İstanbul'da mezar yeri karaborsası...
Zincirlikuyu Mezarlığı’nda 17 metrekarelik alanının bulunduğunu belirten bir kişi, burayı 2 milyon liraya satışa çıkarmış durumda.
Her yıl ortalama 70 bin kişinin hayatını kaybettiği İstanbul’da mezar yeri bulmak da zorlaştı. Karacaahmet, Zincirlikuyu, Aşiyan, Edirnekapı’daki mezar yerleri ise neredeyse yüzde 100 doluluğa yaklaştı.
Hal böyle olunca fırsatçılar da mezar yerlerini fahiş fiyatlarla internet üzerinden satışa çıkardı. İlanlarda yer alan mezar fiyatları 2 milyon liraya kadar çıkıyor…
İstanbul’da mezar yeri ücretlerine geçtiğimiz hafta zam geldiği açıklanmıştı. 1 Nisan 2021’den itibaren yürürlüğe girecek yeni fiyatlara göre İstanbul’da mezarlık yer bedelleri 100 lira ile 37 bin 400 liraya arasında değişiyor.
‘YEŞİLLİKLER İÇİNDE’ MEZAR YERİ…
Her yıl ortalama 70 bin kişinin hayatını kaybettiği şehirde, özellikle Karacaahmet, Zincirlikuyu, Aşiyan, Edirnekapı gibi mezarlıklarda yer bulunmamasını fırsat bilen kişiler, internet üzerinde yeni bir pazar oluşturdu. Yıllar önce satın aldıkları ya da akrabalarından miras kalan alanları satışa çıkaran kişiler, bu ilanlarda ‘Sabancı Mezarlığı’na çok yakın, ‘yeşillikler içinde’ gibi ibarelere de yer verdi.
ZİNCİRLİKUYU’DA 2 MİLYONLUK MEZAR
İlanlarda 2 milyon liraya mezar yeri satan bile var. Zincirlikuyu Mezarlığı’nda 17 metrekarelik alanının bulunduğunu belirten bir kişi, burayı 2 milyon liraya satışa çıkarmış durumda.
Bir başka kişi ise 150 bin liraya satışa sunduğu mezar yerinin “Süleyman Hilmi Tunahan Hazretlerine komşu” olduğunu belirtmiş. Benzer şekilde bir çok ilan bulmak mümkün.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Mezarlıklar Daire Başkanı Dr. Ayhan Koç, mezar alanı üzerinden fırsatçılık yapmanın doğru olmadığını belirterek, “Verdiğimiz o tahsis belgeleri üzerinde böyle bir satışın olmayacağını net bir şekilde belirtiyoruz. Vatandaşların ellerindeki ‘mezar yeri kullanım belgelerini’ tapu olarak geçiyor ancak bu tapu değil, kullanım belgesi. Kullanım belgesi kime aitse o kişi kullanır. Bunun devri, satılması söz konusu olamaz” dedi.
“KULLANMAK İSTEMEYENLER BAĞIŞLAMALI”
Belgeyi kişinin kendisi ya da varislerinin kullanabileceğini anlatan Dr. Ayhan Koç, “Bu asla tapu yerine geçmez, yanlış anlaşılmayı ortadan kaldırmamız gerekiyor. O tahsis belgesi üzerinde mezar yerinin devri ve satışının söz konusu olmadığı yazar. Şekli tapuya benzediği için süregelen bir alışkanlık olarak vatandaş “tapum var alır satarım” diye düşünebiliyor. Mezar yeri ile ilgili işlemi bizim aracılığımızla yapmak zorundalar. Birinin başka birine mezar yeri satması söz konusu değil. Bunun İBB Mezarlıklar Dairesi için bir geçerliliği yok. Böyle bir işlemi bizden talep etmeleri gerekir. Biz de kişiler arası satışa izin vermiyoruz. Kendi tahsis belgesini kullanmak istemeyenlerin yapacağı tek şey ise tahsis ettiği mezar yerini İBB Mezarlıklar Dairesi’ne bağışlamak. Başka türlü bir çıkar elde etmesi söz konusu olamaz” ifadelerini kullandı.
