İKD Gaziantep temsilciliğinden 8 Mart çağrısı: İnsanca bir düzeni birlikte inşa edelim
İKD GYK Üyesi Sibel Altıntaş, Gaziantepli ilerici kadınlara "eşit, özgür, insanca bir düzeni birlikte inşa edelim" çağrısında bulundu.
İlerici Kadınlar Derneği (İKD) Gaziantep Temsilciliği’nin, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar günü vesilesiyle düzenleyeceği etkinlik öncesinde, İKD GYK Üyesi Sibel Altıntaş ile görüştük. Altıntaş, kuruluşlarından bugüne kadar 8 Mart’ları hep büyüterek örgütlediklerini vurgulayarak, Gaziantepli ilerici kadınlara “eşit, özgür, insanca bir düzeni birlikte inşa edelim” çağrısında bulundu.
8 Mart Dünya Emekçi kadınlar gününün dünden bugüne önemi nedir?
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar gününe, dünden bakmaya başlarken bugünü ve yarını kurma iddiasında olan bizler için ayrı bir önem taşıyor. Tarihsel süreçte kadın sorunun kaynağı olan üretim ilişkileri ve bununla birlikte toplumsal ilişkilerin emekten yana dönüşümünün gerekliliği öne çıkmıştır. Bu gereklilik kadınların kurtuluşuna giden yolu emeğin kurtuluşu ile birleştirmiş emekçi kadın mücadelesi de bu noktada ortaya çıkmıştır.
8 Mart işçi kadınların, patronlar sınıfının dayattığı ağır çalışma koşullarına karşı bir başkaldırı olarak tarihe geçmiştir ve sömürü düzeni var olduğu müddetçe de bu başkaldırı sürecektir.
Dünya’da ve Türkiye’de emekçi kadınların karşılaştığı sorunların kaynağı nedir?
Kapitalizm ve ondan beslenen gericilik dünya ve Türkiye’de kadınların mücadeleyle kazandıkları haklarını bir bir budamaktadır. Kadın sorununa dair yaklaşımlar her zaman farklı mücadele yöntemlerini de beraberinde getirmiştir. Özellikle son yıllarda feminist akım kadının kurtuluşunu sınıfsal konumundan bağımsız ele almaya başlamıştır. Tek başına kadınların ortak mücadelesi ve dayanışmasına dayanan bir mücadele giderek farklı toplumsal meselelere dair bir çıkışsızlığa girmektedir. Türkiye’ye dönersek Cumhuriyet’in kurulmasından bu yana tüm iktidarlar kendi burjuva çıkarları çerçevesinde, kadını değişik biçimlerde kullanmış ve aşağılamıştır. AKP ile birlikte sömürü ve gericilik artmış, tabir yerindeyse freni patlamış kamyon gibi kadınların yaşamlarının üzerinden geçmektedir. Gericilik ve kadın düşmanlığının doruk noktasına ulaştığı saldırılar katmerlenerek büyürken, ilerici, emekçi kadınların yaşadığı sömürü, cinsel saldırı, şiddet ve ölümlere karşı hep birlikte kolları sıvayıp mücadeleyi büyütmekten başka çaremiz yok.
İlerici kadınlar derneği Antep temsilciliği olarak Dünya Emekçi Kadınlar Gününde bir etkinlik gerçekleştireceksiniz. Etkinliğinizin içeriği ve hazırlık süreci ile ilgili bilgi verir misiniz?
Öncelikle şunu söyleyeyim Türkiye’de kadın olmak çok zor. Antep’te ise kadın olarak var olmak zorun katmerlisi… Çünkü burası sömürünün ve gericiliğin kalesi. Burada kadın mücadelesi haliyle daha çetin oluyor. Her şeye rağmen bu kentin ilerici damarı yağma yok biz varız diyor, en güzeli de bu. Gelelim 8 Mart etkinliğimize… Biz Antep İKD olarak bu yıl 4. etkinliğimiz olacak. Kuruluşumuzda bu güne kadar 8 Martları hep büyüterek örgütlüyoruz. Her yıl daha fazla emekçi kadına ulaşmanın yollarını arıyoruz. Çalışmalarımızı yaparken ulaştığımız kadınlarla yol arkadaşı olmayı konuşuyoruz, bu düzenle kavga etmeyi amaçlıyoruz, yani şunu diyoruz; gelin eşit, özgür, insanca bir düzeni birlikte inşa edelim. Antep’te emekçi kadınların sesimize ses katacaklarına inanıyoruz.
Etkinliğimizin içeriğinde sinevizyon ,dans gösterisi, tiyatro gösterisi ve ABDAL (Haluk Tolga İlhan) konseri olacak.
Son olarak Dünya Emekçi Kadınlar Günü vesilesiyle emekçi kadınlara ne söylemek istersiniz?
Tüm ilerici kadınlar, gelin yarınımızı bugünden kurmak için örgütlü mücadele edelim, unutmayalım ki, yaşamın yarısı bizim olduğu gibi, kavganın da yarısı bizim. Antep’te yaşayan ilerici kadınları 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü etkinliğimize davet ediyorum. Gelin kavgamızı, yüreğimizi, sesimizi birleştirelim. Çünkü yarınlar bizim…