Eşini 46 bıçak darbesiyle öldüren adamdan pişkin savunma: Hep yapıcı olmaya çalıştım

Konya’da 3 çocuğunun annesi Tuba Erkol’u 46 yerinden bıçaklayarak öldüren Bekir Erkol, evlilik sürecinde kendisinin hep yapıcı olmaya çalıştığını iddia ederek, eşinin kendisini tehdit ettiğini ileri sürdü. Tuba Erkol’un ailesi de, mahkeme salonunda ‘Katil’ diye bağırdı.

Olay, geçen 22 Ağustos’ta Konya’nın Karatay ilçesindeki bir sitede meydana geldi. Belediyenin çöp toplama araçlarında şoförlük yapan Bekir Erkol ile eşi Tuba Erkol arasında, şiddetli geçimsizlik yaşanmaya başladı. Tuba Erkol, 18 Ağustos’ta kendisine şiddet uygulayan eşi hakkında şikayetçi olup, evden uzaklaştırma kararı aldırdı. Bekir Erkol, çıkarılan bu karara rağmen, 4 gün sonra, mesai bitiminde, eşinin çocuklarıyla kaldığı daireye gitti. Çift arasında yeniden tartışma çıktı. Tartışmanın kavgaya dönüşmesi üzerine Bekir Erkol, yanında getirdiği bıçakla çocuklarının yanında eşine saldırdı.  Cinayetten sonra 2 oğluyla annesinin evine giden Bekir Erkol, polisi arayarak teslim olmak istediğini söyledi. Erkol, suç aleti bıçakla birlikte, gelen polislere teslim oldu. Gözaltına alınan Erkol, ardından sevk edildiği adliyede, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

Olayın ardından Cumhuriyet Savcısı Ayşe Gül Akyüz tarafından, şüpheli Bekir Erkol hakkında iddianame hazırladı. Savcılık, Erkol hakkında ‘canavarca hisle eşi kasten öldürmek’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle düzenlenen iddianameyi Konya Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdi. İddianame Konya 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.

Cumhuriyet savcısı, cinayetin ‘canavarca hisle’ gerçekleştirildiğini belirterek, sanık Bekir Erkol hakkında takdir indiriminin uygulanmamasını talep etti. Otopside, Tuba Erkol’un vücudunda 14’ü öldürücü, toplam 46 bıçak darbesinin olduğu da tespit edildi. Şüphelinin suç işleme kararlılığında tereddüde düşmeyerek, çocuklarının tüm engellemelerine rağmen, gözlerinin önünde maktulün hayati bölgelerini birden çok kez bıçaklamak suretiyle canavarca hisle hareket ettiğinin gözetilmesi ve yerleşik Yargıtay içtihatları da nazara alınarak eylemin ‘canavarca hisle’ gerçekleştirildiği takdirde haksız tahrik hükümlerinin uygulanmasının mümkün olmadığı hususu da nazara alınarak, ‘canavarca hisle eşi kasten öldürmek’ suçundan cezalandırılmasını talep edildi.

Tutuklu sanık Bekir Erkol’un avukatı ise “Müvekkilimin bu eylemi hangi şartlarda gerçekleştirdiğinin tartışılması gerekiyor. Ortada canavarca hisle öldürme gibi bir durum yoktur” dedi.

Bekir Erkol’un Konya 4. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanmasına devam edildi. Duruşmaya tutuklu sanık Erkol ile Tuba Erkol’un ailesi katıldı.

