Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İbni Sina Hastanesi’nde görevli Doktor Güle Çınar adına üniversiteden bir açıklama yapılmış ve Çınar’ın sosyal medyada yayılan videodaki ifadeleri nedeniyle “özür dilediği” belirtilmişti.
Üniversitenin tepki çeken bu “hamle”sinin ardından çok sayıda sosyal medya kullanıcısı Çınar için #DrGüleÇınarınYanındayız etiketiyle destek mesajı paylaştı.
Çınar da destek mesajlarına ilişkin sosyal medyadan yaptığı açıklamada, “#DrGüleÇınarınYanındayız diyen başta sevgili meslektaşlarım olmak üzere kıymetli öğrencilerime ve değerli halkımıza teşekkürlerimi sunuyorum. Görevimizin başındayız. Önceliğimiz hastalarımızı iyileştirip normal hayatlarına dönmelerini sağlamak. Hepinize saygılarımı sunuyorum” ifadesini kullandı.
Türk Tabipleri Birliği de Çınar’a destek açıklamasında bulundu. TTB açıklamasında, “Türk Tabipleri Birliği Hekimlik Sorumluluğunu Yerine Getiren Dr. Güle Çınar’ın Yanındadır” denilirken, umreden dönen 21 bin kişinin tamamına test yapılmadığı ve bu kişilerin Türkiye’nin çeşitli kentlerine dağıldığına bir kez daha dikkat çekildi.
Açıklama şöyle:
“Türk Tabipleri Birliği Hekimlik Sorumluluğunu Yerine Getiren Dr. Güle Çınar’ın Yanındadır
Dr. Güle Çınar kamuoyuna açık olmayan, kamuoyuna hitap etmeyen bir hizmet içi eğitim toplantısında, görevinin gereğini yaparken, kendisinin haberi olmadan kaydedilen konuşması nedeniyle çalıştığı kurumca kamuoyuna yönelik özür dilemek durumunda bırakılmıştır.
Oysa meslektaşımızın kullandığı ifadeler hakaret içermediği gibi, bütünüyle temelsiz değildir. Bugün itibariyle, Umre’den dönen yaklaşık 21,000 kişinin tamamına test yapılmadığı ve tamamının karantinaya alınmadığı, bu kişilerin Türkiye’nin çeşitli kentlerine dağıldığı bilinmektedir.
Hal böyle iken bir hekimin kurum içi lokal bir toplantıda kullandığı sözcükler nedeniyle özür dilemek zorunda bırakılması utanç verici bir eylemdir. Ayrıca, kurumsal olarak bir çalışana bu şekilde baskı uygulanması kişilik haklarına ve çalışan haklarına saldırı niteliğindedir.
Türk Tabipleri Birliği Dr. Güle Çınar’a karşı alınan tutumu şiddetle kınamakta ve kurum yöneticilerinden hekimin onurunu ve mesleğimizi kamuoyu önünde rencide ettikleri için özür dilemelerini talep etmektedir.
Biz hekimler herşeye ve herkese rağmen, daima bilimsel bilginin kılavuzluğunda ve toplum yararını önceleyerek hastalıkla savaşmaya devam edeceğiz.
Ancak bilinmelidir ki, başka ülkelerde sağlık çalışanları alkışlanırken ve desteklenirken, Dr. Güle Çınar gibi salgına karşı özveri ile çalışan hekimlere karşı takınılan bu tür tutumlar hekim kitlesinin ve sağlık çalışanlarının motivasyonunu bozmakta, yalnız bırakılmış duygusunu pekiştirmekte, salgına karşı topyekün mücadele direncini olumsuz etkileme tehlikesi taşımaktadır.
Türk Tabipleri Birliği olarak bütün yöneticilerin içinden geçmekte olduğumuz zorlu süreçte sağlık çalışanlarını her açıdan koruyup kollamasını salgınla mücadelenin olmazsa olmazı gördüğümüzün altını bir kez daha çiziyoruz.
TTB Merkez Konseyi”
Bu haber en son değiştirildi 19 Mart 2020 15:30 15:30
ABD'li Senatör Lindsey Graham, Uluslararası Ceza Mahkemesinin (UCM) İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu ve eski Savunma…
Kadına yönelik şiddeti tek başına biyolojik bir mesele olarak erkek saldırganlığıyla açıklamak en hafif tabirle…
Bu düzen çürümüştür. Şimdi bu çürümüş düzeni yeni anayasa ile tescillemek istiyorlar. Medeni kanunu tartışmaya…
Yenidoğan davası, duruşmanın altıncı gününde devam ediyor. Örgüt lideri olmakla suçlanan Dr. Fırat Sarı savunma…
NNA’daki habere göre “Kurtarma ekipleri, düşman savaş uçaklarının bir konut binasını hedef aldığı ve çok…
Türkiye Komünist Hareketi Tunceli İl Örgütü ,Tunceli ve Ovacık belediyelerine kayyum atanması üzerine bir açıklama…