Medya

Habertürk, MHP'li vekilin eleştirildiği yazıyı kaldırttı

HaberTürk, Nihal Bengisu Karaca'nın MHP Milletvekili Erkan Haberal'ı eleştirdiği yazısını yayından kaldırdı.

Habertürk, MHP'li vekilin eleştirildiği yazıyı kaldırttı

Eski Bayındırlık ve İskan Bakanı Zeki Ergezen’in Ankara Hacı Bayram Veli Camii’ndeki cenaze töreninde, araca kapalı alana girmek isteyen Meclis İdare Amiri ve MHP Milletvekili Erkan Haberal’ın şoförünün, Ankara Büyükşehir Belediye görevlisine çarpması sonrası Habertürk’te Haberal’ın açıklamasını eleştiren bir yazı yayınlandı.

HaberTürk, Nihal Bengisu Karaca’nın MHP Milletvekili Erkan Haberal’ı eleştirdiği yazısını yayından kaldırdı.

Sabah saatlerinde yayımlanan yazıda, “Hayatım boyunca çok pişkin açıklamaya tanıdık oldum ama itiraf edeyim bu açıklama kadar berbat bir şey görmedim” düşüncesini dile getirmişti.

İlgili haberMHP’li vekil o skandalı savundu: Ezer geçeriz!

Karaca yazısında şunları kaydetmişti:

“Hayatım boyunca çok pişkin açıklamaya tanıdık oldum ama itiraf edeyim bu açıklama kadar berbat bir şey görmedim. Beyefendi kendisinin mağdur olduğuna inanıyor. İşçiye tazminat davası açmayı düşündüğünü açıklamasına ramak kalmış. Özür dilemediği gibi neredeyse özür bekliyor. Beyefendi hadiseden üzüntü duyduğunu söylemiş. Ama kendisine yalakalık yapmak için imdadına koşan ne kadar önemsiz gazeteci ve siyasetçi varsa hepsinin tivitini, bu olayı ‘Ankara belediyesine pkk’lılar doldurmuş onlar da vekilimize kumpas kurmuş’ diye yorumlayan ebleh açıklamaları retweet etmesi gösteriyor ki, ‘üzüntü’ filan duymamış.

Hayır bunların hiçbiri doğal değil. Doğal olan, böyle bir olayın hiç olmamasıdır. Diyelim oldu, doğal olan, o şoförle yolları ayırmak ve samimi olarak mahcup olmak, kamuoyundan özür dilemektir. Doğal olan vekillik makamını milletin, görevini yapan insanların ve hukukun üzerinde görenlerin ders almasını sağlayacak önlemlerin devreye girmesidir. Ancak ve ne yazık ki ne devlet ne siyaset ne siyaseti tamamen kendi keyfine göre dizayn eden mevcut yönetim kafası, doğal mecrayı, yani hukuku, teamülü, adabı ve hatta kamu vicdanını incitme korkusu gibi bir izan hattını bile kullanmıyor.”