Erdoğan istedi: İslamofobiye karşı TV kanalı kuruluyor
Erdoğan, Türkiye-Malezya-Pakistan üçlüsünün İslamofobiye karşı kuracağı kanal için İstanbul merkezli, İngilizce yayın yapacak medya ve iletişim merkezi kurulması talimatını verdi.
AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Türkiye-Malezya-Pakistan üçlüsünün İslamofobiye karşı kuracağı kanal için İstanbul merkezli, İngilizce yayın yapacak medya ve iletişim merkezi kurulması talimatını verdi.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, SETA’nın “2019 Avrupa İslamofobi Raporu”nun tanıtıldığı web panelinin açılış konuşmasını gerçekleştirdi.
Altun İslamofobiye karşı kurulacak kanal ile ilgili “Eylül ayında Sayın Cumhurbaşkanımız, Malezya ve Pakistan’ın liderleriyle birlikte, İslamofobi’nin neden olduğu sorunlarla mücadele etmek üzere İstanbul merkezli, İngilizce yayın yapacak medya ve iletişim merkezi kurulması talimatını vermişlerdir.” ifadelerini kullandı.
Altun, konuşmasında, SETA’nın son 5 yıldır Avrupa İslamofobi Raporu’nu yayımlayarak önemli bir kamu hizmeti ifa ettiğini öne sürerek, “bu dönemde dünyanın her yerinden insanların Avrupa’daki Müslüman karşıtı ırkçılığın gelişimini takip etmesini mümkün kılan raporun, Avrupalıların, kıtada ortaya çıkan bazı toplumsal ve siyasi trendlerle ilgili kaygılarını ortaya koyduğunu” söyledi.
SUÇLAMA DEĞİL, DİYALOG ÇAĞRISI
Avrupa İslamofobi Raporu’nun esasen Türkiye’nin endişelerini veya Türk perspektifini değil Avrupalıların kendilerinin kaygılarını konu aldığına işaret eden Altun, “Raporun amacı birilerini suçlamak değil; dostlar arasında açık ve dürüst bir diyalog çağrısı yapmaktır. Bu vesileyle Avrupa Birliği’nin bu kritik projeye verdiği maddi desteği vurgulamak ve AB ile ilgili kuruluşlar arasında devam eden işbirliğinden duyduğum memnuniyeti ifade etmek istiyorum” ifadelerini kullandı.
Müslüman karşıtı ırkçılığın yalnızca bir Avrupa sorunu olmadığını vurgulayan Altun, şöyle devam etti:
“Güneydoğu Asya’dan Amerika Birleşik Devletleri’ne kadar her yerde insanların hayatını tehlikeye atan küresel bir tehditten bahsediyoruz. Aklımıza hemen bazı örnekler aklınıza gelecektir. Hindistan’da her yıl binlerce insan, Hindu milliyetçilerinin Müslüman halka yönelik sistematik yurtsuzlaştırma ve korkutma çabaları kapsamında öldürülüyor veya yaralanıyor. Myanmar’da Nobel barış ödüllü bir siyasetçi, Müslümanlara yönelik soykırımda aktif rol oynuyor. Son olarak Yeni Zelanda’da, daha önce terör saldırıları gerçekleştiren Avrupalılardan esinlenen bir aşırı sağcı terörist, geçtiğimiz yıl yerel bir camide onlarca insanı katletti. Yine de İslamofobi’yle mücadele, Avrupa’da başlayabilir ve başlamalıdır. Zira Avrupa kıtasının benzersiz bir tarihi var. Avrupalılar nesiller boyunca Atlantik Okyanusu’nda gerçekleştirilen köle ticareti sayesinde zenginleşti. Avrupalı imparatorluklar, yüzyıllar boyunca uzak diyarları kolonize ederek; onların kaynaklarını sömürüp, zenginleşti. Son yüzyılda ise Holokost başta olmak üzere tarihte görülmüş en büyük katliamlar Avrupa’da yaşandı. Faşizmden komünizme kadar en ölümcül ideolojiler Avrupa’da yeşerdi. Ancak bu olumsuz tabloya rağmen Avrupalılar hatalarından ders almaya; özeleştiri yaparak, demokrasi, insan hakları ve hürriyet temelinde yeni bir toplumsal sözleşme oluşturmaya gayret etti. Avrupalılar, bugün de aynı gelişim kapasitesinden faydalanarak, Müslüman karşıtı ırkçılığı aşmanın bir yolunu bulmalıdır. Bu nedenle Avrupa İslamofobi Raporu’nun çok önemli olduğuna inanıyorum.”
İletişim Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Altun, “Türkiye ve Avrupa Birliği, birçok alanda yakın ortaklardır. Müslüman karşıtı ırkçılık konusunda da daha yakın işbirliği yapabileceğimize inanıyorum. Bu itibarla, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nin, Avrupalı dostlarımıza, Müslümanlar ve diğer dini cemaatlere eşitlik sağlanması noktasında gösterecekleri çabalara destek vermeye hazır olduğunu ifade etmek istiyorum. El birliğiyle bu çok ciddi sorunu aşabileceğimize ve herkes için güvenli bir gelecek inşa edebileceğimize güvenim tamdır” dedi.
İletişim Başkanı Altun, konuşmasının sonunda, SETA’ya bu raporu yayınladıkları ve Avrupa’daki İslamofobi’yi belgelendirme konusundaki kararlılıkları için teşekkür etti.