Duruşmada tanık olarak dinlenen komşusu Raziye Tasa, evinin zili çaldığında Tuba Erkol’un kızını karşısında gördüğünü belirterek, “Tuba benim karşı komşum olur. Tuba ile birlikte oturup konuşma şansımız oldu. Bana eşinin başka bir kadınla görüştüğünü buna dair cep telefonunda mesajlar gördüğünü söyledi. Eşine boşanma davası açtığını ancak arada çocuklarının olduğunun ve ailesinin kendisini ikna etmesi üzerine boşanmadan vazgeçtiğini söyledi. Komşular sürekli kavga ettiklerini ve evden seslerin geldiğini söylüyordu. Olay günü bir bağrışma sesi duydum. Bağrışma sesi ile birlikte zil çaldı. Kapıyı açtığımda kızını gördüm. Tuba bizim kapının önünde yerde hareketsiz halde yatıyordu. Kocası da başındaydı. İki erkek çocuk da annelerinin yanındaydı. Kızı, ‘Abla ne olur yardım et’ dedi. Ben korktuğum için kızı içeri çekip kapıyı kapattım. Hemen ambulansı aradım. Sanık kapıyı çalıp, ‘çocuğu ver’ diye bağırdı. Çocuk, ‘kapıyı açma’ dedi. Ben de korktuğum için kapıyı açmadım. Sanık koridorda biraz bekledikten sonra olay yerinden ayrıldı. Tuba’ya baktığımda hareket etmiyordu” dedi.

Tanık olarak dinlenen Tuba Erkol’un yeğeni Arzu Karaçal ise Bekir Erkol’un teyzesinin aldattığını ileri sürdü. Karaçal, “Aralarında 1 yıldır şiddetli geçimsizlik vardı. Teyzem bize geldiğinde eniştem bana mesajlar atıp, ‘Tuba nerede? Tuba ne yapıyor?’ diye sürekli teyzemi soruyordu. Teyzemi sürekli kontrol altında tutmaya çalışırdı. Olaydan 4 gün önce teyzem uzaklaştırma kararı aldırıp, bize geldi. İki gün bizde kaldıktan sonra teyzem, ben ve teyzemin kızı eve eşyaları almaya gittik. Biz arabada bekledik. Bu sırada yanımıza evden eniştem geldi. Teyzeme, ‘Neden böyle yapıyorsun? Boşanacak mıyız?’ gibi sorular sordu. Teyzem ‘Boşanacağız, bu son kararım. Çocuklarını istediğin zaman gelip görebilirsin’ dedi. ‘Elimi sıktığın için elimde çıkıklar oluştu’ dedi. Eniştem, ‘Yok öyle bir şey ben senden çocukları alırım’ dedi. Teyzem ‘elimde uzaklaştırma kararı var. Polisi ararsam gelip seni yakalarlar’ dedi. Eniştem de, ‘3 gün yatarım 4. gün sen düşün’ dedi. Sonra yanımızdan ayrıldı. Teyzem ‘bu hep böyle, güzellikle anlatıyorum ama anlamıyor’ dedi” diye konuştu.

Karaçal, sözlerini şöye sürdürdü:

“O gün akşam eniştem bana mesaj atıp, ‘Ben eşyalarımı alıp evden çıkacağım, teyzen düzenini bozmasın’ dedi. Teyzem de ‘madem o evden gidecekmiş, ben de eve gideyim’ dedi. Sanık teyzemi aldatıyordu. Hatta bir keresinde arkadaşımın annesi ile görüştüğünü yakaladım. Bu konuda eniştemi uyardım, teyzeme de bahsettim. Teyzem zaten eniştemin başka bir kadınla ilişkisi olduğu yönünde şüpheleniyordu. Eniştemin şifresini bildiği için mesajlarına bakıyordu. Bir keresinde internet üzerinden bir kadınla uygunsuz mesajlaşmalarını görmüş. Bu konuşmaların 600 sayfa çıktısını aldık. Ancak eniştem bunları görüp imha etti. Teyzemle sürekli kötü konuşuyordu. Bir keresinde pazardaydık ve yanımıza gelip teyzemi kolundan çekiştirip, ‘Sen nerelerdesin, telefonumu neden açmıyorsun’ diye bağırdı.”

Söz hakkı verilen Bekir Erkol ise, eşine karşı yapıcı olmaya çalıştığını iddia ederek, “Ben hep yapıcı olmaya çalıştım. Eşim bazen bana seni bir gün dövdürteceğim ya da arabana uyuşturucu koyup polise yakalatıp, hapse attıracağım derdi” dediğini ileri sürdü.

Duruşma sonrasında Tuba Erkol’un ailesi, Bekir Erkol’a yönelik, ‘Katil. Allah seni kahretsin. Bir de damat olmuşsun’ diye bağırdı. Duruşma, diğer tanıkların dinlenmesi için ertelendi.