YASAL DEĞİL
Dr. Ayhan Koç, bu tür işlemlerde bulunan ve mezar yeri almak isteyen kişilere şu uyarılarda bulundu:
“Benim mezar alanım var, gelin size satayım’ diyen insanlara kesinlikle inanmayın. Böyle ilişkilere girmeniz kendi menfaatiniz değil zararınız olacaktır. Bu tür işlemler için yasal adres her zaman mezarlıklar dairesi. Bunun dışında gerçekleşecek tüm ilişkiler gayri yasal olacaktır. Bu tür yasal olmayan işlemler İBB’yi ilgilendirmez. Böyle bir satış sonrası, mezar yerini alan kişi ‘ben yerimi aldım’ deme şansına sahip değildir. Bütün vatandaşları uyarıyorum.”
“YÜZDE YÜZ DOLU OLAN MEZARLIKLAR VAR”
Bu cenazelerin yaklaşık yüzde 30’u şehirler arası naklediliyor. Diğer cenazeler ise İstanbul’daki mezar yerlerine defnediliyor. Bu aslında çok büyük bir rakam. Pandemi sürecini saymazsak yüzde 30 oranından şehir dışına nakil yapmamıza rağmen ciddi anlamda mezar yeri ihtiyacımız doğuyor. Bu yılda ortalama 250 dönüm arazi demektir. Bu ihtiyacı sürdürebilme olanağı İstanbul için uzun vadede büyük bir problem olacaktır. 50 yıl sonra oluşabilecek soruna dair cenazelerin nasıl defnedileceği yönünde bir program yapmak lazım. Şimdilik tek sıkıntımız kişilerin istedikleri alanda cenazelerin defnedilememeleri. Bu söz konusu değil. 570’in üzerindeki mezar alanımız içinde yüzde yüz dolu olan alanlarda var. Buralardan talep edildiğinde yer bulmak çok kolay değil.”
“BU BELGENİN TAPU NİTELİĞİ YOK”
Kadir Has Üniversitesi’nden Hukukçu Doç. Dr. Nilay Arat konunun hukuki boyutu hakkında şu değerlendirmede bulundu:
“Mezarlıkların Korunması Hakkında Kanun’a göre umumi mezarlıkların mülkiyeti belediye bulunan yerlerde belediyelere, köylerde köy tüzelkişiliklerine aittir. Bu yerler satılamaz ve kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği yolu ile iktisap edilemez.
Bu kapsamda vatandaşların sahip olabilecekleri hak “mezar yeri kullanım belgesi” ile belirlenen bir “kullanım hakkı”dır. Kişiler “mezar yeri kullanım belgesi adını verdiğimiz belge ile kullanım hakkını elde ediyorlar. Bu hakkın niteliği Yargıtay kararlarında “taşınmaz mal mülkiyeti değil, ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde tesis edilmiş, kendine özgü bir kullanma hakkı” olarak nitelendiriliyor.
Cenaze ve Defin Hizmetleri Yönetmeliği gereğince de bu hak sadece “mezar tahsis belgesi alan kişinin mevzuatta belirlenen akrabaları”na devredilebiliyor. Mezar yeri tahsis belgesi hükümlerine göre de bu belgenin tapu niteliği olmayıp mezar yerinin kullanımına izin veren belge niteliğinde olduğu, mülkiyetin belediyeye ait olduğu ve 3. şahıslara satışın yapılamayacağı” hüküm altına alınmış durumdadır.
Dolayısıyla bu şekilde vatandaşlara kullanım hakkı verilen mezar yerinin 3. bir kişiye satışı hukuken mümkün değildir. Böyle bir satışı suç olarak düzenleyen kanun hükümleri olmamakla birlikte kamu tüzel kişiliği mülkiyetinde bulunan ve kamu malı olarak kabul edilen kamu malından özel yararlanma rejimi kapsamındaki tahsise ve ruhsata aykırı tutumun Belediye Kanunu ve Kabahatler Kanunu kapsamında bir idari yaptırımla karşı karşıya kalabileceği.”
Mezar yeri üzerindeki kullanım hakkının hiçbir zaman satın aldığını iddia eden kişiye geçmeyeceğini de hatırlatan Doç. Dr. Nilay Arat, “Dolayısıyla mezar yerini ilgili kamu tüzel kişiliğinden değil 3. kişilerden aldığını iddia eden kişi buna bağlı hak elde edemez. Sonrasında mezarlığı onarmak/inşa etmek istediğinde zaten belediyeden “mezar inşaat izni belgesi” alması gerekecektir. Ruhsatı alması da mümkün olmayacaktır” dedi.