Görüşmesi engellenen Başkonsolos'tan Sabancı'ya: Asıl korkunç olan virüs değil...

Çin İstanbul Başkonsolosu Cui Wei'nin üniversitelilerle yapacağı görüşmesi, okul yönetiminin ısrarı üzerine iptal edildi. Başkonsolos Wei bunun üzerine yaptığı açıklamada, "“Virüs hiçbir zaman korkunç değil, asıl korkunç olan rivayet ve paniktir. Daha korkunç olan, bağımsız olarak düşünememek ve insanlar ne dediyse ona inanmaktır.” dedi.

Sabancı Üniversitesi öğrencilerinin davetlisi olarak Çin İstanbul Başkonsolosu Cui Wei’nin dün akşam üniversite öğrencileriyle yapması öngörülen görüşmesi, okul yönetiminin ısrarı üzerine ertelendi.

Koronavirüs nedeniyle gerçekleştiği belirtilen bu kararın ardından Çin Başkonsolosluğu’ndan yapılan açıklamada, “Böyle bir değişiklik, asılsız paniğin Türkiye kamuoyunda ne kadar yaygın olduğunun yeni bir kanıtı” ifadeleri kullanıldı.

Başkonsolosluğun Twitter adresinden yapılan paylaşımda “İşte bu yüzden, gerçek ve doğru bilgiyi aktarmak amacıyla, üniversitenin rahmetli kurucu rektörü Sn. Tosun Terzioğlu’nun ‘Matematik insan zekasının ortak anıtıdır’ sözünden ilham alarak rakamlarla salgını ve Çin’i anlatan metni hazırladık. Sevgili öğrencilere ve bütün kamuoyuna doğru ve gerçek bilgiyi arz ederiz” denilerek 5 sayfalık bir açıklama yapıldı.

Çin’in virüs ile ilgili mücadeleye dair bilgiler verilen açıklamada, “Salgının yayılması iyi bir şekilde kontrol altına alındı. Pekin saatiyle bugün saat 00.00’a kadar, Çin’de mevcut kesinleşen vaka sayısı 45 bin 728, şüpheli vaka sayısı 2 bin 491, günde yeni kesinleşen vaka sayısı ve yeni şüpheli vaka sayısı üst üste 14 gündür düşüyor. Çin’de 26 eyaletlerde yeni kesinleşen vaka sayısı 0’dır” denildi.

Toplam taburcu sayının 2 bin 745, bir günde taburcu olanların sayısının da üst üste 5 günde 2 bini aştığı vurgulanan, tamamı Başkonsolosluğun internet sitesinde bulunan açıklamanın sonuç bölümünde ise şu ifadeler kullanıldı:

“Virüs hiçbir zaman korkunç değil, asıl korkunç olan rivayet ve paniktir. Daha korkunç olan, bağımsız olarak düşünememek ve insanlar ne dediyse ona inanmaktır.”