emekçilerini bile bile ölüme göndermek, sağlık emekçilerini hastalığın kaynağı haline getirmek suçtur. Bu suça ortak olmayalım” dendi.
SES Genel Sekreteri Pınar İçel yaptığı açıklamada, “Üniversite hastanesi tarafından sağlık çalışanlarına gönderilmiş olan belgede çalışanın semptomları devam etse de hatta pozitif kişilerle teması olsa bile çalışmaya devam etmek zorunda oldukları söylenmektedir. Bu yazı, Sağlık çalışanlarının sağlığının önemsenmediği gibi bulaşın kaynağı haline getirilmeleri anlamına da gelmektedir” dedi.
Yazının bilimsel gerçeklerle örtüşmediğini kaydeden İçel, “Akılla, bilimle hatta vicdanla açıklanamayacak olan bu belge, sağlık çalışanlarına yönelik idarecilerin düşmanca, hayatını önemsemeyen tutumunu ortaya koymakta olup dokuz aydır aralıksız salgınla mücadele eden bizler açısından utanç belgesi niteliğindedir” diye konuştu.
Boran’ın önce Yön Dergisiyle sonra, Milli Demokratik Devrim (MDD) tezleriyle ve yine TİP içindeki Doğu…
Onun “demokrasi şampiyonu” imajı, kulağa hoş bir melodi gibi gelse de gerçek başka. Demokrasi, sadece…
2025 Nobel Barış Ödülü’nü kazanan Venezuelalı Maria Corina Machado, "davamıza destek verdi" diyerek ödülünü ABD…
AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Meclis açılışındaki yerel yönetimlerle açıklama sonrası belediyelerin konser ve tanıtım gibi hizmetlerinin…
Beyaz Saray, Nobel Barış Ödülü’nün Trump yerine Venezuela muhalefet liderine verilmesine tepki gösterdi. Trump’ın “7…
İstanbul 8. İdare Mahkemesi, Bayrampaşa Başkanvekili seçimlerine dair AKP'nin başvurusu hakkında olumlu karar verdi. CHP'nin…