Erdoğan: Beklediğimiz o sanatçı slogan atarak kendini göstermeye çalışmayacaktır

2020 yılı Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen törenle sahiplerine dağıtıldı

Erdoğan: Beklediğimiz o sanatçı slogan atarak kendini göstermeye çalışmayacaktır

AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Beklediğimiz o sanatçı slogan atarak kendini göstermeye çalışmayacaktır, başarılarıyla dünyanın en muhteşem salonlarında ayakta alkışlanacaktır. Beklediğimiz o sanatçı ortaya koyduğu bir sanat üslubuyla veya icat ettiği bir sanat formuyla adını sanat tarihine yazdıracaktır. Beklediğimiz o sanatçı ürettiklerinden dolayı parmakla gösterilecek, üslubuyla herkesi peşinden sürükleyecektir.” diye konuştu.

2020 yılı Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen törenle sahiplerine dağıtıldı. Törende konuşan Erdoğan “Üzerinde yaşadığımız şu topraklar, şu bereketli Anadolu, sanat üretimi için büyük bir klasördür” dedi.

Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:

“Bu dosya dosya istiflenmiş kültürler ve medeniyetler içeren bir klasördür. Göbeklitepe’den, Eti’den, Lidya’dan, Frigya’dan, Roma’dan Bizans’tan, Selçuklu’dan, Osmanlı’dan bugüne katman katman kültür, tabaka tabaka medeniyet ve yığın yığın sanat barındıran zamanın ruhu bu topraklarda iftiharla yaşamaktadır. Bu coğrafyaya ait olduğu halde bugün dünya müzelerini dolduran, tarih yahut kimlik hırsızlığının işareti olan eserlerimize bakın. Sadece bu bile 100’üncü yılına yaklaşan Cumhuriyetimizin aslında ne kadar engin ve derin bir sanat mirasına, o mirası yeniden üreterek dünyaya parmak ısırtacak eserler ortaya koyma potansiyeline sahip olduğunu göstermeye yeter.”

“Bunu yapacak sanatçımız öncelikle kendi geçmişine, kültürüne, medeniyetine ait olanı özümseyip benimsemelidir. Bununla yetinmeyip evrensel olanı kucaklayan, dünyadaki gelişmeleri takipten asla geri durmayan bir anlayışla hareket etmelidir. Ne sadece geçmiş, ne yalnızca gelecek, şairin dediği gibi kökü mazide olan ati. Unutmayın ki milli olmayan, milletlerarası olamaz, yerli olmayan evrensel içinde kendine yer bulamaz. Zenginliklerimizi sanata dönüştürüp çağın idrakine yeniden ve yeni bir kimlikle sunacak olan sanatçılarımızdır. Bu bakış açısı körü körüne taklitle, yabancı olana öykünüp durmakla değil, gönle yansıyacak yerli ilhamlarla hayat bulacaktır.”

BEKLENEN SANATÇI…

Sanat teorilerinin çöktüğü, sanat tanımlarının başkalaştığı, sanat ortamının değişime uğradığı, sanat hırsızlıklarının yüzlere vurulduğu bir çağda yaşadığımızı ifade eden Erdoğan, Türkiye’nin beklediği sanatçıların özelliklerini şöyle tarif etti:

“İşte bu çağda ülkemiz dünyaya yalnızca yeni eserler sunmakla kalmayacaktır, geleceğin sanat mefhumlarının payandalarını da temellendirecektir. Sanatçılarımız bu anlayışla hareket ettikçe, şairin ‘O mahiler ki derya içredir, deryayı bilmezler’ hükmü geçerliliğini yitirecektir. Biz işte o sanatçıyı bekliyoruz. Beklediğimiz o sanatçı kimliğiyle birlikte deryasını bilecektir. Beklediğimiz o sanatçı önce kendisi olacaktır, davasını sanatıyla ifade edecektir. Beklediğimiz o sanatçı vaktini ve enerjisini dünyanın iyiliği adına ürettiği eserleriyle gösterecek, sanatını icra ederken dünyadaki akranlarını geride bırakacaktır. Beklediğimiz o sanatçı zulme ve adaletsizliğe karşı bir çığlık olarak yaptığı şarkısıyla, dünya müzik listelerini sallayacak, müzikteki evrensel anlayışları değiştirecektir. Beklediğimiz o sanatçı slogan atarak kendini göstermeye çalışmayacaktır, başarılarıyla dünyanın en muhteşem salonlarında ayakta alkışlanacaktır. Beklediğimiz o sanatçı ortaya koyduğu bir sanat üslubuyla veya icat ettiği bir sanat formuyla adını sanat tarihine yazdıracaktır. Beklediğimiz o sanatçı ürettiklerinden dolayı parmakla gösterilecek, üslubuyla herkesi peşinden sürükleyecektir. Beklediğimiz o sanatçı gündemin peşinden savrulmak yerine, dünyaya gündem verecek, performansıyla rekorlar kitabına girecek, tarzıyla sanat modası oluşturacaktır. Beklediğimiz o sanatçı ait olduğu milleti hor görüp sürekli şikayet etmek yerine kendi sanatını üretecektir. Beklediğimiz o sanatçı muhalefetini sosyal medya hesabından savurduğu siyasi polemiklerle değil, kanatlanıp uçurduğu sanatıyla gösterecektir. Bu sanatçıyı benim kadar aziz milletimin de beklediğine inanıyorum. Her bir vatandaşımızın el üstünde tutacağı, baş tacı edeceği bu sanatçı belki evimizin çocuğudur, belki bir arkadaşımızdır, belki bir komşumuzdur, belki bu salondadır. Her neredeyseniz, siz ey gönül eri sanatçılar, bilin ki bu millet estetik manada küllerinden dirilmek ve yitik hazinesine yeniden kavuşmak için sizi bekliyor. Gelin ve geç kalmışlığımızı medeniyete, kabalıklarımızı zarafete, gönüllerimizi barışa, huzura ve sevgiye yöneltin. Gelin Türkiye’nin gücüne birlikte güç katalım.”

Konuşmasının ardından Erdoğan, 2020 Yılı Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri’ni sahiplerine verdi. Bu yıl ‘Vefa’ ödülü Necmeddin Okyay’a, ‘Kültür Tarihi’ ödülü Sadettin Ökten’e, ‘Sosyal Bilimler’ ödülü İsmail Kara’ya, ‘Edebiyat’ ödülü İbrahim Tenekeci’ye, ‘Sinema’ ödülü Derviş Zaim’e, ‘Müzik’ ödülü Özdemir Erdoğan’a, ‘Koleksiyon’ ödülü ise Mehmet Çebi’ye verildi.