Reklam
Kategoriler: Köşe Yazıları

Hayyam ve iki kültür

Reklam

      İyi bir düzen olsaydı dünyada,

doğru tartılsaydı insan emeği,

dünya, sevilen bir dünya olurdu.

Namuslu insanlar kalmazdı bir köşede.

***

Charles Percy Snow 1959 yılında Rede Konferansları serisi içerisinde, “iki kültür” başlıklı konuşmasıyla bilim insanları ve edebi entelektüeller arasındaki anlayış farkı konusunda önemli bir tartışma başlatmıştı. Bu iki grup arasındaki iletişimsizliğin, neredeyse iki ayrı kültür grubunun birbirini anlayamamasına benzediğini söylemişti. Şöyle yazıyordu:

Geleneksel bir kültürün standartlarıyla yüksek bir eğitim almış oldukları düşünülen ve bilim adamlarının cehaletine inanamadıklarını gayet incelikli esprilerle dile getiren insanların bulunduğu toplantılarda birçok kez bulundum. Bir keresinde tahrik olup etrafımdakilere Termodinamiğin İkinci Yasası’nı kaçının anlatabileceğini sordum. Hem soğuk hem de olumsuz cevap verdiler. Oysa, “Hiç Shakespeare okudunuz mu?” sorusunun bilimsel eşdeğeri denebilecek bir şeydi sorduğum. 

Şu anda inanıyorum ki, daha basit bir soru- mesela, “Okuma biliyor musunuz?” un bilimsel eşdeğeri olan, “kütle ya da hız ne demektir?” gibi bir soru- sormuş olsaydım bile, bu yüksek eğitim görmüş kişilerin on tanesinden en fazla biri onunla aynı dili konuştuğumu düşünürdü. Yani fiziğin büyük yapısı göklere yükselirken, batı dünyasındaki en zeki insanların çoğunluğu onu en fazla neolitik çağdaki ataları kadar kavrayabiliyor.1

Sonraları iki kültür tartışması, edebi entelektüellerin yerini sosyal bilimcilerin almasıyla, sosyal bilim- fen bilimleri ikilemine, sonrasında da eğitim ve teknolojinin de işin içine sokulmasıyla genel bir bilim politikası tartışmasına evrildi.

Bu görüşleri biraz daha öteye taşıyarak, gerçek bir bilim insanının sadece kendi alanı değil, uzak bir alanda da ileri derecede bilgi sahibi olması gerektiğini söyleyebilirim. Gerçekten de bu durumu üst düzey bilim insanlarında rahatlıkla gözlemleyebiliyoruz. Ama bu işin üstatları dendiğinde aklıma önce Leonardo da Vinci geliyor: hem bilim insanı hem de ressam olarak zirveyi yakalamış olduğu için.

Peki, Leonardo’nun eşdeğeri kimdir derseniz, yanıtım Ömer Hayyam’dır hiç düşünmeden; işte bu yüzden yazıya onun bir rubaisiyle başladım.

Hayyam, 1839’da Edward Fitzgerald’ın rubaileri İngilizceye çevirmesinden sonra Batı’da edebiyatçı yönüyle tanındı. Ancak onun hakkında bir şeyler duymuş insanların birçoğu, bilimsel çalışmaları ve özellikle matematik ve astronomiye olan önemli katkıları üzerine hemen hemen hiçbir şey bilmezler:

Melikşah tarafından yeni bir güneş takvimi hazırlamakla görevlendirilmişti. Yıllık gelirlerin düzenli toplanması ve diğer periyodik işler için bu gerekliydi. Hayyam, Celali takvimi olarak bilinen takvimi hazırladı. Bu takvim 5000 yılda bir gün hata vermektedir. Günümüzde kullandığımız Gregoryen (Miladi) takvim ise 3330 yılda bir gün hata vermektedir. Yani Hayyam’ın takvimi daha doğrudur.

Matematiğe de katkıları önemliydi: Binom açılımı ve bu açılımdaki katsayıları bulan ilk kişiydi. Okullarda Pascal üçgeni olarak öğretilen, matematikte binom katsayılarını içeren üçgensel dizi kavramını Hayyam oluşturmuştur. Aslında Pascal değil Hayyam üçgeni olarak adlandırılmalıydı. Bunun dışında irrasyonel sayıların da rasyonel sayılar gibi kullanılabileceğini göstermesi de bir dönüm noktasıydı. Ayrıca, birçok cebirsel denklemi sınıflandırdı, çözümler önerdi.

Leonardo gibi Hayyam da hem edebiyat hem de bilimde zirvedeydi. Üstelik ikisinin de sanatı bilimde önlerini açtığı gibi, bilimleri de sanattaki yaratıcılıklarını etkilemiştir. Elbette bilimle uğraşan herkesin bir Ömer Hayyam, bir Leonardo da Vinci olması beklenemez ama bu durum “her bilim insanı kendi alanı dışına çıkmalıdır” yargısını da engellemez.

Hayyam’ın 1048 yılı Mayıs ayında doğduğu kabul edilmektedir, salgın unutturmasın istedim.

Onunla başladık, yine onunla bitirelim:

Tam yatmasın aklın hiçbir şeye.

Neler çıkar karşına kim bilir yarın,

bu karanlıktan başka bir karanlık,

bu sabahtan başka bir sabah. 

1Snow CP. İki Kültür. Tübitak, 2001. Çev.: Tuncay Birkan

Reklam

Önceki Haberler

TKH heyetinden 94.günündeki İKÇÜ grevine dayanışma ziyareti

Türkiye Komünist Hareketi İzmir İl Örgütü, direnişlerindeki 94. günde İzmir Katip Çelebi Üniversitesi emekçilerini ziyaret…

5 Ekim 2025 12:10

Yeni Ülke’nin 31. Sayısı “Solun “Cumhuriyet ile sınavı” manşetiyle yayımlandı.

İki aylık fikir dergisi Yeni Ülke 31. sayısında "Solun Cumhuriyet ile sınavı" dosyası ve dolu…

3 Ekim 2025 19:42

Şirketlerine kayyum atanan Aziz İhsan Aktaş’ın Cengiz’le ortak olduğu şirkete dokunulmamış

Aziz İhsan Aktaş'ın 16 şirketine kayyum atanırken sevgilisi ve akrabaları üzerine kurulu şirketleri ile Cengiz…

3 Ekim 2025 17:33

Çorlu Tren Faciası ile gündeme gelmişti: Tartışmalı yöneticiye bir ihale daha

Çorlu Tren Katliamı’nda adı gündeme gelen dönemin TCDD Genel Müdürü İsa Apaydın’ın yöneticisi olduğu Deha…

3 Ekim 2025 15:58

Mabel Matiz’e istenen ceza belli oldu

Ünlü şarkıcı Mabel Matiz hakkında hazırlanan iddianamede, erişime engellenen 'Perperişan' şarkısının sözlerinin 'çocuklar için tehlike…

3 Ekim 2025 15:07

Maraş Katliamı sanığı Ökkeş Şendiller’in ölümü Türkiye sağını buluşturdu

Maraş Katliamı Davası'nda yargılanan ve katliamın sembol ismi olarak bilinen eski Milletvekili Ökkeş Şendiller için…

3 Ekim 2025 15:02
Reklam