İstanbul Barosu: Güçlü baro, güçlü avukat
Türkiye Komünist Hareketi Genel Başkanı Avukat Aysel Tekerek de İstiklal Caddesi'nde toplanan yüzlerce avukatla bir aradaydı.
Türkiye’nin dört bir yanından başlattıkları Savunma Yürüyüşü’nün ardından Ankara’da buluşan baro başkanlarına dönük engelleme girişimlerinden ikinci günde geri adım atılmış, baro başkanlarının Anıtkabir’e yürüyüşüne engel olmaktan vazgeçilmişti.
Gün boyu hem Bakırköy Adliyesi hem de Çağlayan Adliyesi’nden avukatlar hem Savunma Yürüyüşü düzenleyen meslektaşlarına yapılan hukuksuzluğu protesto etmişler; hem de baroların yapısal dönüşümüne dönük iktidarın girişimine tepki göstermişlerdi.
Akşam saatlerinde baroların bölünmesi ve teslim alınmasına dönük müdahaleler ve Ankara’ya yürüyen avukatlara reva görülen muamele İstiklal Caddesi’nde avukatlarca protesto edildi.
İstanbul Barosu tartışmalara dönük olarak “Güçlü baro, güçlü avukat” mesajını verdi.
Türkiye Komünist Hareketi Genel Başkanı Avukat Aysel Tekerek de İstiklal Caddesi’nde toplanan yüzlerce avukatla bir aradaydı.
Manifesto‘ya konuşan Av. Aysel Tekerek şunları söyledi:
TKH Genel Başkanı Av. Aysel Tekerek: Hukukçular susmayacaklarını gösterdihttps://t.co/nFhtXeXrav#SavunmaDireniyor#SavunmaSusturulamaz pic.twitter.com/r16RI01ITY
— Manifesto (@ManifestoGazete) June 23, 2020
Ankara’daki yürüyüşten dönen İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu, “Biz bu ülkeyi hukuk devleti yapmaya uğraşırken, Ankara’ya gittik ki orası bir polis devletiymiş.” diye konuştu.
İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu, Taksim’deki baro merkezi önünde avukatlara seslenerek; “Herkes savunmayı susturamayacağını, avukatı esir alamayacağını, avukatın biat etmeyeceğini bilecek. ‘Ben burada yürüyemezsem İstanbul’a gidemem, meslektaşlarımının yüzüne bakamam’ dedim. Sonunda yürüdük” diye konuştu.
Bilmedikleri bir savaşın içinden geldiklerini ifade eden Durakoğlu, “Bir gittik Ankara’ya meğerse orası bir polis devletiymiş. Böyle bir emniyet teşkilatı düşünebilir misiniz? Orası başka bir polis cumhuriyeti olmuş. Ben baro başkanıyım. Biz buradan gidemeyiz. ‘3 ay mı sürecek, 8 ay mı sürecek biz buradan gidemeyiz’ dedim. Önce herkes savunmayı susturamayacağı bilecek. Biz kamuyu cimcikleriz. ‘Biz burada yürüyeceğiz’ dedik ve yürüdük. Aylar geçse buradan gitmemiz mümkün değil. Bu 28 saat bu ülkenin bütün güçleri bize ders verdiklerini zannediyorsa bilin ki derslerini alarak gittiler. Bizi sindirmek susturmak istiyorlar. Biz avukatız ve bir gün herkese lazım olacağız” dedi.
Konuşmanın ardından avukatlar, “Hak, Hukuk, Adalet’ sloganını attı.